KKTC Meclis Başkanlığı,
İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesinin Dikkatine
BELEDİYELERİN BİRLEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN (ÖZEL) YASA TASARISI HAKKINDA GÖRÜŞ YAZISI
Belediyelerin birleştirilmesine ilişkin sunulan yasa tasarısı konusunda Şehir Plancıları Odası olarak Meclis Başkalığına sunduğumuz görüşümüz aşağıdaki gibidir.
Yerel yönetimlerin günümüzde etkinlik ve verimliliklerinin arttırılması, sürdürülebilir bir yapıya kavuşmaları için Belediyelere ilişkin düzenlemeler yapılması elzemdir. Ancak söz konusu düzenlemelerde dikkatle üzerinde durulması gereken iki konu bulunmaktadır. Bunlardan ilki, mali, idari ve denetim konularını içeren belediyelerin örgütsel yapısı ve ikincisi, Odamızı da yakından ilgilendiren belediyelerin mekânsal örgütlenmesi konusudur.
Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin (Özel) Yasa Tasarısı hazırlanırken, 2015 yılında Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan Ülkesel Fizik Planın (ÜFP) incelenmesi ve dikkate alınması, daha sağlıklı kararların verilmesi için önem arz etmektedir. ÜFP, ülkesel, bölgesel ve yerleşimler düzeyinde birçok alanda mekânsal strateji ve politikalar ve bunların uygulamasına yönelik düzenlemeleri, uygulama eylem planınıve öncelikli alanlara yönelik mali programı içermektedir. Tüm sektörlerin yeni politikalar oluşturma veya mevcutları geliştirmeleri için bir temel oluşturmaktadır. ÜFP’nin içerdiği bu kapsamlı bilgilerin dikkate alınması anlaşılacağı üzere önemlidir. Bu nedenle, önerilen değişiklik yasa tasarılarında, belediyelere ilişkin yapılacak düzenlemelerde ÜFP’nin önerdiği mekânsal stratejik kararlar temel oluşturmalıdır.
Planın Mekânsal Gelişme Stratejisi kapsamında yerleşimler de detaylı olarak çalışılmış ve bir yerleşimler hiyerarşisi oluşturulmuştur. Tüm yerleşimler nüfus büyüklükleri, sosyalve teknik altyapı hizmetleri, ekonomik ve idari yapıları,rolleri, işlevleri, gelişmişlik düzeyleri ve etki hizmet/pazar alanlarının (hinterlant) genişliğine göre 5 farklı kademede sınıflandırılmıştır (Harita1). Bu yerleşimler, nüfus büyüklükleri, gelecekte yüklenecekleri roller ve bu rollerine uygun işlevlerine ve hizmet alanlarına göre, “Ana Gelişme Merkezi Olan ve Yeni Roller Belirlenmiş Yerleşimler” ve “bu yerleşimlerin dışında kalanlar” olmak üzere farklı strateji ve politika izlenecek 2 ana gruba ayrılmaktadır. ÜFP’nın öngördüğü İmar Planı alanları da yerleşim kademelenmesi, rolleri ve etki alanları dikkate alınarak belirlenmiştir.
Yerleşim kademelenmesi ve belirlenen hinterlantları/hizmet-etki alanları (Harita2) yerleşimlerin hizmetlere etkin erişimini sağlamak adına büyük önem taşımaktadır. Yerleşimlerin hinterlantları belirlenirken hizmetlerin sağlanmasının yanı sıra bu durumu etkin kılacak yerleşimler arası ulaşım/erişebilirlik de dikkate alınmıştır. Örneğin Tasarı Değişiklikte sunulan Tatlısu Belediyesi’nin kuzey çevre yolu ile güçlü bağlantısı göz ardı edilerek, sadece aynı bucak merkezi içerisinde olmalarından dolayı Serdarlı ve Geçitkale Belediyeleri ile birleştirilmesi ya da Dikmen Belediyesi’nin yine aynı sebeple Girne Belediyesi’ne dahil edilmesi hizmetlerin erişiminde yetersiz kalacak aynı zamanda maliyeti de oldukça yükseltecektir. Yine Belediye sayıları belirlenirken nüfus büyüklüklerinin yanında alansal büyüklüklerin de, sağlanacak hizmet kalitesi ve yaratacağı mali, idari ve denetim yüküaçısından önemle dikkate alınmalıdır.
Belediyeler belirlenirken ÜFP’nin incelenmesi, plan strateji ve politikalarının göz önünde bulundurulması, belediyelerin sürdürülebilir, yeterli ve kaliteli hizmet sağlamasında oldukça önem taşımaktadır. Bu kapsamda, Odamız, eklerde sunulan haritalar ve yerleşim kademelenmesinin dikkate alınarak gerekli düzenlemelerin yapılmasını önermektedir.
Yukarıda belirtilenlere ek olarak; mali, idari ve denetim konuları kapsamında Belediyeler reformunun gerçekleşmesi yalnızca belediyeler yasasında yapılacak değişiklikler ile mümkün olmayacaktır. Örneğin personel yasası sınav tüzüğünün hala yapılamaması veya belediyelere katkının yalnızca mevcut toplam nüfus üzerinden yapılması, yaz kış nüfusu veya gece gündüz nüfusu veya diğer coğrafi kriterlerin düşünülmemsi gibi sorunlar devam edecektir. Bu sebeple “Kamu Reformu” yapılmadan belediyelerin iyileştirilmesinin mümkün olmayacağı inancındayız.
Saygılarımızla,