“KKTC, ilk etapta Kıbrıs’ta olası bir federasyonun parçası olması düşünülse de, bunun gereği olarak Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile istişare içerisinde her Kıbrıs zirvesinde bir anlaşma için elinden geleni yapan taraf olma özelliğini taşısa da, Rum Tarafının hakimiyetci ve uzlaşma tavrı nedeniyle sonuç alınamamıştır.
2017 yılında Crans Montana’da son Kıbrıs Zirvesi’nde yine Rum tarafının masadan kaçmasıyla, 2021 yılından itibaren oluşan konjonktür açık ve sarihtir.
2021 yılında Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın Cenevre’de gündeme getirdiği egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü talebi, KKTC gerçeğinin uluslararası platformda resmi olarak gündeme getirilmesinin yolunu açmıştır.
Peşi sıra Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tam 3 kez BM Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınma çağrısı gelmiştir.
Bu paralelde, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyeliği adımları atılmıştır
Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Bakanlarımız, STÖ’ler, Anayasal Kurumlarımızın TDT kapsamında resmi temasları başlamıştır.
Bu adımlar, uluslararası girişimler her geçen gün artmaktadır. Türk tarafının kararlılığını gördükçe, Rum tarafının ilerleyişi engelleme adımları gelmektedir. 41. yılında KKTC’nin artık dünyada görünürlüğü daha da artmıştır.
Bu duygu ve düşüncelerle, halkımızın 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı’nı candan kutlar bugünlere gelmemizi sağlayan herkesi, tüm şehitlerimizi, özgürlük ve varoluş mücadelemiz lideri Doktor Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş başta olmak üzere halkımıza, devletimize hizmet verenlerin tümünü, rahmet, minnet, şükranla anarım.”