Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreteri ve LTB Meclis Üyesi adayı Mustafa Keleşzade, Bağımsızlık Yolu’na göre belediyelerin kamunun bir parçası olduğunu ifade etti.
Bağımsızlık Yolu (BY) Dış İlişkiler Sekreteri ve Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Meclis Üyesi adayı Mustafa Keleşzade, Kanal Sim TV’de yayınlanan ve Serhat İncirli’nin hazırlayıp sunduğu ‘Günaydın Kıbrıs’ programına katıldı.
Mustafa Keleşzade, programın başında Baraka Kültür Merkezi ve Bağımsızlık Yolu arasındaki bağlantıyı ve partileşme sürecini anlattı.
Baraka Kültür Merkezi’nin tiyatro ve müzik grubuyla kültürel faaliyetlerine devam ettiğini belirten Keleşzade, kendisinin de hala Baraka aktivisti olduğunu söyledi.
Keleşzade, Baraka Kültür Merkezi’nin kendi çatısını açma ihtiyacı hissettiğini, özellikle sol siyasette sınıf ve emek siyaseti üretme açısından bir boşluğun oluğunu gözlemlediklerini ifade etti.
Keleşzade, emekçinin sesini yükseltecek yeterli yapının olmadığını gördüklerinden bir hareket olarak Bağımsızlık Yolu’nu kurduklarını 2018 yılında ise siyasi parti olarak devam ettiklerini aktardı.
İlk çıkışlarının “Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın” kampanyası olduğunu dile getiren Keleşzade, sonrasında ise ekonominin emekçiyi vurduğu dönemlerde, krizin faturasının emekçiye ödetilmesinin tespiti üzerinden asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve ultra zenginlerden servet vergisi alınması taleplerini savunduklarını dile getirdi.
Keleşzade, en son gerçekleşen genel seçimlerde emekçinin partisi olarak, seçimlere katıldıklarını ve emekçinin sesini yükseltmeye devam ettiklerini söyledi.
Hayatın her alanında emekçiye dokunan, her konuda verdikleri mücadeleyi devam ettirdiklerini söyleyen Keleşzade, toplumsal ihtiyaçlara odaklanan sözün yükselmesi için yerel seçimlerde de yerlerini aldıklarını ifade etti.
“EMEKÇİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETMEK ÖNCELİKLİ POLİTİKAMIZ”
Keleşzade, “Bağımsızlık Yolu, dünyaya emekçinin gözüyle bakıyor. Emekçinin sorunlarını yönelik çözüm üretmek öncelikli politikamız” dedi.
Keleşzade, kendini sol olarak nitelendiren partilerle ortak noktalarının Kıbrıs’ta federal bir çözüm olduğunun altını çizdi.
Diğer siyasetlerle bağlarını koparmadıklarını da vurgulayan Keleşzade, sokak siyasetinde yine birlikte hareket ettiklerini, yerel seçimlerde Lefkoşa’da TDP’nin adayı Mehmet Harmancıyı, Mağusa’da Bağımsız Aday Salih Oktay, Girne’de KSP adayı Osman Zorba’yı desteklediklerini, Güzelyurt’ta ise TDP çatısı altında 3 Bağımsızlık Yolu üyesinin meclis üyesi adayı olduğunu aktardı.
Lefkoşa’da Lefkoşa için iyi olacağını düşündükleri aday olan Mehmet Harmancı ile çalıştıklarını yineleyen Keleşzade, meclis üyesi olarak ise Bağımsızlık Yolu adıyla seçime katıldıklarını belirtti.
Keleşzade, belediye meclislerinde emekçinin taleplerini dile getirebileceklerine inandıklarını söyleyerek, bu yüzden “Ferman Egemenlerinse Meclisler Bizim” sloganıyla aday olduklarına değindi.
Keleşzade, “iyi bir belediye başkanıyla beraber, bir şeyleri daha iyiye götürebilecek, kötü yönetecek bir belediye başkanıyla da kötü yönetiminin önüne geçebilecek bir belediye meclis pratiği yaratmak istiyoruz, bu yüzden kendi listelerimizle seçimlere dahil olduk” ifadelerini kullandı.
“ÇAĞDAŞ BİR VATANDAŞLIK YASASI ELZEMDİR”
Vatandaşlık konusunda da açıklamada bulunan Keleşzade, KKTC vatandaşlığını almak isteyenlerin oy için kullanıldığını aktardı.
Vatandaşlık vermenin çoğunlukla Bakanlar Kurulu kararıyla olduğunu söyleyen Keleşzade, vatandaşlık almak isteyen Türkiye kökenli Kıbrıslı Türkler, vatandaşlık vadeden siyasiler peşinde koşmak zorunda bırakılmaktadır şeklinde konuştu.
Bağımsızlık Yolu olarak çağdaş bir vatandaşlık yasası talep ettiklerinin vurgusunu yapan Keleşzade, Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığın kaldırılmasını ve vatandaşlığın dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi sabit kıstaslara bağlanmasını savunduklarını ifade etti.
Keleşzade, “Haksız yapılan vatandaşlıklar ve haksız şekilde verilmeyen vatandaşlıklar gündemimizi işgal etmeye devam edecektir. Verilen vatandaşlıklarla Kıbrıslı Türklerin siyasi iradesini değiştirilmeye çalışılması ciddi bir sorundur. Bu sorunun çözümü de yasal kıstaslarının belirlenip çağdaş bir vatandaşlık yasasının çıkartılmasıdır” sözlerine yer verdi.
“SERMAYEDAR ZENGİNLEŞİYOR, EMEKÇİNİN ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR”
Ülkede sermayedarların ekonomik durumunun çok iyi olduğunu belirten Keleşzade, sermayedarların gider kalemlerinin toplamında, çalışanlarının ücret giderlerinin azaldığını söyledi.
Asgari ücrete yapılan artışların olduğunu söyleyen Keleşzade, hayat pahalılığı karşısında bu asgari ücretin eridiğine dikkat çekti.
Asgari ücretlinin alım gücünün neredeyse ortadan kalktığını anımsatan Keleşzade, Bağımsızlık Yolu olarak yıllardır taleplerinin asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi olduğunu ifade etti.
Keleşzade, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu emekçiyi temsil etmiyor, ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
“BELEDİYELER ŞİRKET DEĞİL, KAMUNUN BİR PARÇASIDIR”
Bağımsızlık Yolu’nun Yerel Yönetim Programı oluşturduğuna değinen Keleşzade, bu programda emekçinin sorunlarına odaklandıklarını anlattı.
Keleşzade, bazı partilerin yıldızlı belediyecilik adında belediyeleri şirketleştirdiğini, sağ partiler de siyasi anlayışlarıyla bu belediyeleri batırıldığını aktardı.
Bağımsızlık Yolu’na göre ise belediyelerin kamunun bir parçası olduğunu söyleyen Keleşzade, “Ekonominin kötüye götürüldüğü bu dönemde belediyelere ciddi görevler düşmektedir, bunun adı da sosyal belediyeciliktir” dedi.
Keleşzade, kolektif mutfaklar, kamusal çamaşırhaneler, kadın sığınma evleri, kamusal kreşler ve etüt merkezleri taleplerini sosyal belediyecilik çatısı altında yükseltmeye devam edeceklerini söyledi.
14.12.2022 17:17:21