Ahmet Ertaç, Federal Kıbrıs Hareketi adına yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ta çözümün önündeki engelleri kaldırarak, Federal Birleşik Kıbrıs’a ulaşmak, ilhak siyasetine karşı çıkmak ve ortak vatanı yaratmak, Kıbrıs’ta yaşayan tüm insanların barış içinde kardeşçe yaşamasını sağlamak, bulunacak çözümün BM kararları temelinde, tek egemenliği, tek vatandaşlığı, tek uluslararası temsiliyeti olan, iki toplumlu, iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı Federal Kıbrıs olduğunu belirtmek gibi 7 maddelik temel ilkeleri olduğunu söyledi.
BM parametreleri temelinde çözüme inanan tüm kesimlerin bir araya gelmesinin önemine dikkat çekerek Kuzey’de başlatılan mücadelenin Güney’de ve uluslararası alanda da başlatılacağını belirten Ertaç, “Ne kadar çok olursak ve ortak ses verirsek, sesimizi dünyaya daha gür ve etkili duyurabiliriz.” dedi.
ÖZYİĞİT
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, temel amaç ve mücadelelerinin en başında Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesi geldiğini belirterek, iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı, tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlık olgularını içerecek bir anlaşma hedeflediklerini belirtti.
TDP olarak mümkün olan ve en gerçekçi çözümün federasyon olduğunu sürekli vurguladıklarını kaydeden Özyiğit, son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından ortaya konan iki egemen devlete dayalı çözüm politikasının daha önce denenmiş ancak Kıbrıs Türk tarafının zararlı çıktığı sonuçlarla neticelendiğini anımsattı.
Özyiğit, yanlışta ısrar edilmesi halinde Kıbrıs Türk tarafının uzun yıllar sonra yeniden çözümü istemeyen taraf olarak görüleceğini belirterek bunun da Kıbrıs Türkü’nü uluslararası alanda zorda bırakmaktan başka bir işe yaramayacağı uyarısında bulundu.
Kıbrıs Türk halkının dünyadan daha koparacak değil, dünyayla buluşturacak, uluslararası hukuk içine girmesini sağlayacak siyasetlere ihtiyacı olduğunu ancak son Cenevre Zirvesinde bu yönde bir tutum ortaya konmadığını ileri süren Özyiğit, şu ifadeleri kullandı:
“BM Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute adada temaslarda bulunarak bir zemin yoklaması daha yaptı. Öyle anlaşılıyor ki tarafların tutumlarında bir değişiklik olmadı. Oysa her iki taraf adına da yapılması gereken olmayacak senaryoların peşinde gitmek değil, çözüm yönünde irade göstermektir. Unutulmasın ki çözüm tüm tarafların yararına olacaktır.”