CTP basın toplantısı düzenledi..
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkedeki siyasi istikrarsızlığın çözüm formülünün; uzun vadeli bir kalkınma programının hazırlanması olduğunu vurguladı.
Erhürman, Anayasa’ya göre bunun mümkün olduğunu, Meclis’ten bunu hep birlikte çalışıp geçirebileceklerini, uzun vadeli bir kalkınma planının yapılabileceğini, bunun da hükümete gelecek tüm partilerin önünü açacağını söyledi.
Türkiye ile yapılan ekonomik protokollerin de bu sayede doğru zemine oturacağına inanç belirten Erhürman, Türk Lirası’nın değer kaybının halkta yoksullaşma yarattığını, bu kapsamda uzun vadeli planlama yapıldığında, protokoller imzalanırken bunların da doğru zemine oturacağına inandığını kaydetti ve “Artık tüm bunları açık açık konuşma zamanı geldi” dedi.
CTP bugün basın toplantısı düzenledi. Lefkoşa'da Gazeteciler Birliği kompleksi içindeki Paradise Park'ta yer alan basın toplantısı, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, kadın örgütü başkanı Sıla Usar, Gençlik Örgütü Başkanı Doğukan Akdeniz ve milletvekillerinin katıldığı bir formatta gerçekleştirildi.
“Vardık, Varız, Var Olacağız” sloganıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan CTP Genel Başkanı Erhürman, CTP’nin uzun bir süredir ülkede ve Kıbrıs konusu bağlamındaki gelişmelerden rahatsız olduğunu uzun süredir dile getirdiğini söyledi.
“YARINDAN İTİBAREN LEFKE’DEN BAŞLAYARAK SOKAĞA ÇIKMA KARARI ALDIK”
Erhürman, CTP olarak yarından itibaren Lefke’den başlamak üzere sokağa çıkma kararı aldıklarını ifade ederek, yaz aylarının sokakta geçeceğini kaydetti.
6 Temmuz’da gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü günün yıl dönümünde Lefkoşa’da olacaklarını söyleyen Erhürman, İskele ve diğer ilçelerde halkla yüz yüze göz göze iletişim kuracaklarını ifade etti.
Erhürman, ülkede uzun vadeli kalkınma programı için nüfus politikasına ihtiyaç olduğunu, çünkü 3 yıl sonra ne kadar okul, hastane, öğretmen, doktor, hemşire istihdamı ve yol isteneceğinin ancak böyle bilinebileceğini kaydetti.
Vatandaşlık planlamasının da şart olduğunu, vatandaş yapmanın adil olması gerektiğini ifade eden Erhürman, vatandaşlık yasası ile vatandaşlığın adil ve sıralı olacağını, bunun yanına beyaz kimlik konusunun da eklenmesi gerektiğini, bunun günlük ve ekonomik sıkıntıları ortadan kaldıracak şekilde yapılması gerektiğini söyledi.
“HÜKÜMET BUGÜN BİRÇOK ŞEYİ HALKA VE ÜLKEYE TAAMMÜDEN YAPIYOR”
Hükümetin bugün birçok şeyi halka ve ülkeye “taammüden” yaptığını, fakirleştirdiğini, demokrasiden, hukuktan uzaklaştırdığını, bu değerleriortadan kaldırmak için çalıştığını ifade eden Erhürman, “Ölü doğmuş hükümet örgütlü yapıyı bitirmeye çalışıyor, Kıbrıs Türk halkı iradesizleştirmek istenmektedir” dedi.
Hükümette, bakanlar arasında kopukluk olduğunu, 6 ayda bakan değişiklikleri yanında bugün istifa geldiğini, zamların yapıldığını, “et de bıçak da elimizde” tavrı olduğunu ifade eden Erhürman, “Derdi sadece kurultay olan bir yapı var ama CTP bunlara tahammül etmeyecek” diye konuştu.
CTP Genel Başkanı Erhürman, geçmişte yerine getiremeyecekleri bir protokolü imzalamadıklarını ve imzalamayacaklarını, ancak iyi ilişkileri her kesimle sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
Yarından itibaren tüm ilçelerde halkla buluşmak üzere sokağa çıkacaklarını çünkü Kıbrıs Türk halkının böyle bir yönetime layık olmadığını ifade eden Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı dünya ile buluşma potansiyeline sahiptir. Yaz dönemini sokakta geçireceğiz. Ülke için, halk için bizimle aynı düşünen varsa birlikte yürümeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Erhürman, bir soru üzerine, Meclis’ten çekilip sine-i millete dönme konusunda bir çekinceleri olmadığını, halkın talebi buysa bunu da değerlendireceklerini ancak Meclis’te muhalefet görevlerini yerine getirdiklerini, Meclis’in yaz tatiline girmesine de kısa süre kaldığını anlattı.
“Seçim tarihiyle ilgili ad-hoc komite kurulması bir yasama darbesidir” diyen Erhürman, Meclis’te bulunmalarının bu açıdan gerekli olduğunu kaydetti. Kıbrıs Türk halkı açısından olumlu veya olumsuz sonuçlarını değerlendirip birlikte karar vereceklerini belirten CTP Genel Başkanı Erhürman, pazartesi Meclis’te neyle karşılaşacaklarını bilemediklerini, o yüzden o gün halkın çıkarlarını korumak amacıyla Meclis’te bulunacaklarını kaydetti.
