ÖZERSAY: “HÜKÜMET NEYİN SÖZÜNÜ VERDİĞİNİ KENDİSİ ANLADI MI EMİN DEĞİLİM!”
“PROTOKOLDEKİ TAAHHÜTLER NET DEĞİL, GERÇEKÇİ VE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR HİÇ DEĞİL”
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan 2021 yılı Mali İşbirliği Anlaşması’nı yaptığı yayınla değerlendirdi. Protokolün ekinde yer alan maddelerin kamuoyuyla paylaşılmasının önemli olduğuna vurgu yapan Özersay, “Anlaşmaya bakıldığında hibe ve kredi olarak yapılacak olan mali desteğin birtakım reformlar şartına bağlı olduğunu çok net görmek mümkün ancak bu verilen sözlerin içeriği, tam olarak neyi kapsadıkları net değil, belirtilen sürelere bakıldığındaysa bir azınlık hükümeti dikkate alındığında bu sözler gerçekçi ve gerçekleştirilebilir de değil” diye konuştu. Özersay Hükümetin bu anlaşmanın ekindeki eylem planı ile ülke adına verdiği sözlerin tam olarak neyi kapsadığını kendisinin dahi anlamamış olabileceğine dikkat çekti. Özersay “hükümet kendi kendine biçtiği ömrün süresini aşan taahhütler altına girmiş görünüyor” ifadelerini kullandı.
“İLK İNCELEMEMİZDE AKLIMIZDA PEK ÇOK SORU İŞARETİ OLUŞTU”
“BÖYLE BİR HÜKÜMET BU SÖZLERİ TUTAMAYACAĞI İÇİN TÜRKİYE’DEN KAYNAK GELEBİLECEK Mİ CİDDİ TEREDDÜTLERİMİZ VAR”
Anlaşmaya giriş maddesinde açıkça birtakım reform eylemleri ve hedefleri olduğunu söyleyen HP Genel Başkanı, hükümetin bazı yükümlülükler üstlendiğini, taahhütler verdiğini belirtti. Özersay bunun normal olduğunu ancak verilen taahhütlerin içeriğinin önem taşıdığını ifade etti. Özersay şu değerlendirmeyi yaptı: “Eklere baktığımızda, hükümetin önümüzdeki bir yıl içinde çeşitli aylara varan, takvimlerle belirlenmiş olan taahhütlerini görebiliyoruz. Eklere baktığımızda ilk izlenimimiz şudur: Reform şartlarının büyük bir kısmının böyle bir hükümet tarafından hayata geçirilmesi, gerçekleştirilmesi pek mümkün görünmüyor. Çünkü hükümet bir azınlık hükümeti ama ortaya koyulan taahhütler bir yıla yayılmış reformlardan oluşuyor. Komitelerde sadece bütçe komitesinde çoğunluğa sahip olan, onun dışındaki komitelerde muhalefetin de desteğini alması gereken bir azınlık hükümetinin bu belirtilen yasa ve şartları yerine getirmesi çok gerçekçi değildir. Altına girdiği yükümlülüklere baktığınız zaman kendi görev süresini aşan yükümlülükler olduğunu da görüyoruz. Hükümet kendisinin ‘Ben bir azınlık ve seçim hükümetiyim. Dolayısıyla eylül-ekime kadar görevimiz sürecek’ diye beyanı var. Ülkeyi seçime götürmek için kurulan toplama bir hükümetin reform yapacak olarak değerlendirilmesi ve bu şartları kabul etmesi herkesin kafasında soru işareti yaratıyor.
Belirtilen reformların tarihleri de çok gerçekçi değil. Bu meclisin çalışma yapısını biliyorsak, hükümet partilerindeki milletvekillerinin genel anlamda nasıl bir disiplin ya da disiplinsizlik içinde çalıştığını ya da çalışmadığını görebiliyorsak, nasıl olacak da mart, nisan veya haziran aylarında bu yasalar geçecek? KKTC hükümeti, bu mali destek karşılığında verdiği sözleri tutabilecek mi? Bu anlaşma eklerine bakıldığında verilen sözlerin içeriği de belli değil.”
Halkın Partisi’nin memleketin yararına olan herhangi bir yasal düzenlemenin hayata geçmesi ve doğru şekilde yapılması için mecliste muhalefet görevini getirirken halkın yararına olan yasal düzenlemeler için gereken desteği vereceğini aktaran Özersay, yıkıcı değil, yapıcı bir muhalefetten olduklarının da altını çizdi.
