KAMU 2 HAFTA DAHA DAYANMAZ

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, devletin çalışmayan sektörlerden yükümlüklerini yerine getirmesini, para ödemesini istemesini, işsiz güçsüz perişan insanları harçlar yatırmaya zorlamasını , örneğin KIB-TEK'in ülkenin kapalı olduğu dönemde gecikmiş ödemelere faiz uygulama niyetinde olmasını, aslında kamunun, dayanacak gücünün kalmadığını kanıtladığını gösterdiğini söyledi.

 Devletin kasasında para kalmadığı için işletmelerin ve halkın zor durumda olduğunu görmezlikten geldiğini ifade eden Dimağ Çağıner, "Kamunun iki hafta sabredecek gücü kalmamıştır, bu nedenle halen özel sektör ayaktaymış gibi ondan para toplamak istiyorlar" dedi.

  Dimağ Çağıner, Haber Kıbrıs Web TV'de yayınlanan "Markaj" programına katılarak, Ali Baturay'ın sorularını yanıtladı.

"Otelden ve kumarhaneden yayılan bulaş yok"

   Otel ve kumarhanelerin açık olmasından dolayı özellikle yılbaşı kutlamalarından sonra bulaşın yayıldığıyla ilgili gelen eleştirileri yanıtlayan Çağıner, "Bu sektörler üzerinden popülizm yapılıyor. 4 Aralık'tan itibaren ülkeye karantinasız kimse gelmedi. Otelden tespit edilen herhangi bir bulaş yayılmadı" ifadelerini kullandı.

"Ülkeye karantinasız gelinemiyor"

  4 Aralık'tan beridir otelde kalmak için ve kumar oynamak için kimsenin gelmediğini dile getiren Çağıner, bu süreçte Güney Kıbrıs’tan karantinasız gelenlerin olduğunu ancak birbirimizi suçlamamamız gerektiğini savundu.

"Vergi almak için kumarhaneleri açtılar"

   Devlet vergilerini almak için casinoları açık tuttuğuna işaret eden Çağıner, "Örneğin haziranda casinoları açtılar ancak uçuşlara temmuzda izin verdiler. Casino müşterilerinin çoğu zaten yurt dışından gelenlerdir" diye konuştu.

"Oteller ve kumarhaneler büyük bedeller ödedi"

Oteller ve kumarhanelerin sürecin en başından beri büyük bedeller ödediğine vurgu yapan Çağıner, "Oteller ve casinolardan yükümlülüklerini yerine getirmelerini, vergilerini ödemesini istediler ancak uçuşları ve casinoları kapattılar" dedi.

"Kamunun iki hafta sabredecek gücü kalmadı"

Devletin kasasında para kalmadığı için işletmelerin ve halkın zor durumda olduğunu görmezlikten geldiğini ifade eden Çağıner, devletin çalışmayan sektörlerden yükümlüklerini yerine getirmesini, para ödemesini istemesinin, örneğin KIB-TEK'in ülkenin kapalı olduğu dönemde gecikmiş ödemelere faiz  uygulama niyetinde olmasının, aslında kamunun, dayanacak gücünün kalmadığını kanıtladığını gösterdiğini söyledi.

    Dimağ Çağıner, "Kamunun iki hafta sabredecek gücü kalmamıştır, bu nedenle halen özel sektör ayaktaymış gibi ondan para toplamak istiyorlar" diye konuştu.

"Şikayet hattı istedik"

 Devletin çalışan ve işverenlere verdiği destekle ilgili değerlendirmelerde bulunan Çağıner, çalışanlar için işyerlerine verilen ancak işverenlerin çalışanlara vermediği yardım için şikayet hattı oluşturulmasını istediklerini anlattı. Çağıner, 1500 TL desteklerle ilgili hesaplamalarda da yanlış anlaşılmalar da olduğunu belirterek, "Çalışanlar alınan maaşın üstüne 1500 TL alacağını düşündü halbuki aldıkları maaşı tamamlamak için destek verilmişti” dedi.

"Herkese olmasa bile zor durumdakilere yardım şart"

Hükümetin zor durumdaki işletmelere bir çaresini bulup hibe verebilmesinin önemli olduğuna değinen Çağıner, "Sektörün tümüne olmasa bile en sıkı durumda olanlarına yardım yapılmalı. Açılacağımız tarihi bilirsek, ona göre birlikler olarak çok sıkıntıda olan işletmelere öncelik verilebilir" diye konuştu.

"Ekonominin çarkları dönmezse ayakta kalınamaz"

Muhalefetin bu dönemde aşağıdan yukarıya eşitleme modeli ile ilgili önerisini değerlendiren Çağıner, "Her türlü model tartışılabilir ancak halkımız buna hazır değildir. Esas konu çarkların dönmesidir, eğer dönmezse ne aşağından yukarı ne de yukarından aşağıya kimse ayakta kalamaz" dedi.

Haber Kıbrıs

LAÜ