Meclis Genel Kurulu devam ediyor

 Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda söz alan CTP Milletvekili Armağan Candan, “Ulusal Felakete Dönüştürülen Narenciye Sektörü” konulu konuşmasında, narenciye ürünlerinin ihracatına, toplanmasına ve işlenmesine ilişkin sorunlarla günlerdir uğraşıldığını belirterek, “Ama bir takım görünen veya görünmeyen nedenlerde ulusal bir felaketle karşı karşıyayız.” dedi.

 

Türkiye üzerinden narenciye ihracatında vektör böcek nedeniyle zorluklar yaşandığını anlatan Candan, bir ihracatçının yine vektör böcek görülen Mısır’dan ürünleri alıp fumigasyon yaparak Türkiye üzerinden başka ülkelere satabiliyorken, neden Kıbrıs’tan aldığı ürünün satamadığını sordu.

 

İhracat miktarlarının arzu edilen miktarda olmadığını söyleyen Candan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da devreye girmesi gerektiğini kaydetti.

 

Güney’e yapılacak ihracatın da bu yıl artırılması için gereken girişimlerin yapılması ve herkesin kazanması gerektiğini dile getiren Candan, Türkiye ve Güney Kıbrıs nezdinde yapılması gerekeneler olduğunu belirtti.

 

Geçen hafta Lefke Belediyesi’nin güzel bir organizasyon yaparak ihracat konusunda yapılan organizasyonlarını anlattığını dile getiren Candan, Güzelyurt Belediyesi’nin ise bir açıklama yapmadığını kaydetti.

 

Belediyelerin de sorunların çözümü konusunda halka yardımcı olması gerektiğini dile getiren Candan, Güzelyurt ve Lefke’nin birbirinden ayrılmaması gerektiğini ve iki belediyenin de birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.

 

-Çavuş

 

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş da söz alarak, narenciyede sorun olduğunu fakat bunun "UBP’nin felaketi" olmadığını söyledi.

 

Emeğin karşılığını üreticinin almasının herkesin temennisi olduğunu dile getiren Çavuş, yapılan çalışmaları herkesle paylaştığını ve sorunun çözümü için de çalışılmaya devam edildiğini kaydetti.

 

Vektör böceğinin ülkede görüldüğünü ve karantina kurallarının uygulandığını dile getiren Çavuş, bu konuda da birçok çalışma yapıldığını ve bu çalışmaların da paydaşlarla paylaşıldığını kaydetti.

 

Hükümetin tüm organlarının şu anda görevde olduğunu dile getiren Çavuş, sürecin zor bir süreç olduğunu kaydederek, üretim ve üreticinin önünün açılması için her türlü çalışmanın yapıldığını kaydetti.

 

Göreve geldiği günden beri dairelerde personel sıkıntısı olmasına rağmen birçok projeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Çavuş, böcekle ve mücadele ile ilgili çalışmalar yaptıklarını ve bu sürecin bugün başlamadığını söyledi.

 

Tarımsal Araştırma Merkezi’nin yaptığı çalışmaları da anlatan Çavuş, bakanlığa geldikleri günden itibaren "ilkleri" yaptıklarını, eksikliklerin olduğunu fakat çalışmalara artırılarak devam edildiğini söyledi.

 

Vektör böceğinin adada birçok alanda görüldüğünü söyleyen Çavuş, ürünün dalında kalmadan değerlendirilebilmesi için çalışmalar yaptıklarını, bunun bir doğal afet olduğunu ve hükümet olarak da bu afetle mücadele ettiklerini kaydetti.

 

Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden de satışların gerçekleştirileceğini dile getiren Çavuş, bu kapsamda satışın artırılması yönünde de gerekli çalışmaların yapıldığını belirtti.

 

-Hamzaoğulları

 

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları da “Son Siyasi Gelişmeler” konulu güncel konuşma yaptı.

 

KKTC’de yaşayan insanların sorunlarına işaret eden Hamzaoğulları, "hükümetin bir şey yapma niyetinde olmadığını sadece emirleri yerine getirme görevini yerine getirdiğini" söyledi.

