Burcu Kurt’un hikayesini tam 3 sene önce yazmıştım…
Burcu, alelacele Girne Limanı’ndan Mersin’e ihraç edildi. 1 yaşından beri Kıbrıs Yedidalga’da yaşayan, 33 yaşında bir kadın. Hikayesini çarptırmadan etmeden anlatmak istiyorum çünkü burada yaşananların sorumlusu devlettir. Burcu, burayı yurt edinmiş, kimsesi olmayan, tanıdıklar aracılığıyla iş yaptırmayı başaramamış bir kadındır. Başına gelenler de bunun acı bir örneğidir. Babasının çalışma iznini yeniletmeyen, babasını kaçak duruma düşüren kişi ise maalesef yine bu bölgenin insanıydı! İdris Kurt’un ihracını kaldırdık, fakat Burcu hala bekliyor.
Neden mi ?
Burcu bir kaç olaya karıştı, mahkemeye çıktı ve adında siciline leke sürüldü.
Burcu , Mersin'den bize ulaşarak yaşadığı zorlukları aktardı.
burada bana kimse sahip çıkmıyor, bana hastanede bakmıyorlar diyor.
Bir devletin çatısı altında yaşamak varken sadece Burcu için değil KKTC'de yaşayan da oradan oraya savrulan bütün kadınların sesi olabilir Burcu ! Kadın, hayattayken diri diri gömüldü, yanlışları kendinin oldu ! Su lastiği ile dövüldü, barakalarda yattı, dövüldü, kandırıldı, taciz edildi, sömürüldü ve sonunda evsiz kaldı. Sokaklarda yaşadı… Devlet elini uzatmadı. Şimdi, Mersin'de ! tanımadığı bir yer olan Mersin’den bize ulaşıyor. Cebinde 5 kuruşu yok...
"Gadara Medya’ya ulaşarak lütfen yardım et" diye ağladığı ses kaydını gönderdi. Kanamam var diyor ! Ben adaya geleyim bana sahip çıkın diyor . Burcu’nun ailesi, sezonluk işçi olarak o zamandan beri insan tacirliğine maruz kalıyordu! Biz hani sürekli diyoruz ya Anadolu insanına sahip çıkmadık ! İşte size kanıtıyla sunuyorum . Babayı aileyi yıllarca yanlarında karın tokluğuna çalıştırdılar ! Onlar kendilerini çok iyi bilir ! Yani kısaca Bangladeş'te ortaya çıkmadı bu insan tacirliği ! Güzelyurt'ta bölgeye Burcu, 1990’da, 1 yaşındayken geldi. Hiçbir resmi kayıt yapılmadan, yıllarca çalıştılar. Bölgedeki okullara gitti. 4 çocuk annesi oldu. 3’ü, evlilik yapmadan birlikte yaşadığı bir Kıbrıslıdan, diğer çocuğu ise resmi nikahlı olduğu bir Kıbrıslıdan. Bu süreçte de yine resmi kayıt yapılmadı. 3 çocuğu SOS’te… Diğer çocuğuna ise babaannesi bakıyor. Resmi nikahlı kocasıyla sabıkası var, ancak nedenlerini açıklayarak bu suçu aklamayacağım. Yapılan bir hata vardı. Peki, Burcu şimdi ne olacak?
Eski Bakanlık Müsteşarı ve eski Bakan Ziya Öztürkler de dahil olmak üzere birçok avukata ve yetkiliye ulaştım. Ancak işlem çoktan yapılmıştı, artık geri dönüşü yoktu. Burcu şirkat suçu işlediği için ihracı kaldıralımyor ! Babasının ihraç kararı kaldırıldı, fakat Burcu Mersin’de. Orada hiçbir tanıdığı yok. Parası pulu da yok. “Zor durumdayım, hastayım” diyor. Yarın orada sağ kalıp kalmayacağını bilmiyorum. Kanamam var diyor ! Yardım istiyor ... Burcu’yu kurtarabilir miyiz? Bilmiyorum…!! İhraç kararı kaldırılırsa, ki bu çok büyük bir ihtimalle olmayacak! Buraya geldiğinde Sosyal Hizmetler’den onu bir sığınma evine yerleştirmesi, psikolojik tedavi görmesi ve ona bir iş imkanı sağlanması imkanı verilebilecek mi ? Kendi ayakları üzerinde durmalı.
Sorun sadece Burcu’nun ihraç kararının kaldırılması değil! Sorun, KKTC’de kadınlara yönelik devlet tarafından güvence verilmemesi. Şimdi suçlu eşinden şiddet gören bir kadın mı ? Yoksa, küçük yaşta anne olarak hayatın kavramını anlamayan bir kadın mı ? Burcu'nun yada eşinin hatalarının bedelini kim ödüyor?
06.09.2024 11:48:42