İlçelerin ardından durmayacaklarını, halkla göz göze, yüz yüze iletişime devam edeceklerini ifade eden Erhürman, “Bu hükümet gidecek, netiz. Kaç gün daha kalırsa o kadar daha fazla şey kaybedeceğiz, rızamız yok. Halkın da rızası olduğunu sanmıyorum” diye konuştu.
“Hepsi aynıdır” algısının yaratılmaya çalışıldığını ancak bunun doğru olmadığını vurgulayan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının iyi bir yönetimle, kurulacak iyi ilişkilerle kendi ayakları üzerinde durabilen ekonomik yapıya kavuşabileceğine işaret etti.
Erhürman, pandemi koşullarının halkla iç içe gelip sorunları anlatma konusunda kendilerini durdurduğunu ancak koşulların hafiflemesiyle birlikte CTP’nin sokağa çıkma halkla buluşma kararı verdiğini söyledi.
Kıbrıs Türk halkının yüz yılı aşkın bir süredir bu topraklarda var olduğunu ve var olma mücadelesi verdiğini ifade eden Erhürman, CTP olarak “biz bu adada eşit iki unsurdan biriyiz ve uluslararası toplum ve hukukla buluşmak istiyoruz” dediklerimi kaydetti.
Kıbrıs’ta kapsamlı çözümün şart olduğunu ifade eden Erhürman, “federasyondan vazgeçildiği” sözlerinin yeni olmadığını, daha önce de bunun söylendiğini fakat çözümün formülünün çok geçmeden, iki bölgeli iki toplumlu federal çözüm olduğunun yeniden teyit edildiğini anlattı.
Kıbrıs sorunu çözümlenmese de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye alınacağının Helsinki zirvesi sonuç bildirgesinde yer aldığını anımsatan Erhürman, şimdi de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu önerinin sürdürülebilir bir tez olmadığını savundu.
Kıbrıs Türk halkının dünyaya açılmasının formülünün federasyon temeline dayandığını ifade eden Erhürman, CTP olarak masaya oturulacaksa sonuç odaklı bir müzakere iradesi ortaya konması gerektiğine inandıklarını söyledi.
CTP olarak bu konuda net olduklarını, hiçbir kafa karışıklığı olmadığını, siyasi eşitliğin BM parametresi olarak kabul edilmesi ve sonuç odaklı resmî müzakere sürecinin başlaması gerektiğini ifade eden Erhürman, kapsamlı çözüm aranırken de güven yaratıcı önlemlere açık olduklarını dile getirdi.
“VESAYET DEĞİL TÜRKİYE İLE İYİ İLİŞKİLER”
Maraş’ın uluslararası hukuk çerçevesinde gerçekten açılması ve çözümü motive edecek bir unsur olmasını istediklerini ifade eden Erhürman, ülke yönetiminde de Türkiye ile vesayet değil iyi ilişkiler istediklerini söyledi.
Ülkede bugün “yapamayan beceremeyen yönetemeyen” bir Kıbrıs Türk tarafı, karşıda da Kıbrıs Türk tarafının “yapamayacağını” düşündüğü bir vesayet ilişkisi olduğunu söyleyen Erhürman, “Bunu kabul edemeyiz” dedi. Erhürman, Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde durabilen, kendini yönetebilen bir halk olduğunu belirtti ve Kıbrıs Türk halkının iradesi ve karşılıklı düzeyli ilişkilerin önemini vurguladı.
Kıbrıs Türk halkına yönelik “siz yapamazsınız biz yaparız” bakış açısının doğru olmadığını, Kıbrıs Türk halkının her alanda yeterli insan kaynağının bulunduğunu belirten Erhürman, bu kapsamda ülkede kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratmanın önemli olduğunu belirterek “Çünkü ekonomi ülke için en önemli güçtür” dedi.
Erhürman, CTP’nin, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratmanın mümkün olduğunu son hükümet döneminde gösterdiğine işaret etti, kendi dönemlerinde sendikaların görüşü de alınarak adımlar atıldığını anlattı.
“FORMÜL UZUN VADELİ KALKINMA PROGRAMI”
Ülkede hükümetlerin istikrarsız olduğunu bildiklerini ifade eden Erhürman, çözüm formülünün uzun vadeli bir kalkınma programı olduğunu söyledi.
Anayasa’ya göre bunun mümkün olduğunu, Meclis’ten bunun hep birlikte geçirilebileceğini, uzun vadeli kalkınma planının yapılabileceğini ifade eden Tufan Erhürman, Türkiye ile yapılan protokollerin de doğru zemine oturtulması için bunun önemli olduğunu ifade etti.
Protokole girecek her konuyu da tüm hükümetlerin takip etmesinin sağlanmış olacağına işaret eden Erhürman, soruları da yanıtladı.
Erhürman, Geçitkale Havalimanı’nın üs yapılmasıyla ilgili bir soru üzerine, Baf hava üssüne de karşı olduklarını, Geçitkale üssüne de evet demeyeceklerini söyledi ve “Biz barış istiyoruz. Adada gelecek barış huzur içinde yaşatmaktır. Silahlanmayı onaylamıyoruz” cevabını verdi.