TÖS, yarın Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yapacak. KTÖS’ten yapılan açıklamaya göre, saat 12.00’de yer alacak eylem, “tek gailesi öğretmenlerin kazanılmış haklarını geri götürmek ve Atatürk Öğretmen Akademisini kapatmak olan yasa tasarısını topyek
TÖS, yarın Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yapacak.
KTÖS’ten yapılan açıklamaya göre, saat 12.00’de yer alacak eylem, “tek gailesi öğretmenlerin kazanılmış haklarını geri götürmek ve Atatürk Öğretmen Akademisini kapatmak olan yasa tasarısını topyekun reddetmek için” yapılacak.
Açıklamada, bu yönde hazırlandığı iddia edilen yasa tasarısının, “yasa ve tüzükleri hiçe sayarak, demokrasi ve katılımdan uzak bir şekilde, 'ben yaparım olur' ve tek adam zihniyeti ile hazırlandığı” da savunuldu.
KTÖS VE KTOEÖS’ten yarınki eylemle ilgili açıklama
KTÖS ve KTOEÖS, yarın Milli Eğitim Bakanlığı önünde gerçekleştirilecek eylemle ilgili ortak açıklama yaptı.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ve KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı imzasıyla yapılan yazılı ortak açıklamada, iki sendikanın yarın saat 11.30’da itibaren Milli Eğitim Bakanlığı önünde olacağı, Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı sonrası 14.00’te basın toplantısı gerçekleştirileceği duyuruldu.
Açıklamada, eğitim alanında yapılması öngörülen dönüşümlerin tüm paydaşların katılımı ve ortak mutabakatı ile gerçekleştirilmesi gerektiği belirtilerek, “ Paydaşların görüşleri alınmadan, bir ön çalışma gerçekleştirilmeden, üzerinde yeterince tartışılmadan, araştırma yapılmadan, veri toplanmadan, ihtiyaçlar belirlenmeden anlık ve tek taraflı alınan kararlarla oluşturulan tasarılar, eğitimde geri dönüşü olmayan zararlar verebilecektir. görüşü savunuldu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sendikalarımız, eğitim alanında değişim, gelişim ve dönüşümün en önemli destekçisidirler. Pandemi döneminde mesai kavramı gözetmeksizin özveri ile çalışarak öğrencilerinin eğitim/öğretim hakkına sahip çıkan öğretmenlerimiz eğitim alanındaki her sürecin yadsınamaz bir parçasıdır. Ödev ve sorumluluklarını fazlasıyla yerine getiren öğretmenlerin haklarını geriye götürerek cezalandırmak yerine, eğitim/öğretim faaliyetleri ile birlikte bu hakları daha ileriye taşımak, öğretmenlik mesleğini daha cazip bir hale getirmek tüm paydaşların ve özellikle de eğitimi yönetenlerin birincil görevidir.”