“REFORM DİYE TARİF EDİLEN ADIMLAR TÜRKİYE TARAFINDAN DENETLENECEK VE GERÇEKLEŞTİYSE KAYNAK AKTARILACAK”
Özersay, eklerle ilgili detayları vererek açıklamasını sürdürdü. “İlgili yasada gerekli değişiklikler nisan ayına kadar yapılacak diyor mesela. Gerekli olan değişiklik nedir? Bu gereklilik size, bize, Türkiye’ye göre başkadır. Bunu açıkça yazılmamış. Mesela Kamu Görevlileri Yasası’nda gerekli değişiklik yapılacak dedikleri zaman neyi kastediyorlar? Bir maddeden mi bir yığın maddeden mi bahsediliyor? Doğrudan kamu reformundan mı bahsediliyor? Madem ki reformlara dair birtakım sözler var ortada, içeriğinin de bilinmesi gerekir. Altına girdiği taahhütlerin ne olduğunu hükümet biliyor mu emin değilim” diye konuşan HP Genel Başkanı, mevcut reform şartlarına göre her ay denetleneceğini, her ayın sonunda bir çeşit faaliyet raporu verileceğini belirtti ve ekledi: “Sözler tutuldu mu diye bakılacak ve yerine getirildiyse bu kaynak aktarımı gerçekleştirilecek.”
Özersay, anlaşmanın ana eksenini bekleyen şartlar ve taahhütleri sıraladı ve her biriyle ilgili açıklamalarda bulundu. İşte anlaşmanın ekindeki maddeler ve Özersay’ın değerlendirmeleri:
• Kamuda insan kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması için çalışmalar yapılması: Kamu yasasında gerekli değişiklikler yapılacak diyor. İçerik nedir? Neresi değişecek? Beklenen nedir? Süre olarak belirtilen tarih Mart 2021. Zaten mart ayındayız. Bu hükümet önümüzdeki 3 hafta içinde Kamu Görevlileri Yasası’nı mı değiştirecek? Bu tarih gerçekçi değil. Kamu Görevlileri Yasasında gerekli değişiklikler yapılacak. Tamam da hangi değişikliktir beklenen, istenen ve söz verilen belli değil.
• Üst kademe yöneticilerin kriterleri yükseltilecek, günümüz ihtiyaçları doğrultusunda atama yapılacak deniliyor. Tabii ki müdür ve müsteşarların atamasında daha nitelikli kriterler aranabilir ama mart ayında yapılacak bir değişiklik olarak buraya yazılması yine gerçekçi değil. Başbakan ve bu hükümet “geçmişte de sözler verildi ama tutulmadı. Bu sözleri yerine getirmesek de bu kaynağı alırız”diye düşünmüş olabilir. Ancak geçen yıl gördük ki; herhangi bir şarta bağlı olmadan da bu kaynak gelemeyebiliyor.
• Vergilendirilemeyen veya eksik vergilendiren bet ofisi ve casinolara ilişkin vergilerin arttırılmasına yönelik yasa değişikliği ve yasa tasarısı: Yılsonuna kadar bu yasal düzenleme yapılacak deniliyor. Bu hükümetin ömrü kendine göre ekime kadarsa yılsonuna kadar olan bir taahhüdün altına nasıl girdi? Bu ülkede evet online bahis konusunda ciddi bir yasal boşluk var ve düzenlenmesi gerekiyor. Devletin vergi alıp gelir elde edebilmesi için önemli. Ancak bunun istismara açık olmayacak şekilde düzenlenmesi önemli. Burada bahsettiği bu mudur acaba? İçeriğe dair altı dolu bir ifade yer almıyor.
• Sendikalar Yasası’nın güncellenerek meclise sevk edilmesi: Hükümet sendikalar konusunda hangi taahhüt altına girdi, neyin sözünü verdi belli değil.
• Belirli standartlarda yıllık rapor hazırlama zorunluluğu getirilecek: Sendikalara rapor hazırlama zorunluluğundan mı bahsediliyor? Kastedilen nedir, açıklığa kavuşturulmalıdır. Sendikal faaliyetlere yönelik bir düzenleme midir yoksa daha önce tartışıldığı gibi sendikaların bazılarının kooperatif bankacılığı şeklinde bankacılık faaliyeti yapıyor olması mıdır belli değil. Ve hükümet yine yıl sonuna kadar bir yükümlülük altına girmiş.
• Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasası’nın meclise sevk edilerek düzenlenmesi: Bu maddede, “İş Yasası’nın, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum Yasası’yla uyumlu hale getirilmesi” şeklinde bir referans var. Yapılacak olan yetkili sendikanın kim olacağına dair bir düzenleme gibi öngörülüyor ama istenen net değildir. Süresi biten toplu iş sözleşmesinin devam etmemesi halinde önceki hakların kazanılmış hak olup olmadığına dair bir düzenleme yapılmak isteniyor anladığımız kadarıyla. Talep edilen ve söz verilen nedir konuşmak, doğru anlamak ve değerlendirmek gerekiyor.
• Mevcut Organize Sanayi Bölgeleri Yasasında çağdaş ve sürdürülebilir reformlar öngören kapsamlı değişiklik yasa tasarısı hazırlanarak meclise gönderilmesi: Organize sanayi bölgelerinin yasal sakinlerinin yatırım, denetim, yönetim ve işletmesinde daha etkin olmalarını sağlayacak düzenlemelerden bahsediliyor. Bir tasarıyla gelmeleri halinde biz gerekli desteği veririz. Çünkü oradaki işletmelerin de talep ettiği bir şeydir. Olumludur.
