Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sn. Arıklı her fırsatta çalışanlara ve sendikalara saldırmayıalışkanlık haline getirdi.
Trafik Dairesine bağlı olan Ehliyetler Biriminin vezne işlerini, iş yükü zaten çok yoğun olan Gelir Vergi Dairesi personeline yaptırmak isteyen Arıklı bunu başaramayınca çalışanların çalışmak istemediğini, işe geç gelip erken ayrıldıklarını hatta işyerinde molehiya ayıkladıklarını söyleyecek kadar seviyesizce suçlamalarda bulunmuş, bunun sorumlusu olarak da sendikaları göstermiştir. Sendikaların statükoyu koruduğunu iddia eden Arıklı, esas suçlunun bu statükoyu kuran ve yıllardır bekçiliğini yapan zihniyetin olduğunu ve bu zihniyetin en büyük destekçici de kendisi olduğunu gizlemeye çalışmaktadır.
Sn. Arıklı’ya sormak istiyoruz. Kamuda ihtiyaç olan yerlere liyakata dayalı adil ve şeffaf bir şekilde istihdam yapmak yerine yandaşları partizanca işçi kadrolarına dolduran sendikalar mı? İşlerin yoğun olduğu Daire ve Birimlerde çalışmak istemeyen yandaşlarını memnun etmek için ihtiyaç olmayan yerlere gönderen sendikalar mı? Partizanca istihdam edilen yandaşlara müdürlerin dahi söz geçiremediği, iş yaptıramadığı, parti örgüt başkanlarının müdürlerden daha yetkili olduğu kamu düzenini yaratan sendikalar mı?
Bir yerde sorun varsa bu sorunu çözmek en başta sorumlu mevkide olanların görevidir. Sn. Arıklı çalışanları ve sendikaları suçlayarak sorumluluktan kurtulamaz.
Güven Bengihan
Başkan