Paylaşım şu şekilde
Geçen Pazartesi Meclis’te çıkan kavgaya, onca bağırmaya, gürültüye, patırtıya RAĞMEN meşhur “üç yasa tasarısı”, yani basın özgürlüğü ile düşünceyi ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına neden olacak olan yasa tasarıları yakında Meclis’te ilgili komitede görüşülmeye başlanacak. Neden mi? Çünkü meşru olmayan hükümet geçen hafta yaşanan gerginliğe RAĞMEN bu tasarıları GERİ ÇEKMEDİ, sadece bunların ivediliklerini geri çekti. Yani geçen Pazartesi doğrudan ilgili komiteye gönderilecekken bu süreç iki hafta kadar geciktirildi ama sonuç değişmedi, yakında bu tasarılar komitede görüşülebilir konuma gelecek. Meclis Genel Kurulu’nda yaşanan tartışma bu yasa tasarılarının ENGELLENMESİNİ DEĞİL SADECE GECİKTİRİLMESİNİ sağladı. En azından şimdilik durum bu!
Yine geçen Pazartesi Sayın Üstel tartışmalar ertesinde kürsüye çıkıp “birkaç hukukçu milletvekili toplansın, konuşsun, çalışsın, sıkıntılı yerlerini düzeltsin” benzeri bir şeyler söylemişti. Öğrendiğim kadarıyla böyle bir toplantı ya da çalışma da yapılmadı. Zaten yasama sürecinde böyle bir usul de yok. Bu hamle de o anki öfkeyi yatıştırmak için yasa tasarılarının değil ivediliklerinin geri çekilmesi gibi göstermelik bir “açılımdı”.
Mesele meşru olmayan bir hükümetle Meclis’te bazı yasaların geçmemesi için kavga etmenin ve muhtemelen de geçmesini engelleyemeyip sadece geciktirmenin çok ötesindedir artık. Mesele, bu yasalarla değil bu ZİHNİYET ile nasıl baş edeceğimiz meselesidir. Toplumda bazı asgari müştereklerde birleşecek farklı kesimlerin bir aray gelip buna kafa yorması gerekir.
13.06.2022 17:20:57