• Vakıflar İdaresi’nin mülkiyetinde ve denetimde bulunan, KKTC ve Güney Kıbrıs’ta bulunan tüm taşınmazlarının envanterinin çıkarılması ve bilgisayar ortamına kaydedilmesi: Bu zaten bir süredir Vakıflar İdaresi’nin Türkiye’nin de mali desteğiyle yapmakta olduğu bir çalışmaydı. Geliştirilmesi ve düzenlenmesi, gelecekte Kıbrıs Türkü’nün öz varlığı anlamına gelen vakıf mallarıyla ilgili olarak doğru kayıt tutulması, bunlarla ilgili olarak ileride başlatılacak hukuki işlemler bağlamında elimizin güçlü olması, Maraş’ın açılması, Güney’de gasp edilen Türk malları bağlamında elimizin güçlü olması açısından doğru bir yaklaşımdır. İçeriğin nasıl olacağı önemlidir.
• (A) ve (B) Öğretmenlik uygulamasının yürürlükten kaldırılması: Mevzuat değişikliğinin nisan ayına kadar hazırlanıp temmuzda geçirileceği söyleniyor.
Sendikalarla bir istişare yapıldı mı? Getirisi ve götürüsü ne olacak, eğitimde var olan kaynakların verimli kullanılması ve eğitimin kalitesi bağlamında ne katacak onu konuşmak lazım.
• Üniversitelerin akademik, idari ve mali yönden denetim programı hazırlanması ve buna uygun denetimlerin yapılması: Üniversitelerin kalitesinin artırılması için denetim yapılması doğru bir yaklaşımdır. Halkın Partisi olarak dikkat ettiğimiz husus şudur; üniversitelerin özerkliğine halel gelmeyecek şekilde bu yapılmalıdır. İdari ve mali açıdan denetim yapılmalıdır evet ama akademik olarak denetlenmesi hassas bir konudur. Konunun takipçisi olacağız, üniversitelerin özerkliğinden taviz verilmeyecek düzenlemeler olmalı.
• Kamulaştırma işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve idari tedbirlerin alınması: Çok hassas bir konudur. Bu ülkede geçmişte kamulaştırmada ciddi problemler yaşandı. Bu konuda bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini, usule uygun kamulaştırma yapılmasının şart olduğunu hep vurguladık. Halkın Partisi göreve geldikten sonra neredeyse 3 yıl içinde yol ve benzeri faaliyetlerle ilgili ne zaman bir kamulaştırma yapılacaksa, Ulaştırma Bakanlığı önceden mal sahibine gerekli bildirimi yapıp, malın değerini doğru hesaplayıp hakkettiği değeri insanlara ödeyip usule uygun kamulaştırma yoluna gittik. İdare işlemi doğru yapıldığı zaman yeni ara emirleriyle karşılaşmadık. Tolga Atakan göreve geldikten sonra, projeleri aksatan pek çok ara emrin kaldırılmasını da sağladı. İçişleri Bakanlığı da birçok kamulaştırma işlemini doğru bildirimde bulunarak zamanında Bakanlar Kurulu’na getirdi. Kamulaştırmalar da doğru bir biçimde yapıldı.
• Kamulaştırma işlemlerini yürütmek üzere ilgili tüm kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşacak birim oluşturulacak: Bir koordinasyon biriminden mi bahsediliyor? Yeni bir durum ortaya çıkacaksa buna ihtiyaç var mıdır? Yapılması gereken şey hukuka uygun kamulaştırma yapılmasıdır, bu sorunu çözer.
• Türkiye’den temin edilecek turizm istatistikleri yazılım sisteminin, KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı’na uyarlanmasıyla ilgili düzenleme yapılması: Turizm konusunda denetim bağlamında bir adım atılması doğru bir yaklaşımdır kaldı ki sektör temsilcileri de denetime karşı değildir, geçmişte bazı açılardan haksız ithamlar ile de karşı karşıya kaldılar ve biraz da bu nedenle geçmiş yılların teşvik paraları halen ödenmemiştir, mağduriyetler oluşmuştur. Bunun içeriğini görmek gerekir.
• Ek mesailerin kamu maliyesindeki yükünün azaltılmasına yönelik tedbirlerin alınması: 1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nda gerekli değişiklik yapılacak diyor. Ek mesailerin tamamen kaldırmasından mı bahsediyorsunuz? Yüzdeliklerini azaltmaktan mı bahsediyorsunuz? Sadece belli yerlerde ek mesai alınmasını sağlamaktan mı bahsediyorsunuz? Her ne yapacaksanız bilmemiz gereken bir şey var; içerik burada net değildir, daha önemlisi ek mesailerle ilgili düzenlemeyi yaparken temel bazı hizmetlerin alımında belli boşluklar ortaya çıkabilir. Polis, gardiyanlar veya sağlık çalışanlarıyla ilgili sorunlar yaşayabilirsiniz. Ek mesailerle ilgili düzenleme yaparken personel desteği verecek misiniz? Birkaç vardiya çalışma düzenini devreye sokabilecek misiniz?
05.03.2021 13:19:27