Seçim kazanıp iktidarını sürdürme uğruna Anayasayı veyasaları çiğnemeyi alışkanlık haline getiren UBP, parti devletbütünleşmesinin kronikleşmiş bir örneğidir. Devletolanaklarını şahsi ve partisel çıkarlar için kullanılarak seçimkazanmak halkın iradesi
KKTC Devletinin en büyük savunucusu olduğunu iddiaeden Ulusal Birlik Partisi ne yazık ki bu devletinkurumsallaşmasının önündeki en büyük engel olmuştur.
Seçim kazanıp iktidarını sürdürme uğruna Anayasayı veyasaları çiğnemeyi alışkanlık haline getiren UBP, parti devletbütünleşmesinin kronikleşmiş bir örneğidir. Devletolanaklarını şahsi ve partisel çıkarlar için kullanılarak seçimkazanmak halkın iradesine yapımış en büyük saygısızlıktır.
Yasanın geçişi işçi istihdamına olanak sağlamasının, kötüniyetli siyasilerin partizanca amaçlar için nasıl tepe tepekullanıldığına her seçim döneminde tanık oluyoruz. Geçici işçiadı altında istihdam edilip garı yasal bir şekilde bu kişilere asılve sürekli kadroların görevlerinin yaptırılması ve ayni kişilerinişçilerin yasal haklarından yararlandırılması büyük biradaletsizliktir.
UBP’nin son Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi kamuyapartizanca yapmış olduğu istihdamları sendikamız mahkemeyetaşımış olmasına rağmen, Sn. Ersin Tatar Cumhurbaşkanıseçilip mazbatasını aldıktan sonra dahi Başbakanlık imazı ileCumhurbaşkanlığına 2, Sosyal Sigortalar Dairesine 4, Gelir veVergi Dairesine 2, Koop. İşleri Dairesine 2, Devlet PlanlamaÖrgütüne 1, Veteriner Dairesine 1, Limanlar Dairesine 1, MilliEğitim ve Kültür Bakanlığına1, Kaymakamlığa 1 ve TapuDairesine 1 kişi, olmak üzere 16 kişilik geçici işçi istihdamıyapmıştır. Devletin en üst makamına yani Cumhurbaşkanlığınaseçilmiş bir kişinin Başbakanlık görevini devrettiği güngiderayak devletin Anayasasının temel ilkelerini hiçe sayan buicraatı siyasi tarihimizde kara bir leke olarak yerini alacaktır.
Pandemi Hastanesinde ve sağlık hizmetlerinde ihtiyaç olansağlık psoneli ihtiyacı ortada dururken liyakat ve eşitlik ilkelerihiçe sayılarak yapılan bu tür istihdamlar kamu hizmetlerininverimliliğini olumsuz yönde etkilerken, kısıtlı bütçeolanaklarının da partizan amaçlar için nasıl hoyratça kullanıldığını göstermektedir.
Halkın iradesine saygılı olan, hukukun üstünlüğüne inanantüm kurumları, siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini bu hukuksuzluğa ve adaletsizliğe dur demek adına hareketegeçmeye çağırırız.