AP Milletvekili Adayı Hulusi Kilim, memlekete sahip çıkmak zorunda olduğumuzu söylerken, Volt olarak iki toplumlu bir parti oldukları için, iki toplumu ilgilendiren sorunlar karşısında görüş bildirmek ve müdahale etmek durumda olduklarını vurguladı. Volt Kıbrıs Genel Sekreteri ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili Adayı Hulusi Kilim, Bağımsız TV’de yayınlanan “Markaj” programına katılarak Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.
Siyasette alışılmışın dışına çıkmamız gerektiğini vurgulayan Kilim, “Kesinlikle memleketimize sahip çıkmak zorundayız. Biz insanlara iki toplumlu, tüm Kıbrıslıların bir partisi olduğumuzu iddia ediyorsak, iki toplumu da ilgilendiren sorunlar hakkında görüş bildirmek ve müdahale etmek durumundayız. Siyaseten alışılmış sözlerin dışına çıkmamız gerekiyor. Yeni bir kuruluş olduğumuz için insanlardan gizleyeceğimiz herhangi bir durum yoktur. Halkımızın, gelişen olayları doğrudan ve olduğu gibi duymaya ihtiyacı var. Dolayısıyla biz de herşeyi tüm şeffaflığıyla insanlara anlatıyoruz. Bizim bir araya gelmemizdeki esas amaçlardan biri iki toplum arasındaki iletişimi güçlendirmektir. Bu iletişimi, hem siyasi hem de günlük hayattaki sorunlar ile ilgili yaptığımız açıklamalar ve eylemlerimizle sağlamayı amaçlıyoruz. Aslında, iki toplumda yaşanan sorunlar da aynıdır. Buna, bugün kuzeyde hayvancılar sorun yaşayıp ayaklanması ve benzeri sorunların güneyde de baş göstermesi örnek olarak verilebilir. İki toplumun ortak sorunları vardır. Biz parti olarak bu sorunların çözümünde rol oynamak istiyoruz” dedi.
“İNSANLARIMIZ İKİ TOPLUMUN BİRLEŞMESİNİ İSTİYOR”
İki toplum arasındaki mevcut ticari ilişkileri de değerlendiren Kilim, kuzeye gelenlerin ve kuzeyden güneye gidenlerin gerekçeleri yıllar içerisinde değişse de amaçlarının aynı olduğunu söyledi. Geçiş noktalarının açılmasıyla, insanlar arasındaki ilişkilerin arttığını vurgulayan Kilim, “Burada sivil toplum çok önemli bir rol oynamıştır. İnsanlarımız iki toplumun birleşmesini istiyor. Bununla ilgili bilimsel çalışmalar ve araştırmalar da mevcuttur. İnsanlarımız arasında herhangi bir sorun yoktur. İnsanlarımız barış, huzur ve güvenli gelecek istiyor. Özellikle gençler ve çocukların kaynaşması için projelerimiz vardı. Fakat adanın kuzeyindeki yönetim okullarda kaynaşmaları durdurarak buna engel oldu. Çünkü çocuklar kaynaştığında aileler de otomatik olarak samimi ilişkiler kuracaktır. Volt olarak, insanların kişisel seviyede birçok konu hakkında iletişim kurmasını amaçlıyoruz. Mevcut sorunları tartışarak, politik seviyeye taşımak için ortamlar yaratıyoruz. İlişkilerin kurulması tek taraflı olmadığı için Volt olarak insanlara bize soru sorması ve katkı yapması için şans tanıyoruz” dedi.
Volt’un kurucu üyelerinden biri olan Kilim, geçtiğimiz yıl Aralık ayında Volt’un kuruluş ve tüzük kongresini gerçekleştirdiklerini söyleyen Kilim, “Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar olmak üzere üyeler katılım gösterdiler. Oluşumumuz Türkçe ve Yunanca dil üzerinden hareket ediyor. Komitelerimiz genellikle İngilizce olup kullandığımız platform çevirileri yapıyor. Dil sorununu teknolojiyi kullanarak aştık ve birlikte hareket etmek için bir yol olduğunu insanlarımıza göstermek istedik. Dilin insanlarımızın sosyal olarak iletişiminde etkisi vardır. Fakat kaynaşmak için niyet varsa bu herhangi bir engel oluşturmaz” dedi.
