Tarımın Çöküşüne Doğru Adım Adım
Yıllardır süregelen yanlış politikalar ve bölgesel izolasyon, KKTC’nin tarımını adeta çöküşe sürüklüyor. Siyasi olarak tanınmamış olmanın getirdiği sorunlar yetmezmiş gibi, iç yönetimlerde yapılan hatalar, tarımın geleceğini büyük bir tehdit altına alıyor. Ne üretici rahat ne de tarım arazileri güvence altında.
Bugün bakıyoruz ki, narenciye üreticisi henüz ödemelerini alamamış; çiftçi, sulama bedelleriyle boğuşuyor. Su birlikleri yanlış yönetimlerin borç batağında sürüklenmesiyle büyük sıkıntılar yaşıyor. Peki, bu koşullarda üretim nasıl sürdürülebilir?
Bir tarafta Güney Kıbrıs, stratejik adımlarla kendini dünyaya daha fazla entegre etmeye çalışırken, biz hâlâ “sözde” tanınmışlıkla avunuyoruz. Ancak tarımın, ülkenin gıda güvenliği ve ekonomisi açısından taşıdığı hayati önemi görmekten hala uzaktayız.
İnşaat sektörünün hızlı ve düzensiz yükselişi, tarım arazilerini tehdit ediyor. Tarıma verilen değer azalırken, gelecekte gıda ithalatına daha bağımlı bir hale gelme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Bugün yaşadıklarımız, yarının kaçınılmaz krizine bir işaret değilse nedir?
Sonuç olarak, bu gidişatın bedelini ağır bir şekilde ödeyeceğiz. Tarım politikalarının gözden geçirilmesi, tarıma ve üreticiye gereken desteğin verilmesi şart. Yoksa tarım, ekonomik baskılara ve yanlış politikalara kurban gidecek ve bu çöküşün bedelini hep birlikte ödeyeceğiz. Yetkililer, tarımın sürdürülebilirliği için şimdi harekete geçmezse, yakın gelecekte çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağız.
03.11.2024 13:44:20