Pandemi sürecine bağlı olarak yaşanan ekonomikkrizin etkisi ülkemizde çalışanlar, dar ve sabit gelirli kesimler açısından dayanılmayacak noktaya gelmiştir. Bunun en önemli nedeni yönetenlerin kamu kaynaklarını adil dağıtmamasıdır.
Türk Lirasının döviz karşısında adeta erimesi ile halkın alım gücünde büyük bir gerileme yaşanırken hükümet edenler alım güçünü koruyucu tedbirler almak yerine çalışanların kazanılmış haklarını dahi ellerinden almak yoluna gitmiştir. Kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücünün enflasyon karşısında korunması açısından en önemli sigortası olan Hayat Pahalılığı ödeneği sanki ekbir maaş artışıymış gibi sürekli gündeme getirilip gasp edilmektedir. UBP’nin hükümette olduğu dönemlerde çalışanların haklarına ayni saldırıların sürekli yapıldığınıgörüyoruz. 2011 yılında yine %14.72’lik hayat pahalılığı kesintisi yapılmış, 2020 yılının Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayılarında meydana gelen %2.05’lik ödenmemiştir. 2020 yılının ikinci yarısı meydana gelen%10.65’lik hayat pahalılığı ödemesi ertelenerek patronların mükellefiyeti olan sosyal sigorta primlerinin ödenmesi için kaynak olarak kullanılmıştır. Bu prim ödemelerinde hiçbir kriter gözetilmeksizin, hatta devletten daha zengin olan patronların dahi mükellefiyetlerikarşılanırken devletin 1500 TL’ye kadar olan destek ödemelerine başvuran 58,000 emekçiden on bin kişielenerek bu ödemeden mahrum bırakılmıştır.
Ülkemizde ekonomik bir kriz yaşanıyorsa öncelikle zenginlerden fedakarlık beklenmelidir. Zenginlerden servet vergisi alınması gündeme dahi alınmazken, hükümet edenlerin lüks harcamalarından hiçbir tasarruf yapılmazken, çalışanların elindeki son lokmaya gözdikilmiştir.
Kamu çalışanlarının maaşlarına 2021 yılının ilk üçayında yansıtılmayan %10.65’lik hayat pahalığı ödeneği yansıtılmış gibi maaşlarından gelir vergisi ve sosyal güvenlik kesintisi yapılırken diğer yandan işverenlerepeşin vergi ödemesinde indirim yapılmıştır. Bu çok büyükbir haksızlık ve adaletsizliktir.
Hükümet dün akşam kamu çalışanı ve emeklilerinMart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleşecek olan hayat pahalılığı ödeneğini geri ödenmemek üzere durdurma kararı almıştır. Bu karar kamu çalışanlarıyanında maaşları zaten düşük olan 42.000 sigorta emeklisine, on binlerce devlet emeklisine ve asgari ücretlilere büyük bir mağduriyet yaşatacaktır.
Anayasa Mahkemesinin 2019 yılında meclisin açıkolduğu bir dönemde hayat pahalılığı ödeneğinin yasagücünde kararname ile durdurulması konusunda iptal kararı olmasına rağmen Hükümetin yine ayni şekilde yasa gücünde kararname çıkararak hayat pahalılığı ödeneğini durdurması hukuk tanımazlıktır.
Hükümetin hukuksuz ve adaletsiz kararlarına karşı sendikalarımız 8 Nisan Perşembe günü ülke çapında genel grev uygulayarak Meclis önüne yürüyecek, ayrıca
8 Nisan tarihi öncesi ve sonrasında şok eylem ve grevlerleçok sert tepki koyacaktır. Ayrıca en kısa sürede bu kararıniptali için hukuksal mücadele başlatılacaktır.
KTAMS
KAMUSEN
KAMU-İŞ
GÜÇ-SEN
VERGİ-SEN
HEMŞİRELER VE EBELER SENDİKASI
Sendikalaradına
GüvenBengihan
KTAMS Başkanı