UBP kendi içindeki siyasi rekabeti anahtarı hangimiz daha hızlı Türkiye’deki siyasi iradeye teslim ederiz yarışına çevirdi. Adını doğru koyalım geçmişte böylesi bir yozlaşma yaşanmadı. Yaşandıysa da bu derece tabana yayılacak şekilde geniş bir tanıklık
UBP kendi içindeki siyasi rekabeti anahtarı hangimiz daha hızlı Türkiye’deki siyasi iradeye teslim ederiz yarışına çevirdi.
Adını doğru koyalım geçmişte böylesi bir yozlaşma yaşanmadı. Yaşandıysa da bu derece tabana yayılacak şekilde geniş bir tanıklık edilmedi.
Devleti kuran partinin üyeleri yapabileceğimiz hiçbir şey yok havasında yalnızca güvenli olduğunu düşündükleri ortamda sessizce söyleniyorlar.
Açık açık dillendirilmese de Türkiye’deki seçim sonucuna umut bağlayanlar var.
Ümit en son ölür misali buna bel bağlamışlar bekliyorlar. Plan bu. Ne olur olmaz diye yine de kendilerince kurnazlık yaptıklarını düşünerek sessiz kalmaya özen gösteriyorlar.
İçinden geçtiğimiz bu dönem tarihe bu hakikatler ışığında geçecek.
Devleti kurduğu iddiasındaki parti için durum bu kadar vahimdir.
Muhalefetin derdi de çözüm olmak değil ama devletin varlığını ve kendi kaderini tayin etme hakkını hatırlatarak kuruluşunda çekinceleri olduğu devleti bir yerde savunmaya geçtiler.
UBP bunu da başardı!
Farkındaysanız hizmete yönelik siyasi müfredatın sonuna geldik.
‘’İktidardayken sizi de gördük’’ demekten başka bir siyasi polemik konusu kaldı mı?
Bunu da peşi sıra gelen UBP’li Başbakanlar ve bakanlar da birbirleri için söyler duruma geldiler.
Tüm bunlarla bu siyaset oyunu daha ne kadar gider?
Uzatmaları oynuyor bir halimiz var da haberimiz yok gibi.
Günün birinde “ben yaptım bak oldu zihniyeti” buraya kadar diye düdük çalarsa tavrımız ne olacak ya da ne olabilir diye de buna ihtimal verip konuşan yok.
Düşünen var mı o güvenli sessiz ortamlarda.
Yoksa yutkunup boğazlarda düğümleniyor mu kelimeler.
O güvenli ortamlar bile ürkekliği üzerinizden atmaya yetmiyor mu?
Babadan ve deden kalan “manevi mirasa” birbirinizi inandırdığınız gibi aslında sahip çıkmıyor, sahip çıktığınızı sanarak büyük zarar veriyorsunuz.
Ürkekliğiniz belki de o yapının içinde giderek azınlığa düşüyor olmanızdandır.
Onurlu çıkış kapısını bulup gereğini yapın artık.
Bu gidişata dur demek ve toplumda bizi biz yapan değerler üzerinde çoğunluğun oluşması için size ihtiyaç var.
Size manevi miras olarak bırakılan parti aidiyetinin esas sahipleri yalnızca Rum’a karşı mücadele etmedi.
Ada kiralandığında ya da bizim böyle bir konumuz yoktur denilerek kendi başına kaldığında bu toplum kimliğini ve yaşam tarzını korumasını bildi. Boş durmadı mücadele etti.
Milli piyango bileti rezaletine özellikle değinmedim. Gerek yoktu.