“SEÇİM SÜRECİNDE KENDİMİZİ TANITTIK”
Avrupa Parlamentosu seçimleri ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kilim, “Biz kendimizi seçimlerde göstermek zorundaydık. Çünkü Avrupa’nın bütünlüğünü savunan ve orada var olan bir parti olarak neden katılmadığımız sorgulanacaktı. Seçim süreci, amaçlarımızı ve kendimizi tanıtmak için 6 ay gibi bir süre zarfında anlatmamıza yardım etti. Dolayısıyla bu süreç bizim için bir fırsat oldu” dedi.
“DIŞARIYA BİRLİKTELİK MESAJI VERİLMESİ ÇOK ÖNEMLİDİR”
Kıbrıs’ta iki toplumun ortak sorunları konusunda da konuşan Kilim, parlamentoya girdiklerinde, pahalılığı sosyal politikalar çerçevesinde incelemeyi düşündüklerini söyledi. Panellerde ortak sorun olarak en çok göçmenler, pahalılık ve ekonomik durumun konuşulduğunu söyleyen Kilim, “Parlementoya girdiğimizde, pahalılığı sosyal politikalar çerçevesi içerisinde ele alacağız. Şu an iki toplumda da gençler ailesinden ayrı eve çıkacak maddi duruma sahip değildir. Bu konuda ne yapılması gerektiği ile ilgili sosyal politikalar düzenlenmiyor. Göçmenler, bütün Avrupa’da en çok konuşulan sorunlar arasındadır. Göçmenler genelde sığınma başvurusu için güneye gittiği için Kıbrıslı Türkler göçmen sorununu fazla hissetmiyor. Adanın ortak sorunlarına çözümler bularak Kıbrıs’ı yeniden birleşmesi için koşulları iyileştirmeliyiz. Parti olarak duvarı komple yıkmaya gücümüz yetmiyorsa tuğlalarını tek tek kırarak ilerleyeceğiz ve günün sonunda o duvar yıkılacaktır. Biz kendi çabamız doğrutusunda duvardan bir tuğla çıkarıyoruz. Herkes destek olursa Kıbrıs içerisinde sorunların çözümünde daha hızlı ilerlemiş olacağız. Kıbrıs’ın saygınlığı geçmiş dönemlerde güdülen politikalardan dolayı yok olmuş durumdadır. Önümüzde çok kritik bir dönem ve Avrupa’da konuşulması gereken birçok konu vardır. Biz tüm Kıbrıslıların ortak menfaatlerini gözeterek parlementoda bunların savunuculuğunu yapacağız. Kıbrıslıların sorunları ortaksa çözümleri de ortak olmalıdır. Volt olarak bizim Avrupa Parlamentosu’nda hali hazırda iki tane milletvekilimiz vardır. Bu bize avantaj sağlıyor. Çünkü buradan Kıbrıs için sorular sormasını, öneriler sunmasını talep edebiliyoruz. Kıbrıslı Türklerin seçime gitmesi, oy vermesi ve dışarıya birliktelik mesajı verilmesi çok önemlidir. Volt’u destekleyerek, insanlarımız tüm Kıbrıslıları kapsayan bir yapılanma anlayışına destek vermiş olacaklar. Parti olarak her adayımızın aynı savunuculuğu yapacağını garanti ederek, güven duyacağınız yeni bir oluşuma oy verebileceğinizi belirtmek istiyoruz.” dedi.
“BÖLÜNMÜŞLÜKTEN EN ÇOK MAĞDUR OLAN KIBRISLI TÜRKLER’DİR”
Kıbrıslı Türkler’in şu anda politika olarak çok büyük sıkışmışlık içerisinde olduğunu söyleyen Kilim, “Bölünmüşlükten en çok mağdur olan Kıbrıslı Türkler’dir. Burada Kıbrıslı Türkler’in ne istediklerini ya da ne istemediklerini kendilerine sorması gerekiyor. Kıbrıs sorununun çözüm perspektifinin korunması yanı sıra, gerçekçi ve çözüm odaklı bir politika takip edilmelidir. İnsanların günlük hayatlarını kolaylaştırabilecek çözümler sağlanmalıdır. Bizim bu alanlarda çalışmamız ve istişarelerimiz devam edecektir. Sistemi zorlayıcı, ezber bozan ve farkındalık yaratıcı girişimler yaparak yol gösterici olacağız” dedi.
