“Çocukların kendilerini ifade etme ve kendi seslerini duyurma haklarının olduğunu unutmamalıyız”
Ummanel açıklamasının devamında, “Çocuklar arasında dil, din, ırk, cinsiyet, doğduğu yer, sosyo-ekonomik düzey gibi değişkenleri göz önünde bulundurarak ayırım yapmak onlara büyük haksızlık olabileceği gibi, onların da ileride ayırımcı ve ötekileştiren bireyler olmalarına neden olacaktır. Özellikle okul öncesi dönemden başlanarak sınıflarda öğretmenlerce demokratik bir tutumun benimsenmesi, aile içerisinde demokratik bir yaklaşımla çocuğa davranılması onda bu tür kavramların gelişmesini sağlayacak ve bu davranışların ileride topluma yansımasına da neden olacaktır. Bu demokratik anlayış onların yüksek yararını gözetmelidir. Özellikle medyanın günlük yaşamımızda oldukça etkin olduğu bu dönemde çocuklarla ilgili haber ya da paylaşımlarda onlara zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınmamız gerekmektedir. Bu yaklaşım onların da ileride çocuklar karşısında aynı hassasiyeti göstermelerine neden olacaktır. Öte yandan, her bir çocuğun yaşama ve kendini geliştirme hakkı olduğu noktasından yola çıkarak, çocukların kendilerini ifade etme ve kendi seslerini duyurma haklarının olduğunu da unutmamalıyız. Sorgulayan, eleştirel düşünen, sesini duyuran çocuklar, toplumumuzda söz sahibi olacak, toplum yararına çalışan bireylere dönüşecektir. Bu bağlamda eğitimin her kademesinde çocukların sesini duyurmalarına fırsat vermeli; kamusal diğer alanlarda da çocukların fikirlerini söylemelerini desteklemeliyiz. Yetişkinler olarak fırsat verirsek çocuklar da her alanda kendilerini gösterebilir ve geliştirebilirler”dedi.
Ummanel açıklamasında,“Biz yetişkinler çocuklara nasıl davranırsak gelecekte de öyle bir topluma sahip oluruz. Şiddet gösterdiğimiz çocuklar bizi şiddet toplumuna, haksızlık ettiğimiz çocuklar bizi adaletsiz bir dünyaya hapsederler. Seslerini duyduğumuz, dinlediğimiz, görüşlerini tartıştığımız çocuklar ise bizi demokratik ve sağduyulu bir topluma dönüştürür” ifadelerine yer verdi.