YAŞAMAK İÇİN GIDAYA İHTİYACIMIZ VAR!
Dövizin yükselmesi, elektrik ve akaryakıt fiyatlarına yapılan rekor zamlarla asgari ücret bir anda buhar oldu. Rusya – Ukrayna savaşının etkileri ise durumu daha da içinden çıkılmaz boyutlara taşımaktadır. Bu duruma paralel olarak artan gıda fiyatları sonucunda et ve süt ürünleri, yumurta, yağ, bakliyat, un gibi temel gıda maddelerini bile almakta zorlanan halkımızın derin bir çıkmazda olduğu aşikardır. Savaştan nasibini alan buğdayın ihracatının yapılamayacak durumda olması, sofralarımızdan eksik etmediğimiz ekmeğin artık mumla aranacak bir besin maddesi olacağının habercisidir. Döviz artışından dolayı son 1 yılda buğdaya hatırı sayılır bir zam yapılırken bir de tedarik sıkıntısının olması işletmelerin kapılarına kilit vurmasına sebep olacaktır.
Vatandaşları bekleyen büyük tehlikelerden biri de yetersiz beslenme ile ortaya çıkan hastalıkların artacak olmasıdır. Ailelerin, çocuklarının bedensel ve zihinsel gelişimi için gerekli olan temel gıda maddelerini sofralarından azaltmak zorunda kalması, çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerini neredeyse imkansız hale getirecektir.
Gıda fiyatlarındaki sürekli artışın bir diğer boyutu ise halkın göreceli ucuz olduğu için büyük oranda taklit ve tağşiş yapılan gıdalara yönelmesidir. Bu durum tüketicilerin ister istemez aldatılmalarına ve sağlık riski ile karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır.
Diğer yandan, mazot, gübre ve yem gibi temel girdi fiyatlarında olağanüstü artışlar sonucu gıdaların üretiminde ilk aşamayı oluşturan çiftçi ve hayvan üreticilerimiz ise her geçen gün üretimden kopmakta ve üretimi terk etmektedirler. Yerel üretimin çok büyük oranda azalması da bu durumu kanıtlar niteliktedir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu halk yerel ürünleri ile var olmuştur. Bu ürünlerin artık üretilememesi, tarımın, hayvancılığın son bulması bu ülkenin günden güne yok oluşunun biletini kesecektir.
Üretimde ve satış alanlarında önemli gereç olan elektrik ve mazot fiyatlarındaki ciddi artış, var olan hammadde pahalılığı ile katlanarak tüketicinin alım gücünün azalmasına sebep olmaktadır. Bu kalemlerde kısa vadede devlet desteğinin artırılması ve uzun vadede ise kalıcı çözümler için yenilenebilir enerji teşvikleri sağlanmalıdır.
Gıda gereksiniminin önümüzdeki yıllar içerisinde artan nüfusa karşılık iki katına çıkması beklendiğinden, gıda üretiminin sürdürülebilirliği bu noktada büyük önem taşımaktadır. Eğer etkili önlemler alınmazsa her geçen gün gıdaya ulaşmak daha da zor bir hal alacak ve bunun neticesinde gıdada tam anlamıyla dışa bağımlı bir ülke haline geleceğiz.
KTMMOB Gıda Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu (a)
Dr. Beste Oymen
Başkan
14.03.2022 10:41:37