Taşpınar Şehitleri bu sabah düzenlenen törenle anıldı.
Taşpınar’da milli mücadele yıllarında ve 1974’teki Barış Harekâtı sırasında şehit olanlar için düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün bu topraklarda özgür, bağımsız, hür ve kendi devletinin çatısı altında güvenlik içerisinde yaşanmasının, hayatlarını gözlerini kırpmadan feda eden şehitler sayesinde olduğunu vurguladı.
Taşpınar Şehitliği'nde yapılan törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Lefke Kaymakamı Sadi Güneş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Muharip Dernekler ve bölge halkı katıldı.
Tören, şehit kabirlerine çiçeklerin konulmasıyla başladı. Ardından, törende bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı yapıldı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.
Törende, Doğancı İlkokulu öğrencisi Ekin Ekinci “Bayrak” isimli şiir okudu.
Şehit ailesi yakını Cevdet Sunar’ın günün önem ve anlamını belirten konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşma yaptı.
Törende daha sonra şehitlik özel defteri, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına 49’uncu Piyade Alay Komutanı Piyade Albay Serhat Ulucan, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlutarafından imzalandı.
Tatar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, bugün, 20 Temmuz 1974’ten 49 yıl sonra, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyetinin katıldığı törenlerde ifade edildiği gibi, milli davaya olan bağlılığı sürdürürken hiçbir zaman aziz şehitleri unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını dile getirdi.
Tatar, bugün bu topraklarda özgür, bağımsız, hür ve kendi devletinin çatısı altında güvenlik içerisinde yaşanmasının, hayatlarını gözlerini kırpmadan feda eden şehitler sayesinde olduğunu vurgulayarak, "şu anda bugün Taşpınar’da manevi huzurlarında burada bütün bu düşüncelerimizi paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu tüm dünyayla paylaşıyoruz" dedi.
Kıbrıs Türk halkının hep bağımsızlığı, özgürlüğü ve kendi vatanında özgürce yaşama mücadelesinde hiçbir zaman barışa yüzünü çevirmediğini, her zaman iyi niyetini ortaya koyduğunu ve Annan Planı’nda da görüldüğü üzere Kıbrıslı Türklerin “evet” demesine rağmen karşı tarafın bunu elinin tersiyle ittiğini dile getiren Tatar, “onlara göre öncelerden de bildiğimiz gibi buranın bir Yunan adası ve Yunanistan’a bağlanması ve ENOSİS’in ilan edilmesi için hep kendi düşüncelerini bu şekilde Kıbrıs’ta yaymaya çalışmış ve acımasızca saldırılarla çok sayıda insanımızı da o mücadele yıllarında katletmişlerdir.” ifadelerini kullandı.
1974 yılından bugüne 49 yıl geçtiğini söyleyen Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıslı Türklerin hayatında ve tarihinde en önemli günlerden bir tanesi olduğunu vurguladı ve “o bir dönüm noktasıydı ve bağımsızlığa kavuştuk.” dedi.
“Uluslararası camia baskı yapıyor…”
Bugün halen bu mücadelenin devam ettiğini dile getiren Tatar, uluslararası camianın baskısı olduğunu ve özellikle son yıllarda Avrupa Birliği marifetiyle Kıbrıs’ın bir bütün olarak tekrar birleşmesinden bahsettiklerini kaydeden Tatar, “Biz bu yaklaşımı reddediyoruz. Biz Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle şehitlerimizin manevi huzurunda kendi devletimize çok önem veriyoruz. Bu devlet bize özgürlük, bu devlet bize bağımsızlık, bu devlet bize hürriyet ve onurlu bir yaşamı teminat olarak gösterebilmiş ve şu anda Anavatanın askeri Türk Silahlı Kuvvetlerinin de buradaki garantörlük hakkından dolayı da varlığı ile bu ülkede 1974 yılında beri kimsenin burnu kanamamıştır.” şeklinde konuştu.
Uluslararası cami ile temaların sürdüğünü dile getiren Tatar, “egemen eşitliğimiz, eşit uluslararası statümüz, bir anlaşma olacaksa mutlaka iki devletin işbirliği olacaktır. Devletten devlete olacaktır. Onlar Cumhuriyet Devlet biz de toplum ve onlara yama edilmek suretiyle bu ülkede çektiğimiz acıları yaşadıklarımızı, şehitlerimizi, ödediğimiz bedelleri elimizin bir çırpısıyla bir takım ekonomik vaatlerle unutacağımızı zannediyorlarsa çok yanılıyorlar.” dedi.
