Hiçbir aile babasını ne bu durumda görmek, ne hiçbir devlet görevlisine bu şekilde şantaj yapılmasını izlemek istemem.
Ben Faiz Sucuoğlu’yum. Benim tavrımı, tarzımı en iyi UBP’liler bilir…
Sayın Ersan Saner’in yazılı açıklamasını büyük bir üzüntü içerisinde okudum.
Satır satır, açıklamasının tamamında beni hedef göstermektedir.
Bu görüntülerin yaratılması Ersan beyin kendi suçudur. Ama bu yayılmada benim hiçbir dahlim, talimatım, çabam yoktur.
Ersan bey ille de bir suçlu yaratmak istiyorsa, bu sadece ve sadece kendisidir.
Kendisi, olmaması gereken bir pozisyona düşmüştür.
Beni, “Neden polise gitmedi?” diyerek suçlamaktadır.
Doğrudur, ben polise gitmedim. Gitmeme nedenim de Sayın Saner’in aile bütünlüğü ve mahremiyetine müdahale etmemek adına, bunu bir sır olarak sakladım. Kimseyle de paylaşmadım. Bana gelenleri de kibarca kovdum.
Mahkemeye yansıyan, söz konusu kadınla Sayın Saner’in 1.5 yıl ilişki yaşadığıdır. Görüntüleri izlemeyi reddettiğim gibi, bu görüntülerden benden önce Sayın Ersan Saner’in haberi vardır.
Sayın Saner, beni polise gitmediğim için suçlayacağı yerde, neden kendisi polise başvurmadı?
Neden bir hukuk mücadelesi başlatmadı?
Kurultaya sayılı günler kala, en kötü ilk turda yüzde 56 oyu olan bir aday olarak, ben deli miyim? Saf mıyım? Tecrübesiz miyim?
Kurultayda rakip görmediğim birini, üstelik ne aile terbiyeme, ne UBP geleneklerine yakıştırmadığım bir şekilde yaralamak bana ne kazandırır?
Ersan beyin yapmış olduğu açıklamanın tamamı, her şeyini kaybetmiş bir kişinin ruh halini yansıtmaktadır.
Yapmış olduğu suçlamaların tamamını reddediyorum.
Tamamını iade ediyorum.
Ortada bir komplo varsa, patlayan skandalın ardından benim hedef alınmamdır.
Tüm adaylar da biliyor ki, ertelenen kurultaydan en güçlü çıktım, bu kurultaya da en güçlü aday olarak giriyorum.
“Faiz ve diğerleri” şeklinde gelişen bir kurultay sürecinde, sadece iki hedefim oldu. Birincisi UBP’nin birlik ve bütünlüğü, ikincisi de seçimden tek başına iktidar çıkacak şekilde ülkemizin ekonomik kalkınması. Halen de bu iddiadayım ve kurultayı ilk turdan kazanacağım.
Bu kadar açık ve net ifade ediyorum: Bu olayda benim kusurumu bulsunlar, değil siyaseti bırakmak, ülkeyi terk ederim.
Yapılan mesnetsiz, dayanaksız suçlamaları aynen iade ederim. Hak etmiyorum, benim de yasal haklarım saklıdır.
Kurultayımızı ilk turda zaferle tamamlayacağız ve partimizi erken seçimde iktidara taşıyacağız.
Sonrasında bilinmesini isterim ki, bu komploya karışan kim varsa, iki gözümün biri olsa, bu partide yeri yoktur. Partimizin bu konuda tüm gerçekleri ortaya çıkarmak esas görevidir. Bunu Sayın Ersan Saner için de peşini bırakmadan sonuna kadar kovalayacağım.
Polisimize ve yargımıza sonuna kadar güveniyorum. Bugün bir algı belki tabana yayılmaya çalışılıyor ama, unutulmasın ki gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Tekrar ediyorum, Ersan beyin açıklamalarını ruh haline bağlıyorum. Aynı üslup ve tarzda kendisine saldırmayacağım. Kendisine küsmeyeceğim, gücenmeyeceğim. Yaralarını en erken zamanda sarması için gerekli arkadaşlığı, kardeşliği, dayanışmayı göstermeye hazırım.
Soruşturmanın sağ salim tamamlanmasına bir vekili, bir UBP’li olarak sonuna kadar destek vereceğim.
Suçlamaların hiçbirini kabul etmediğim gibi, bana gelenleri geri göndererek halen en doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. Bundan daha doğal bir şey olamaz.
“Polise neden gitmedin?” diyen Saner, bu görüntüleri yaşayan ve sonrasında tehdit edilen biri olarak kendisi neden gitmedi? Önce bunun cevabını versin.
Bana inanan ve güvenen sevgili UBP’liler…
Biliniz ki tek bir yanlışım, entrika, ayin- oyun girişimim yoktur.
Biz bu seçimi kazandık.
Yapılan saldırı ve komplo girişimleri de bunun yansımasıdır.
Ben bu partinin tabanına, sağduyusuna ve vicdanına güveniyorum.
Bu partililerin de bana güvendiğini biliyorum.
Tüm gücümle önce partimin tek başına iktidar olması, ardından da ekonomik kalkınmanın sağlanması için çalışmaya devam edeceğim.
Başka da bir gündemim yoktur.
Beni bu pis oyuna çekemeyeceksiniz.
Kamuoyuna saygı ile duyururum.