Dr Şebnem Benar sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım İle son noktayı koydu , kapımız herkese açıktır Kalkanlı yaşam evinde yada Kalkanlı yaşam evini başka yerler ile kıyas bile etmeniz yanlıştır. Bizim burada Me kadar özverili ile çalıştığımız açık ve nettir. İşte Benar''ın paylaşımı .
Herşey 5 şubatta bir hastabakıcının vardiya arkadaşları tarafından bana önce sözlü daha sonra yazılı şikayetleri ile başladı. Açılan soruşturma tamamlanana kadar vardiya değişikliği yapılan ve psikolojik destek almasını gerektiğini düşündüğüm ve önerdiğim hastabakıcı önce hatırı sayılı kişilerden destek bulmaya çalışarak vardiya değişikliğini engellemeye çalıştı. Bu yolla başarı elde edemeyince bir daha işe gelmedi ve bazı basın mensubu olduğunu iddia eden kişileri kullanarak hakkında kötü haber yapacağız senin hakkında bir sürü iddia var şeklinde aslı olmayan iftiralara ve suçlamalara maruz kaldım. Biz kalkanlı yaşam evi çalışanları kendimizden o kadar emindik ki kapımızı herkese açtık. Kafasında soru işareti olanların kendilerinin gelip görmesini hastalarla konuşmasına izin verdik. Gerçekleri görmek için gelenler gördü. Ancak hayretle inanamadan gözlemledim ki bazı kendini basın mensubu diye tanıtan/kendini öyle zanneden kişiler tarafından benim hiçbir şekilde anlayamadığım bir tavırla kendi izlenme oranını arttırmak için mi yoksa bu hayatta hiçbirşey yapmadıkları için yapanların da ne için yaptıklarını anlayamadıkları için mi sadece şov amaçlı dinlemeden görmeden ya da sadece kendi duymak istedikleri ve görmek istediklerini bütünün içinden çekerek alıp herşeyi yanlış aktarmaya çalıştılar. Şeker hastasına istediği kadar kola içmesine izin vermediğimiz için suçlandık. Akciğer kanseri hastası beyine yayılmış ve ameliyat olan beynin yarısı neredeyse olmayan ileri demans hastası olup yediği yemeği bile biraz sonra yediğini unutan hastamızın söylediklerini manşete taşıyan şahıslar gördük. Benim tarafımdan işimi kanıtlı ve titiz yapmak için oluşturulan, her pansumanda ve her bez değişiminde hemşire ve hastabakıcıların yanına olamadığım için hastalarda gördükleri herhangi bir problemi bildirmek ve kuruma yeni yatış için gelenlerin ilk görüntülerinin gönderildiği, tedavinin takibini yapmada bize yardımcı olacak, ilgili konsültan doktorlara göndereceğim resimlerin yer aldığı WhatsApp gruplarından alınan fotoğrafları kullanarak burada tüm personeli zulüm yapmakla suçlayan şahıslara şunu da söylemek isterim ki, bu beni ve kurum çalışanlarını kötülemek için aleyhimde olduğunu düşünüp yayınladığınız fotoğraflar ilerde sizin karşınıza benim ve kurum çalışanlarının en iyi savunması olarak çıkacaktır. Tabii ki bunu anlamanızı bekleyemem. Sağlığın S sinden bile anlayamayanların konsültasyonları ve tedaviyi anlamasını hiç bekleyemem. İşte bu güne kadar sessiz durmamın sebepleri. biz kendimizden eminiz. Sizin olmayıp ama olduğunu iddia ettiğinizi denetlemek için sağlık bakanlığı, sivil toplum örgütleri ve dernekleri gelip denetleme yaptı. Zaten ayın 5 inden itibaren devam eden benim başlattığım yasal bir soruşturma süreci başlamıştı. Aynı süreç sona doğru yaklaşıyor. Biz bu sürecin tamamlanmasını beklerken gayet kendinden emin sessizliğimizi koruduk. Ancak yine hiç dinlemeden buradaki çalışanları zulüm yapmakla beni de bunlara göz