Ali Baturay yazdı: " Trafiğe tehlike yaratmak mı dediniz? O tatlı kalp esprisiyle mi? "

 Suratlar asık artık bu ülkede, gülmeye, espri yapmaya takatimiz yok.

   İki kişi bir araya geldik mi sorunlarımızı anlatmaya başlıyoruz. 

   Herkesin kendine göre sorunları var…

   Yakınmalar var çeşit çeşit…

   Dertler var, bitmeyen dertler, çözüm bulunamayan dertler.

   Geçmişi özlüyoruz, eski günlerimizi arar olduk çünkü.

   Hayat kalitemiz düştü, yerlerde sürünüyor.

   Söylenip duruyoruz, sorunları sıralıyoruz…

   Kimi zaman paranın yetişmemesinden/ parasızlıktan yakınıyoruz, kimi zaman adaletsizlikten, kimi zaman demokratik ortamın gittikçe kayboluşundan.

   Kimi zaman çıktığımız trafik, kimi zaman çalıştığımız işyeri, kimi zaman yürüdüğümüz sokak, kimi zaman soluduğumuz hava öldürücü oluyor bizim için…

   Doğduğumuz yere “benim” diyemez hale geldik…

   Biz mi yabancılaştık kendi vatanımıza yoksa o bize mi anlayamaz olduk.

   Bize bir hayat biçmeye çalışıyorlar, “yaşa bunu” diyorlar, bir robot gibi.

  Hatta robot bile izlediğimiz filmlerden, okuduğumuz romanlardan dolayı bir gücü temsil ediyor da biz kendimizi bir robot kadar bile güçlü hissedemiyoruz…

  Mutsuzuz, umutsuzuz, ileriye bakıyoruz hep bir karanlık…

  Öyle çok ihtiyacımız var ki gülümsemeye…

  Çok önemli bir şey olmasına gerek yok, bir espri, sıradan bir şaka olsun…

  Kafamızı kaldırıp baktığımızda dikkatimizi çeksin, dönüp bir daha bakalım, gülelim amaçsızca, bir de boynumuzu büküp, bir hoşluk yaşayalım…

  Zekice esprili biz söze alkış, sosyal medyada bir paylaşıma yürekten bir beğeni konduralım, hatta bir yürek koyalım yürekten…

  Yürek sözünü beğenmedinizse kalp olsun, kalpten bir kalp koyun sizi gülümsetenlere.

  Kalp kalbe karşı değil midir zaten?

  Trafik ışığına bir kalp yerleştirmiş bir arkadaşımız.

  Bu kadar sorun içinde bir hoşluk oldu gerçekten.

  Kaç kişi otomatikleşmiş bir şekilde o ışıkların karşısında durdu da hiçbir şey hissetmedi.

  Renk körü olsanız da bir şey fark etmez ki, o ışıklar bir şekilde belleğinize yerleşti zaten.

  Of puf çekerek gittiğiniz trafikte, erken söndüğünü, sizi gideceğiniz yere oyaladığını düşünüp de küfrettiğiniz ışıklarda bir kalp belirmiş.

  O da ne öyle? Uh anam, kırmızı trafik ışığında bir kalp.

  Bir gülümseme beliriyor yüzünüzde, “helal olsun be çocuk” demek geliyor içinizden.

  Neden “çocuk” diyorum ki, “neden helal olsun be çocuk”?

  Yaş ırkçılığı yapmıyorum ama genç işi sanki…

  Tüm sorunlarına rağmen dünyaya pozitif bakabilen, espri katabilen bir anlayış çünkü.

  Kalbinde kimler var, tüm sevdiklerin değil mi?

  “Kalbini ve kalbindekileri düşün ve kırımızı ışıkta geçme, kimseyi tehlikeye sokma sakın” diyor gibi…

  “Tüm sorunlarına rağmen, kalbini ve kalbidekileri unutma, onlar için mücadele ver, pes etme” mesajı veriyor sanki…

   Kim bilir delidolu biridir, ya da çok duygusal, belki sanatçı ruhlu…

   Bugün kırmızı ışığa kalp koymuş, yarın diğer iki ışığa başka semboller düşünmüştür.

  Trafik ışığına müdahalenin yasak olduğunu biliyorum, bunun bir cezası olabileceğini de…

  Nitekim kameralardan tespit edilip cezalandırılmış apar topar bu muzip ya da duygusal vatandaşımız “kamu malına zarar verdiği” ya da “trafikte tehlike yarattığı” gerekçesiyle…

   Trafiğe tehlike yaratmak mı dediniz? O tatlı kalp esprisiyle mi?

   Hadi gidin işinize… Trafik her gün canlar alırken hiçbir tedbir almayanlar, çukurlaşan yolları, tehlike yaratan kavşakları, anayollara çıkan ve kazalara yol açan tehlikeli tali yolları, okunmaz, görülmez hale gelen trafik levhalarını, kazalarda darmadağın olup da tamir edilmeyen bariyerleri dert edinmeyen yetkililer trafik ışığının içindeki kalbi mi tehlikeli buldu? Hadi oradan işgüzarlar sizi…

   Devlet malına zarar ha? Utanın da söylemeyin.

   Yaptıkları yanlış işlerle, usulsüzlüklerle KIB-TEK’i batma noktasına getirenler, ihale sistemini bozup doğrudan yakıt alımlarıyla bu devleti milyonlarca zarara uğratanlar cezalandırmazken, trafik ışığına kalp yerleştiren vatandaşımız 1000 TL cezaya çarptırılıyor ha? Bravo size…

   KTHY’yi batırıp ortadan kaldıranlar cezalandırıldı mı? TÜK gibi can çekişen kurumlar, batırılan belediyeler, partizanca istihdamlar, emekliliğine ve ikramiyesine kıyak olsun diye yapılan atamalar, devlet malını peşkeşler cezasını bulmayacak ama kırmızı ışığa kalp koyana 1000 TL ceza ha? Ayıplar olsun size…

    İhmaller, istismarlar, beceriksizlikler, yasaları, anayasayı ihlaller, vatandaşın “istemem” dediğini dayatmalar normal karşılanacak da yüzümüze gülümseme katan, hepimizin farklı olumlu mesajlar aldığı kalp şeklindeki kırmızı ışık cezalandırılacak. Ne adaletli bir ülkede yaşıyormuşuz böyle?

   Birkaç yıl önce aç kaldığı için kola ile yanılmıyorsam bisküvi veya cips çalan genç mahkemeye çıkarılıp cezalandırıldığında da çok sayıda insanın vicdanı bunu kaldırmamış, tepki gösterilmişti.

   Trafik ışığına kalp yerleştirilmeye verilen bin TL ceza da benzer bir tepki gördü…

   Tepki görür tabii ki; çünkü göz göre göre soygun yapanlar, usulsüzlüğe imza atanlar, malı götürenler, yasaları, anayasayı ihlal edenler paçayı sıyırırken, yüzümüzü güldüren, kalbimize dokunan bu masum ihlale, vicdanı olan kimse cezayı reva görmez… 

   “Trafik ışığına kalp esprisi” cezayı değil teşekkürü hak ediyor, teşekkürler be Burak…

Haber Kaynağı: haberkibris.com


18.10.2022 20:02:52