BÜTÜN KESİMLER KAN AĞLIYOR

ERHÜRMAN: BİRÇOK İNSAN ENDİŞE YAŞIYOR
Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan’ın Türkiye’ye girişine izin verilmemesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Tufan Erhürman, Yönetsel koltuklara oturanların, kendi yurttaşlarıyla ilgili sorumluluğa sahip olduğuna dikkat çekti. Erhürman, “Kendi yurttaşlarınız böyle bir muameleye maruz kalıyor. Herhangi bir gerekçe de bildirilmiyor. Sizin yurttaşlarınıza bu açıklanmıyor. Bu bilgiden yoksun bir şekilde, Türkiye’ye giremeden geri dönüyor. Gerekçenin bildirilmesi lazım” dedi. Ortada bir şahsın seyahat özgürlüğünü engelleyen bir durum olduğunun altını çizen Erhürman, birçok insanın endişe yaşadığını ifade etti. Erhürman, söz konusu yaklaşımın, devlet yönetme yaklaşımı olmadığını vurguladı.  

“BÜTÜN KESİMLER KAN AĞLIYOR” 
Lefke’de üreticilerle ve esnafla bir araya geldiklerini söyleyen Erhürman, bütün kesimlerin kan ağladığı bir dönemden geçildiğine vurgu yaptı. Hayvancıların, hangi parayla arpayı alıp da hayvancılık yapacağını düşündüğüne dikkat çeken Erhürman, “İnsanlar hayvanlarını yedirebilmek için, geri kalan hayvanlarını satıyor” dedi. Lefke’de yaşayıp da Lefkoşa’da çalışan bazı kadınların işlerinden istifa ettiğinin altını çizen Erhürman, hane halkı ve esnafın ‘gırak gırak’ ettiğini belirtti. İstihdam edecek işçi de bulunamadığını ifade eden Erhürman, kalifiye elemanların tutulamadığını kaydetti. Dükkanların kapanmaya başladığının altını çizen Erhürman, şu ana kadar hiçbir soruna bir çare duymadığını dile getirdi. 

“ÇIKIŞ ÜRETİMDE VE DÜNYAYA AÇILMAKTADIR” 
Erhürman, “Bu sorunların nasıl yayıldığını ve toplumu boğma noktasına geldiğini görüyoruz” dedi. Sene sonuna kadar öngörülenin 3 milyar üstünde bir kaynak yaratılacağının çok açık şekilde görüldüğünü belirten Erhürman, güven yaratıcı önlemlerin, gündemde dahi olmamasını eleştirdi. Erhürman, “Bunlar sizin gündeminizde dahi olmayacak ve siz burada bir ‘mini paketle’ insanları borçlandırarak bu işlerin altından kalkabileceğini zannedeceksiniz. Bizim çıkışımız üretmekte ve dünyaya açılabilmektedir” dedi. Kendi içine kapalı kalmayıp dünyayla buluşabilmenin önemine işaret eden Erhürman, turistlerin yüzde 90’a yakınının Larnaka üzerinden geldiğini hatırlattı. İstihdam noktasında imkanı olan bütün gençlerin Kıbrıs’ın güneyinde iş aradığını ifade eden Erhürman, “Enerji, istihdam, talep ve turist noktasında güneye eklemlenmiş duruma gelindi” diye konuştu. 

“YANGIN KRİZDİR VE YANGIN ÇOK BAŞLILIKLA YÖNETİLMEZ” 
Veri merkezinin yönetiminin, Türkiye’deki bir özel şirkete verilmek istenmesini eleştiren Erhürman, yönetme yetkisinin devredilmek istenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Erhürman, yönetme bilinci olmayan ve halkın gailesini çekmeyen bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu kaydetti. Söz konusu zihniyetin kısa süre sonra gideceğini belirten Erhürman, “Bu zihniyet gidecek ve enerjinin nasıl sürdürülebilir olduğunu da herkes görecek” dedi. Erhürman, “Sürdürülebilir olmayan KIB-TEK değil, adına hükümet denilen yapıdır” ifadelerini kullandı. Yangında da çok başlılığın ortaya çıkmasını eleştiren Erhürman, “Yangın krizdir ve yangın çok başlılıkla yönetilmez. Sizin önceden acil durum planınızın hazır olması lazım. Önceden çalışmadıysanız, bu yönetmek değildir” dedi. 

“ANAYASA İHLAL EDİLDİ, TARİHİN KARA SAYFASINA GEÇTİ” 
Yerel yönetimlerle ilgili soruyu da yanıtlayan Erhürman, komiteden kriterlerle ilgili raporun çıkmasını beklediklerini söyledi. Seçim tarihiyle ilgili Anayasa’nın ihlal edildiğini vurgulayan Erhürman, “Tarihin kara sayfasına geçti” dedi. Belediyelerin, devlet katkısında, maliyenin oyunuyla çok ciddi giderden mahrum bırakıldığını vurgulayan Erhürman, belediyelerin giderlerinin arttığını fakat gelirlerinin sabit kaldığını belirtti. Hiçbir şeyin yönetilmediğine işaret eden Erhürman, “Bu iş çok uzun gitmez. Önemli olan bu az süre içerisinde, bu arkadaşların vereceği zararı minimize etmektir” dedi. Kimsenin külliye talep etmediğini de ifade eden Erhürman, “İnsanların talep ettiği birçok şey var. Türkiye bize dış kaynak sağlayacaksa, başka acil birçok ihtiyacı var. Herkesin lüks gördüğü bir şeyin yapılmasında bu kadar ısrar edilmesinin ne gibi bir manası olabilir? Kimse bunu, içine sindirmez. İtibar binayla olmaz, itibarın nasıl yaratılacağını herkes bilir” diye ekledi.