Volt Kıbrıs Genel Sekreteri Hulusi Kilim kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda dün Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda yaşananları değerlendirdi.
Volt Kıbrıs Genel Sekreteri Hulusi Kilim kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda dün Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda yaşananları değerlendirdi.
“Tüm bunları bize yapanlara su attı diye Doğuş Derya fena oldu. Vah vah.”
"Toplum sindirilsin, tepkisizleşsin, kendisine sunulanı kabul etsin, “biz buna layıkız” desin, minnettar olsun ve bununla yetinsin, hukuk ayaklar altına alınsın, demokrasi berhava edilsin…ama su atmak fena!” diyen Kilim' in paylaşımı şu şekilde:
"Uzunca bir süredir devam eden toplumun kurumlarını itibarsızlaştırma politikasında sıra meclisteydi.
O da oldu.
Şimdi yaşadıklarımız da bu politikanın bir parçasıdır.
Adanın kuzeyinde anlam veremediğimiz birçok şey oluyor. Teker teker incelediğimizde hepsi anlamsız.
Örneğin hukuksuz olduğunu bile bile bu oyların kabulünde ısrar etmek.
Eğitimde, çocuklara düzgün okullar yapabilecekken barakalarda okumalarına mecbur etmek ve bu toplumun ancak buna layık olduğu mesajını vermek.
Sağlıkta, yeni doğmuş çocukları koruyamamak, kanser hastalarının ilaçlarını bulundurmamak, yeni hastane inşa etmemek!
Tüm bunlar eksikken, yeni saraylar be meclis binaları yaptırmak.
Elektrikte, olan sistemi korumamakta ısrar etmek, gerekli olan yeni santral alımlarını yapmamak ve bile isteye bu toplumu karanlığa mahkum etmek.
Meclisteki gelişmeleri tüm bu olanlarla birlikte değerlendirdiğimizde tüm bu anlamsızlıklar anlam kazanır.
Yakındır. Çıkıp deyecekler ki:
Çocuklarınıza doğru düzgün eğitim veremiyorsunuz. Okullarınız yıkılıyor.
Hastalarınıza bakamıyorsunuz. Çocuklarınızı yaşatamıyorsunuz. Hastaneleriniz harap oldu, yetmiyor.
Yollarınızı düzeltemiyorsunuz.
Çalışanlarınızın, çocuklarınızın, hastalarınızın haklarını koruyamıyorsunuz.
Işıklarınızı bile açık tutamıyorsunuz.
Belli ki meclisinizi dahi çalıştıramıyorsunuz.
Lideriniz da o kadar didinip uğraşıyor, (geziyor) ama tanınma falan da olmayacak, belli.
Boşverin siz kendinizi yönetmeyi, gelin başka planlar yapalım….(!) - bunu da duyacağız. Yazın bir kenara.
Kendi gözümüzde kendi kurumlarımızı işte böyle böyle itibarsızlaştırdılar. Yönetimdekilerin tek yaptığı icraat bu oldu!
Tüm bunları bize yapanlara su attı diye Doğuş Derya fena oldu. Vah vah.
Konu geldi geldi Doğuş Derya’nın su atmasında takıldı. Bazılarının da fenasına gitmiş. Vah ki ne vah.
Tüm bu itibarsızlaştırma gerçekleşirken siz nasıl hissettiniz peki?
Toplum sindirilsin, tepkisizleşsin, kendisine sunulanı kabul etsin, “biz buna layıkız” desin, minnettar olsun ve bununla yetinsin, hukuk ayaklar altına alınsın, demokrasi berhava edilsin…ama su atmak fena!”