Meydan boş değildir, boş bırakılmayacaktır. Ama bugün, Bakan arkadaşlarım, Devlet’in bürokratları ve partinin her kademesindeki yöneticilerle birlikte halka, ülkeye hizmet etmek, salgının yarattığı sıkıntıları aşmak için yoğun bir çaba içinde bulunuyorum.
Tüm kesimlerle görüşüyor, ülkenin her yanına gidiyor ve Halkımızın UBP’lilerin genelinin desteğinin yanımızda olduğunu görüyor hissediyorum.
O nedenle de görevime azimle, kararlılıkla devam ediyorum.
Bu arada şunu da vurgulamakta fayda görüyorum; diğer partiler elbette ülke sorunları ile ilgili kendine göre yorumlar yapabilirler ama UBP ile ilgili yorum yaparken dikkatli olmalı, UBP’lileri rahatsız etmemeli iç işlerimize yönelik konuşmamalıdırlar. Siyasi etik bunu gerektirir.
UBP ile ilgili kararları UBP’liler kendileri alır.
Hangi parti ile ne zaman ne yapacağına sadece UBP kendisi, yetkili organlarında karar verir.
Öte yandan bizim arkadaşlarımız elbette Genel Başkanlık için aday olabilirler ama bunu yaparken kurultay sonrası yine bir birimizin yüzüne bakacağımızı unutmamaları gerekir.
Ne yapacaksak, ne karar vereceksek karşılıklı saygı ve sevgi içerisinde yapmayı başarmalıyız.
Halkımız ve partilimizin bizden beklentisi, kavga etmek, bir birimize saldırmak değil, sağduyuyu, dostluğu, partiyi, ülkeyi ön planda tutmaktır.
Unutmamalıyız ki, hepimizden, herkesten önce Devletin, halkın ve partimizin yararı gelir. Hiç kimse bunları aklından çıkarmamalıdır.