Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “Direniş Mecralarımızdan” başlıklı konferans düzenledi.
Derya: “Her gün dört kadın şiddete maruz kalıyor”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “Direniş Mecralarımızdan” başlıklı konferans düzenledi.
Gönyeli Alayköy Belediyesi konferans salonunda gerçekleşen etkinlikte, Doğu Akdeniz Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Umut Bozkurt, "Yoksulluğun Cinsiyeti ve Kadın Emeği", İnsan Hakları Aktivisti, avukat Deniz Düzgün, "Mahkemeden Sahaya Kadın Hakları", Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel, "İklim Krizi Adil Değil! Kadınlar İçin Hiç Değil!" ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. İpek Borman ise "Kapsayıcı Diplomasi ve Barış İnşası" konularında konuşma yaptı.
Moderatörlüğünü CTP Kadın Örgütü Şiddetle Mücadele ve Yerel Yönetimler Sekreteri Aslı Murat’ın yaptığı konferansa CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya da katıldı.
-Derya
Konferansın açılış konuşmasını yapan Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, her geçen gün talan edilen toprakların, müdahale edilen eğitimin, din istismarına dayanan sosyal mühendisliğin, TL kullanıyor olmaktan kaynaklı yaşanan enflasyonun en çok kadınları etkilediğini söyledi.
Kadın yoksullaşmasının gittikçe daha da derinleştiğini ileri süren Derya, CTP Kadın Örgütü olarak bir yıl önce sosyal politikalar raporu için çalışma başlattıklarını, ay sonundan önce raporu basınla paylaşacaklarını ifade etti.
Çocuk istismarı olaylarının haftada ikiye yükseldiğini, her gün 4 kadının şiddete maruz kaldığını ifade eden Derya, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde önerilerini paylaşacaklarını ifade etti.
-Bozkurt
Doğu Akdeniz Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Umut Bozkurt, “Yoksulluğun Cinsiyeti ve Kadın Emeği” başlıklı konuşmasında, ev içindeki işlerin sanki maddi karşılığı yokmuş gibi görüldüğünü, kadınların ev içerisinde üstlendiği sorumlulukların az olmadığını, çok fazla zaman alan ve yorucu işler olduğunu ifade etti.
-Düzgün
İnsan Hakları Aktivisti Avukat Deniz Düzgün de "Mahkemeden Sahaya Kadın Hakları" başlıklı konuşmasında, şiddet mağduru kadın ve çocukların başvurabileceği bir destek mekanizmasının olmayışının büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.
Şiddet konularında başvurulabilecek psikolog ya da psikiyatristler olması gerektiğini kaydeden Düzgün, bu eksiklikleri giderecek olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesinin bir an önce faaliyete geçirilmesi gerektiğini belirtti.
-Borman
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. İpek Borman, "Kapsayıcı Diplomasi ve Barış İnşası" konulu konuşmasında Kıbrıs sorununun müzakere süreçlerinde kadınların oynadığı rollerle ilgili örnekler verdi.
Müzakerelerin erkek egemen bir alan olduğunu kaydeden Borman, “Kıbrıs sorununun bütünü zaten erkek egemen bir alan. Ancak, yıllar içerisinde kadınların gerek ayrı ayrı kendi toplumlarında gerekse de birlikte mücadele etmelerinin sonucu olarak kapsayıcılık açısından eskiye oranla tabii görece olarak çok daha iyi bir konumdayız. Buna rağmen halen fazlasıyla yetersiz bir noktadayız” şeklinde konuştu.
-Tel
Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel de “İklim Krizi Adil Değil! Kadınlar İçin Hiç Değil!” başlıklı konuşmasında, çevre örgütleri olarak kadın örgütlenmeleriyle birlikte ve üniversitelerdeki akademisyenler ve araştırmacılarla birlikte bir an önce bu konularda da veri toplamaya, envanter çıkartmaya, katılımcı ve kapsamlı masalar oluşturmaya, fon yaratmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.