 

Üreticinin sıkıntılarını aktaran Hamzaoğulları, Tarım Bakanlığı’nı gerekli bilgileri toplamadan görüşmelere gittiği gerekçesiyle eleştirdi.

 

"Üreticinin emeği, parası ve huzuruyla oynadıklarını ve sistemsizliğin halka satıldığını" dile getiren Hamzaoğulları, mandora üreticilerinin  şu anda kaybettiğini söyledi.

 

Ülkedeki üreticiyi kimsenin dikkate almadığını dile getiren Hamzaoğulları, üreticilerin halk olduğunu ve halkın geçen seçimlerde hükümete "dersini verdiğini" belirtti.

 

-Birinci

 

CTP Milletvekili Ceyhun Birinci, “Yarattığınız İstikrar, Reçete Soruşturması ve Yaşlı Bakımevleri” konulu güncel konuşma yaptı.

"Ülkeyi yönettiğini zannedenlerin TC’den aldıkları talimatlarla tüm kurum ve sektörleri yerle bir ettiğini" söyleyen Birinci, "hükümetin; yolsuzlukta, dolandırıcılıkta, hırsızlıkta, sahte diploma ve ekonomik birçok konuda istikrarlı olduğu" görüşünü savundu.

Bir an önce hükümetin "sağduyuya geçip talimat alayı bırakması" gerektiğini dile getiren Birinci, ülkenin “gri” listede değil “kara” listede olduğunu iddia etti.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın sürekli yurtdışında seyahatlerde olduğunu söyleyen Birinci, yurtdışında şu anda yaratılan istikrardan bahsedilmemesi gerektiğini kaydetti.

Birinci, ileriki seçimlerde hükümet yetkililerine "kesinlikle aday olmamaları" tavsiyesinde bulundu.

Acil serviste yaşanan sorunları anlatan Birinci, bu konulara da acil el atılması gerektiğini belirtti.

Onkoloji bölümünde halen ilaç eksikliği yaşandığına dikkat çeken Birinci, diğer bölümlerde de ilaç eksikliği yaşandığını ve bunların boyutunun da çok fazla olduğunu kaydetti.

Hastaların halen ilaca erişmediğini dile getiren Birinci, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıklamalarına değindi; reçete soruşturması öncesini ve sonrasını anlatarak halen hastaların reçeteye erişimde sorun yaşadığını belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı protokole de değinen Birinci, Tabipler Birliği’ni de sisteme katarak daha uygun bir protokol yapılması gerektiğini kaydetti.  

Sigortalı hastaların daha iyi hizmet alabileceği bir ortam sağlanması gerektiğini dile getiren Birinci, bu ekonomik krizde insanların çok ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi.

Yaşlı Bakımevlerine de değinin Birinci,  iki yıl olmasına rağmen burada soruların çözülmediğini, yaşlı bakımevinin bir an önce bitirilmesi gerektiğini ve yaşlı bakımevlerinin denetlenmesinin şart olduğunu kaydetti.

Yaşlı bakımevlerinin çağdaş ve modern olması gerektiğini dile getiren Birinci, vatandaşın bu konularda görev beklediğini söyledi fakat kendisinin çok da umudu olmadığını belirtti.   

-Gardiyanoğlu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da söz alarak,  3. ülkeden gelenlere çok ciddi kriterler getirildiğini söyledi.

Yurtdışından çalışmaya gelen kişilerin kriterlerini anlatan Gardiyanoğlu, herkesin artık bu kotalara uymaya zorlandığını ve kotanın zorlaştığını belirtti.

Reçete soruşturması konusunda en büyük erdemin bazen de sessizlik olduğunu dile getiren Gardiyanoğlu, Tabipler Birliği’ni hiçbir zaman dışlamadıklarını ve yaşanan süreçte birliklerle hareket edildiğini kaydetti.

