• Gadara reklam
  • Eziç
  • Gönyeli
  • Sosyal güvenlik
  • oral güvenlik
  • oral güvenlik
  • Girne belediyesi
  • Zorlu dijital
  • Visit nort cyprus
  • 3hd
GÜNCELHaber Girişi : 25 Ekim 2022 11:44

ELEKTRİK FATURALARINI AZALTMAK İÇİN BİR YÖNTEM YEŞİL CEPHELER

ELEKTRİK FATURALARINI AZALTMAK İÇİN BİR YÖNTEM YEŞİL CEPHELER

Ekim ayının sonuna geliyoruz fakat sıcaklar hala devam ediyor.Bir taraftan çöplük yangınları diğer taraftan Belediyelerin birtürlü başedemediği sorun sivrisinekler yaşam kalitemizi düşürmeye devam ediyor. Küresel iklim değişikliğinin etkilerini gün ve gün yaşıyoruz.Ülkemizinde bundan muzdarip olduğunu söylememe gerek yok. Tabii bu sorunların temelinde yatan konu iklim değişikliği. Fakat yaşananların suçunu iklim krizine atıp beklemekte doğru değil .Neticede sorunu yaratanda bizleriz. Çözümleri için çok farklı mücadele yönetemleri bulunuyor.Bunlardan biride yeşil alanları artırmak. Yeşil alanları artırmak denilince sakın aklınıza yalnızca ağaç dikmek gelmesin.Binalarında yeşil bitkiler ile kaplanması bu yöntemler arasında bulunuyor. Birçok ülkede buna yönelik projeler hayat bulmaya başlamış. Bizim ülkemizde henüz mecburi ve yaygın değil.Lefke , Girne ve GaziMağusada bu maksatla yapılmamış olsada bir kaç yerde örneğine rastladım. Fakat Avrupada birçok şehirde binalarda Yeşil Cepheler, Dikey Bahçeler ve Çatılar yaygın olarak kullanılmaya başlandı . Tabii belirtmekte fayda var.Bu işin kontrolüde Belediyelerde. Evime duvarına veya çatısına nasıl yeşil bahçe yapabilirim diyenlerede hemen bir örnek vereyim; Binaların serinletilmek istenilen cephesine sarmaşık uygulaması yapılıyor. Bu uygulama sayesinde bina cephesi sürekli olarak gölgede kalıyor, bina enerji verimliliğinede çok önemli bir katkı sağlıyor. Ayni uygulamayı beton çatınızdada yapabilir çatınızı yeşil bitkilerle kaplayabilirsiniz. Bu yöntem ayni zamanda bugünlerde daha çok şikayet ettiğimiz elektrik faturalarının azaltılmasınada fayda sağlayan bir uygulama. Elektrik, doğal gaz veya diğer enerji kaynaklarında sağladığı tasarruf oranı belki inanmayacaksınız ama yüzde 25 ila yüzde 50 aralığında değişiyor. Yalıtımsız bir binanın çatısının bitkilerle kaplanması, kışın ısıtmada kullanılan enerji miktarını yüzde beşe kadar, yazın ise soğutma enerjisini yüzde 33’e kadar azaltarak maliyet tasarrufu sağlar. Ayrıca klima olmadığında gündüz iç ortam sıcaklık dalgalanmalarını azaltır. Bilgisayar modellemesi, bir kentsel çatının yüzde yedisinin yeşil olması durumunda yaz sıcaklıklarının 2 C azaltılabileceğini göstermiş . Toronto veya New York gibi nispeten daha soğuk şehirlerde bile, çatının yüzde 50’sini bitkilerle kaplamak, yaz aylarında yerel sıcaklığı yaklaşık 1 C azaltıyormuş. Sıcaklıktaki bu kadar az bir düşüş ne olur demeyin. Büyük faydaları var. Araştırmalar, yeşil çatı oranlarının yüksek olduğu bölgelerde çalışan veya yaşayan insanların daha iyi zihinsel sağlığa sahip olduğunu, bir hastalıktan sonra daha çabuk iyileştiğini ve işte daha üretken olduklarını gösteriyor. Son araştırmalar, bitkilerin hastanede yatan hastaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabileceğini de göstermiştir. Avustralya Yeşil Bina Konseyi tarafından hazırlanan bir rapor, süs yeşil duvarlar, her balkonda bitkiler ve binanın etrafındaki büyük ağaçlar gibi yeşil altyapıya sahip hastanelerin ortalama hastanede kalış süresini yüzde 8,5 azalttığını ve iyileşme süresini yüzde 15 hızlandırdığını buldu. İkincil enfeksiyon oranını yüzde 11 ve ağrı kesici ilaç ihtiyacını yüzde 22 azalttı . Enerji tasarrufu açısından çok önemli kazanımlar yarattığı açık. Sağlık açısındanda sağladıkları yabana atılacak cinsten değil Uygulaması basit ve ucuz ama sonuçları oldukça değerli. Enerji verimliliğine katkı sağlamanın yanında emisyonları emen bir yutak alanı oluyor ve kentteki ekolojik çeşitliliği arttırıyor. Yeşil cepheler, duvarlar ve çatılar kent ısısını da düşürüyor.Daha serin kaldırımlarda yürüyebilmemize olanak sağlıyor. Dikey bahçeler veya bina cephelerindeki yeşil uygulamalar sadece görsel bir güzellik değil, aslında binanın ve şehrin iklime uyumunu sağlayan önemli bir mühendislik çalışması. Çağdaş şehirciliğin ve hatta mimarinin özlemlerinden biri "sürdürülebilir şehir" modeline yaklaşmaktır. Yenilenebilir kaynaklardan enerji sağlayan sürdürülebilir şehirlerde, atıklarının geri dönüştürülebildiği ve yeniden kullanılabildiği, hareketliliğin temiz ve verimli olduğu, yeşil alanların çoğalarak daha sağlıklı ve dinlendirici bir atmosfer yarattığı uygulamalar standart olarak yer alıyor. Enerji verimliliği ile ilişkili çevresel sürdürülebilirliğin inşaat sektörü bitkisel çatılar ve cepheler gibi basit ama geniş kapsamlı önlemleri de bulunuyor. Yeşil çatılar, yeşil cepheler ilk anda akla gelenin çok ötesinde bir fayda sağlıyor. Büyük şehirlerin nüfus yoğunluğu arttıkça bahçe kullanımlarına ayrılan alanlar da azalmakta. Ülkemizdede örnekleri çok. Girne ,Lefkoşa buna örnek.İskeleninde bu yolda ilerlediğini söyleyebilirim. Kanunlardaki, yönetmeliklerdeki açıklar, kuralsız uygulamalar her geçen gün kentlerde yeşil alan miktarını azaltıyor. Kamuya ait alanlardaki ağaçlar kesiliyor. İklim, kuraklık ve ısı adası etkisiyle kentlerdeki ağaçların sayıları sürekli olarak azalıyor. Belki çoğumuz farkında değil ama Kentte yeşil alanların azalmasının sonuçları çok vahim oluyor: Artan ısı ile birlikte yaşanan ölümler ,seller ,ekolojik çeşitliliğin azalması hatta yok olması,Karbon yutak alanının azalması, karbon yutamayan bir şehir oluşması.Şehir hava kalitesinin düşmesi, havada toz ve uçucu partüküllerin sayısının artmasıŞehirde akustik sağlığın yok olması, gürültünün artması Yayalaşma, bisiklet gibi alternatif ulaşımın yapılamaması bunlardan bazıları. Bu nedenle, cephelerin veya çatıların yeşil elemanlar olarak kullanılması, hava kalitesinin ve akustik koşulların iyileştirilmesine katkıda bulunduğu için tercih edilmeli. Yeşil çatı ve cepheler binaları sıcaklık dalgalanmalarına ve aşırı hava koşullarına karşıda korumakta. Yeşil çatıdaki toprak en iyi izolasyon malzemesi olarak binayı gerektiğinde serin ve gerektiğinde sıcak tutabilmekte. Ancak binalarda bitki örtüsünü kullanmanın faydaları sosyal alanla sınırlı değil. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yeşil kentsel alanları vatandaşların fiziksel ve duygusal refahının geliştirilmesinde vazgeçilmez olarak görmekte ve kişi başına 10-15 metrekare yeşil alan önermektedir. Bununla birlikte, bazı şehirlerde nüfus yoğunluğunun o kadar yüksek olduğu ve parklar için yer kalmadığı ve tavsiyeye uyulmasını zorlaştırdığı görülmektedir. Bu durumda, “dikey bahçeler” oluşturmak için cepheleri ve duvarları kullanmak iyi bir çözüm olabilir. Özellikle sıcağın hakim olduğu bizim ülkemizde ne zaman yaygınlaşır açıkçası bilemiyorum. Ama önce kamu binalarından başlamak sanırım yok gösterici olması adına önemli olabilir. Umarım yaklaşan Belediye başkanlığı seçimlerinde aday olanlar projeleri içerisine bunuda koyarlar. Ne diyelim herşey insanın istemesine bağlı.Gerisi kendiliğinden geliyor.

scala