Özyiğit, “Sayın Bakan’ın bu iddialara karşı yapması gereken susmak değil, gerekli cevapları vermektir. Eğer tüm şartlar yerine getirilmişse zaten kimsenin diyeceği bir şey de olamaz. Ama tüm bunlar cevaplanmalı ve belgeleri ile kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır” dedi.
Kamu İhale Yasası altında yapılmış olan ihale esas ve usuller tüzüğü 22 (3)’de belirtildiği gibi eklenmesi zorunlu olan belgelerin katılımcılar tarafından sunulmaması halinde, bu eksik belgeler ve ekler idarece tamamlatılamaz maddesinin herkes için geçerli olduğunu, kamuoyunda var olan ihaleyi alan şirketin opsiyon belgesini sunmadığı iddiası doğru ise bu belgenin teklifin esasını değiştirebilecek bir belge olması nedeniyle daha sonradan verilemeyeceğini kaydeden Özyiğit, MİK Yasası’nın hiçbir şaibeye olanak tanımayacak şekilde herkese eşit olarak uyulmasını sağlamanın hem Bakanın hem de MİK’ in görevi olduğunu belirtti.
İhaleyi alan şirketle ilgili bilinçli bir şekilde bilgi kirliliği yaratıldığını da söyleyen Özyiğit, Bakan Arıklı’nın 2 kez ihalesiz bir şekilde yakıt aldığı şirketin Turkish Petroleum International Company (TPIC) mi, yoksa Turkish Petroleum International Anonim Company (TPIAC) mi olduğunun açıklanmasını istedi.
Konuyla ilgili kamuoyunun aydınlatılması adına bilgiler veren Özyiğit, TPİC ‘in 7 Aralık 1988 yılında Jersey adasında çoğunluk hissesinin TPAO’da olduğu özel bir şirket statüsünde kurulduğunu, daha sonra 2015 yılında şirketi Sayıştay denetiminden muaf ve ihale kanununa tabi olmayan Varlık Fonu’na bağlı BOTAŞ’ın satın aldığını, halen Jersey’de faaliyette görünen şirketin ise 16 Mart 2021’de tüm haklarını yine BOTAŞ’ın sahibi olduğu Ankara merkezli Turkish Petroleum International Anonim Company’ye (TPIAC) devrettiğini belirtti.
Özyiğit, söz konusu ihalenin “27,29 dolara” kapatılmasının ayrıca ihalesiz bir şekilde TPIC’den 34 ve 30 Dolara yapılan alımlarına ise fazla fazladan para ödendiğinin göstergesi olduğunu kaydetti.