Bir tüzük değişikliğinin 16 Haziran 2023’te diğerinin ise 17 Ocak 2024’te yapıldığını söyleyen Erhürman, “16 Haziran 2023’ten önce havaalanı çalıştırma sertifikası ile ilgili düzenlemeler, tüzüğün 22. ve 23. maddelerinde yer alıyordu” dedi. Tüzükteki maddeleri kürsüden okuyarak hatırlatan Erhürman, havaalanı lisansı ve çalıştırma sertifikası taleplerinin, oluşturulan inceleme komisyonunca incelendiğini belirtti. Tüzük değişikliğinden önce havaalanı lisansı verilmesi için bir inceleme komisyonu kurulması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, bu komisyonun teknik ve uzman personelden ayrıca gerektiğinde diğer uzmanlardan oluştuğunu ifade etti. “Tüzük değişmeden, söz konusu işin nasıl uzmanlık gerektiren iş olduğu açık şekilde görülüyordu” diyen Erhürman, Sivil Havacılık Dairesi uzmanlarının ve ihtiyaç duyulursa bunun dışındaki uzmanların devreye gireceğinin tüzükte belirtildiğinin altını çizdi.
“Buradaki sorumsuzluğu anlatabilecek kelime yok”
16 Haziran’da aniden yeniden tüzük değiştiğini dile getiren Erhürman, “Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanının uygun görmesi halinde, havaalanının açılması süresince altı ayı geçmeyecek şekilde lisans verilebilir” olarak tüzüğün değiştiğini kaydetti. Bütün uzmanların böylelikle devre dışı kaldığına işaret eden Erhürman, sadece bakanın bu lisansı verebileceğini belirtti. “Bunun, uçuş ve can güvenliği açısından yaratabileceği riskler ortada” diye konuşan Erhürman, 17 Ocak 2024’teki değişiklikle ilgili de konuştu. Erhürman, “Bakanlar kurulu, Ulaştırma Bakanının uygun görmesi halinde eksiklikler tamamlanıncaya kadar her defasında altı ayı geçmemek kaydıyla lisans ve sertifika verebilir demiş. Temmuzda havalimanı açılırken birtakım eksiklikler olduğunun bakanlar kurulu farkında. Buna rağmen uzmanlardan oluşacak heyeti devre dışı bırakıp sadece bakana bu yetkiyi verebilirsin demiş. Doğal olarak bu iş uzmanı olmayan birinin uhdesine bırakmış” dedi. Buradaki sorumsuzluğu anlatabilecek kelime olmadığını vurgulayan Erhürman, uzmanların hayır diyeceği için söz konusu onayın bakanın yetkisine verdiğini kaydetti.
“En ufak bir sorundan hepiniz sorumlusunuz”
Ercan’daki en ufak bir sorundan, tüm bakanlar kurulunun sorumlu olduğunu anımsatan Erhürman, “Eksiklikler devam ediyorsa siz nasıl oluyor da bu sertifikayı vermeye devam ediyorsunuz?” diye sordu. Tufan Erhürman, “Yine eksiklikler devam ediyorsa ne yapacaksınız? Memleketin bir havaalanı var bu kadar gayri ciddilik olabilir mi?” diye sordu. Beş numaralı ek sözleşmeye karşı CTP’nin dava açtığını anımsatan Erhürman, şirketin yapması gereken masrafları şirketin mi yoksa devletin mi yapması gerektiği konusunun itilaflı hale getirildiğini belirtti. Şirketin yapması gereken işlerin itilaflı iş olarak tanımlanmasını eleştiren Erhürman, 59 milyonun da bağışlandığını hatırlattı. “Çözümü de bizim yargımızın elinden aldınız, Türkiye’de kurulacak yargı heyetinin eline verdiniz. Tahkim heyetine de süre verdiniz. O süre de aşıldı” diye konuşan Erhürman, yargının devre dışı bırakılamayacağını vurguladı.
“Bir an önce istişare ve koordinasyon yapılmalı”
Narenciyeyle ilgili de konuşan Erhürman, üç hükümet ortağının Türkiye’ye gittiğini söyledi. Buradaki zararın tespiti için Türkiye’den heyet geleceğinin açıklandığını dile getiren Erhürman, bunun dışında başka bir açıklama bulunmadığının altını çizdi. KKTC’den 10 ton, 5 ton dahi olsa güney Kıbrıs’a Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden ticaret olduğunu ifade eden Erhürman, “Bu ihracat AB yetkililerinin verdiği sağlık sertifikasıyla yapılır. Ağustos 2023’ten beri vektör böceğin görüldüğünü biliyorlar, bu tarafta olduğunu da tahmin ediyorlar. Sağlık sertifikası veriyorlar, bu taraftan o tarafa mandora ihraç ediliyor” dedi. “Bize gelen bilgiler, Mısır’ın ve Güney Afrika’nın da bu alanda ihracatına devam ettiğidir. Bu hastalık doğrudan gıda güvenliği açısından bir sorun yaratmıyor, doğrudan ağaçlara zarar veren bir hastalık” diyen Erhürman, önümüzde on binlerce ton Valencia ve gelecek senenin de olduğunu ifade etti. “Oradaki üretici de, işçi de, kasa üreten de bu sıkıntının içinde” diyen Erhürman, bu işin çözümüne yönelik konuştu ve “Sağlık sertifikası alınır ve Türkiye’ye dokunmadan transit gideriz, gidenler var. Gidenlerin olduğunu da herkes biliyor. Güney Afrika, Mısır örneği çalışılsın” dedi. Erhürman, vektör böcekle mücadele konusunda bir an önce güneyle istişare ve koordinasyon yapılması gerektiğini belirtti.
“Yumurta ve ekmek alırken sıkıntının dibine vurmuş insanlar var”
Marketlerden Kıbrıslı Rumların geri çekilmeye başladığını, Kıbrıslı Türklerin de güneydeki marketlere yöneldiğini anlatan Erhürman, “Bunun maliye ve ekonomi üzerinden yaratacağı tahribatı anlatmama gerek yok. Bunlar, Euro 34 iken yaşanıyor. Euro 44 olur da akım geri döner diye mi bekleyeceğiz?” diye sordu. “Ekmek alırken de yumurta alırken de eziliyor insanlar. Güneye gidip alışveriş yapabilen var, yapamayan var. Ortada çarpık bir yapı var” diyen Erhürman, zorunlu tüketim maliyetleriyle ilgili bir çalışma yapılması gerektiğine işaret etti. Erhürman, “Bir ayın içinde somun ekmeğin fiyatı 5 kere değişir mi?” diye sordu ve memlekette, yumurta ve ekmek alırken sıkıntı yaşayan insanlar olduğunu hatırlattı.