yummakla suçlayan şahıslar artık bu kurumda çalışanların haksız iftiralara uğramasına sebebiyet vermekte ve çocuklarının ailelerinin psikolojisini bozmaya başlamıştır. Bu kadar emekle özveriyle çalışıp evine alnının akteriyle yemek parası götürmeye çalışanları demoralize edip büyük bir umutsuzluğa sürüklemiştir. Benim çocuğum ve ekibimin çocukları okul arkadaşlarının sorularına maruz kalmıştır. Tabii ki yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Tabii ki gerçek suçluların ve iş birlikçilerinin hakettikleri cezayı yasalar ve toplum önünde almaları için elimizden geleni yapacağız. Beni topluma karalayıp kendilerini toplum için uğraşan kişi olarak gösterenlere şunu sormak istiyorum. Ben bu adanın her yerinde topluma faydalı olabilmek için gönüllü olarak çalışan bir insanım. Erenköy sağlık merkezinde, mağusa devlet hastanesi acilinde, girne devlet hastanesi acilinde, cengiz Topel hastanesi acilinde doktor eksikliğinde kendi asli görevlerimin dışında nöbetler tuttum. Güzelyurt sağlık merkezinin sorumlu hekimiyken 24 saat halkın ulaşabileceği doktorlu nöbetler olsun diye tamamen gönüllülük esasına bağlı olarak 10-11 nöbet tuttuğum aylar oldu. 3 maaş aldığımı iddia eden sizler bilin ki devlette böyle bir şey yok. Ne kadar çok iş yaparsanız yapın alabileceğiniz para da bellidir. Biz aldığımız paranın çok üstünde çalışıp halkın yanında gerçekten duranlarız. 365 gün kalkanlıda oncall doktor olmama rağmen tuttuğum nöbetler zaten alabileceğim ek mesai hakkını aştığı için hiçbir zaman oncall ödeneği talebinde bulunmadım. Pandemi de adanın heryerini dolaşarak günlerce evime gelmedim. Taaa en başından beri pandemi de en önde çalışanlardan oldum. Tabii ki siz bunları bilemezsiniz. Ama tüm bakanlıklar halkın çoğunluğu biliyor. Çünkü biz sizin gibi reklam yapma ihtiyacı duymadık amacımız da bu olmadı hiç. Ben gönüllü olarak halk ve toplum için bu kadar uğraşırken sen bu toplum için ne yaptın. Sen kimsin ki hukuk ve yasalar dururken beni hiçbir zaman anlayamayacağım şekilde kinle nefretle yargılayıp insafsızca infaz kararı vereceksin. Bursda işini layıkıyla yapan araştırmacı gazeteciler ve basın yayın organlarının önünde saygıyla eğiliyorum. Aynı zamanda sineği attım mide bulandırdı örneğinde olduğu gibi; bizim özveriyle çalışarak, emek harcayarak, kendimize çocuklarımıza ayıracağımız vakti kısarak, topluma insanlara vakit harcayarak yaratmaya çalıştığımız herşeye, çocuklarımıza güzel bir gelecek, onurlu bir aile ismi bırakmak için harcadığımız ömrümüzü bir anda elimizden sırf kendi maddi manevi çıkarları için kendi ruhlarının pisliğini bulaştırmaya çalışanları da kınıyorum. Bir insan bıçak ve silahla bedenen yara alır ama sizler bu asılsız iftira ve suçlamalarınızla bize karşı psikolojik şiddet uygulayıp bizim ruhumuzu yaralıyorsunuz. Siz kimsiniz ki bu ülkedeki yasaların önünde olduğunuzu düşünüyorsunuz. Sizler bu kurumdaki hastalara, bu kurumda iyi bakıldığından emin olup gönül rahatlığıyla ve tabii ki üzülerek yakınlarını burada bırakmak zorunda kalanlara, bu bölgenin insanlarına, kaymakamlığına, belediyesine, muhtarlarına , tüm adaya hakaret ediyorsunuz. Burada herkesin bir tanıdığı mutlaka kalıyor ya da burada çalışıyor. Bu insanlar nazi kampına göz mü yumuyor. Benim sizler için tek bir dileğim var. AKIL SAĞLIĞI VE VİCDAN