Daha geniş açıklamayı 31 Mart’tan sonra yapacağına dikkat çeken Gardiyanoğlu, yapılan eleştirilere sessiz kaldığını çünkü niyetinin kavga değil sorun çözme yönünde olduğunu belirtti.

Hastaneler ve acil servislerde yazılan reçetelerin online görüldüğünü ve işlemlerin yapıldığını dile getiren Gardiyanoğlu, şu anda arzu edilen noktada olunmadığını fakat ellerinden geleni de yapmaya devam ettiklerini kaydetti.

Bakanlığa gelen herkese kapısının açık olduğuna değinen Gardiyanoğlu, eczacılar ile hazırlanan sözleşmenin de oybirliğiyle geçtiğini söyledi.

Reçete soruşturmasının devam ettiğini dile getiren Gardiyanoğlu, kendisinin de öğrendiği üzere soruşturmada sona geldiğini söyledi ve sürecin gecikmesinin, reçetelerin tek tek kontrol edilmesinden kaynaklandığını kaydetti.

Yaşlı bakımevlerinde bakanlığın denetleme yetkisi olduğunu dile getiren Gardiyanoğlu, denetlemelerin devam ettiğini, bu konuda yasa çalışmasının yapıldığını ve yakın tarihte de bu yasa çalışmasının sonlanacağını ve yetkilerin artık ayrışacağını kaydetti.

-Baybars

Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, “Eğitim, Muhacaret, Güvenlik” konulu güncel konuşma yaptı.

Toplumsal yozlaşamaya değinen Baybars, sahte olduğu iddia edilen reçetelerle ilgili halen sonuçlanmayan konular olduğunu kaydetti.

Soruşturmanın ne olduğu sorusunun önemli olduğunu dile getiren Baybars, temel görevi denetlemek olan kurumların bir olay olması halinde mi denetleneceğini ve bugüne kadar neden yapılmadığını sordu.

YÖDAK’ın tüm kriterleri denetleme görevi olduğunu dile getiren Baybars, YÖDAK üyelerinin görevlerini yapmadığının tespit edilmesi halinde ne olacağını sordu.

Üniversitelerde sorun yaşanması ve üniversitelerin temize çekilmesi durumunda YÖDAK’ın ne yaptığını soran Baybars, YÖDAK’ın görevini yerine getirmemesi halinde ne olacağını ve adanın üniversite adası olmasından dolayı da kalite standartlarını sağlayıp topluma hizmet etmeyi sağlamanın önemini anlattı.

Eğitimin kalitesine odaklanmak yerine ekonomiye kaynak olarak adım atılmasının önemine değinin Baybars, ülkeye ne pahasına olursa olsun öğrenci gelmesi değil, niteliğin önemine dikkat çekti.

Öğrencilerin "acenteler vasıtasıyla" ülkeye getirildiğini söyleyen Baybars, "yalnız toplumsal zarar değil ülkeye gelen öğrencilerin gelmeden kandırılmalarının da önemli olduğuna" dikkat çekti.

"İnsan kaçakçılığı" iddialarına da değinen  ve ülkeye getirilen öğrencilerin denetlenmesi konusunda neler yaşandığını anlatan Baybars, buraya gelen öğrenciler konusunu son derece önemli bulduğunu ve hükümetin stratejisini değişmesi gerektiğini belirtti.

Polis muhaceretin sıkıntılarını da anlatan Baybars, bazılarının ülkeye dil veya kurs almaya geldiğini ve bu sistemlerin denetlenmesi gerektiğini söyledi; bu konularda kayıt dışılığın arttığını kaydetti.

Baybars, "yabancıların üçte ikisinin ülkeye öğrenci olarak geldiğini ve sonra kayıt dışı olarak kaldığını" belirtti.

DAÜ konusuna da değinerek, liyakatle sorunları çözme niyeti bulunup bulunmadığını sorgulayan Baybars, DAÜ ile ilgili yapılan açıklamaya atıfta bulunarak, DAÜ’nün yaşatılmasının önemine işaret etti ve bu konuda neler yaşandığını sordu.


27.02.2024 19:14:59