“Çok büyük bedeller ödedik”
Halka bir kez daha seslenen Tatar, “çok büyük bedeller ödedik, çok şehitler verdik, çok acılar çektik. Tüm bunların sayesinde ve sonucunda devlet kurduk. Cumhuriyet kurduk. Kendi içimizde bazı sıkıntılar olabilir ama bu sıkıntıların da zaman içerisinde aşıldığını ve çok daha müreffeh ve çok daha refah dolu bir gelecek bizleri ve geçleri beklediğini zaten hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla birebirimize sarılmalı, kenetlenmeli ve bu aziz şehitlerimiz huzurunda bu ülkeye yanlış yapmamak için doğru yoldan şaşmamak lazım. Bağımsızlık, özgürlük ve egemenliğin yaşamsal ifadelerdir bunlar bizim için vazgeçilmezdir. KKTC ilelebet yaşayacaktır. Anavatanın garantörlüğü ilelebet devam edecektir. Türk askeri bu adada caydırıcı güç olarak her zaman kalmalıdır ve kalacaktır. ” ifadelerini kullandı.
Tatar, konuşmasının sonunda tüm şehitleri rahmetle andı.
Sunar
Şehit ailesi yakını Cevdet Sunar da konuşmasında, 1974 Barış Harekatı olana kadar yaşanan süreci anlattı ve canlarını vererek vatan topraklarına sahip çıkan şehitleri minnetle andı.
Sunar konuşmasını Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın “Benim İki Bayrağım” var şiiriyle bitirdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Şehitlik Özel defterine şunları yazdı:
“Aziz Şehitlerimiz;
Kıbrıs Türkü’nün milli mücadele yıllarında gösterdiği vatan sevgisi ve ödediği bedeller sizlerin huzuruna her çıktığımızda bir kere daha gözümüzde canlanmaktadır.
Yapmış olduğumuz fedakârlıklar sayesinde bugün Kıbrıs Türk’ü kendi vatanında hür ve huzurlu bir şekilde yaşamaktadır.
Sizlerin bizlere bıraktığı mirasa her daim sahip çıkacağımıza ve egemenliğimizin nişanesi devletimizi çok daha ileri noktalara taşıyacağımıza asla şüpheniz olmasın.
Sizleri rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhlarınız şad olsun"
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına 49’uncu Piyade Alay Komutanı Piyade Albay Serhat Ulucan da şu ifadelere yer verdi:
“Türk’ün vatanı ve bayrağı uğruna canını göz kırpmadan feda etmeye daima hazır olduğunu tüm dünyaya ispatlayarak gelecek nesillere bu vatanı emanet bıraktınız.
Emanetiniz olan ve gölgesinde huzur içinde yaşadığımız ay yıldızlı bayrağımızı sonsuza dek göklerde dalgalandıracağımıza ve uğruna canlarımızı seve seve feda edeceğimize şüpheniz olmasın.
Sizi bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz.
Ruhunuz şad olsun.”
Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya da şu ifadeleri kullandı:
“Kıbrıs Türk toplumunun varlığının devamı ve geleceği için katliama uğrayan, varlığını savunurken kanını canını feda eden yiğit insanlar mücadele azminiz ve kararlığınız bizlere ışık olmuştur ve olmaya devam edecektir.”
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu da şunları yazdı:
“Aziz şehitlerimiz,
Kıbrıs Türkü’nün onurlu yaşam mücadelesinde, özgürlük ve bağımsızlık uğruna, vatan ve bayrak için canlarınızı feda ederek şahadet mertebesine ulaşmanızın 49’uncu yıl dönümünde bir kez daha huzurunuzdayız.
Zulme ve haksızlığa karşı emsali görülmemiş bir mücadelenin mimarı olan sizler; bağımsız ve özgür bir vatanda yaşamak, Kıbrıs Türk halkının onurunu ve şerefini korumak uğruna, canlarınızı gözünüzü kırpmadan feda ettiniz.
Bizlere emanet ettiğiniz bu vatanı, Kıbrıs Türkü’nün egemenliği doğrultusunda anayasa ve kanunlar çerçevesinde korumaya ve sürdürmeye devam edeceğiz.
Aziz şehitlerimiz,
Şahadetlerimiz, özgürlük mücadelesinin meşalesi olarak sonsuza kadar bu topraklarda ışık saçarak gelecek nesilleri aydınlatacak, onlar için bir güç ve inanç kaynağı olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anarken, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.
Ruhunuz şad olsun.”
Tören, din görevlisi Osman Dana’nın dua okumasıyla sona erdi.
25.07.2023 17:21:49