Siyasi partiler, ülkenin yönetilmesi ve demokrasi için olmazsa olmazdırlar. Bir partinin iç meselesine dair söz söylemek bize düşmez ama görünen o ki bu durum zaten bir iç mesele olmaktan çıkmış artık.
Siyasi partiler, ülkenin yönetilmesi ve demokrasi için olmazsa olmazdırlar. Bir partinin iç meselesine dair söz söylemek bize düşmez ama görünen o ki bu durum zaten bir iç mesele olmaktan çıkmış artık. Son günlerde yaşananları ne UBP hak eder ne de Kıbrıs Türk Halkı. Şimdi kimse “bu duruma kendileri davetiye çıkardılar” veya benzeri sözler söylemesin. Mesele “oh olsun” denilerek geçiştirilecek kadar basit değildir, ciddidir. Kurumlar yara alıyor, demokratik süreçler değersizleştiriliyor, insanların iradesi de önemsizleştiriliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşadıklarımıza benzer şeyleri şimdi maalesef bir partinin kurultay sürecinde yaşıyoruz. Adaylıktan çekilenlerin neden çekildikleri konusundaki açıklamaları ne kamuoyunu ikna edebildi ne de kendilerine oy veren parti üyelerini. Bu da, ortada doğal olmayan bir durum bulunduğunu gösteriyor. Bu doğal olmayan durum sadece UBP üyelerini değil hepimizi rahatsız etmelidir. Çünkü kurumlara ve seçim süreçlerine dışarıdan yapılan müdahaleler, ülkede siyaset yapma alanını giderek daha da daraltıyor ve siyaset yapmayı anlamsızlaştırıyor.
Dün bir siyasi partiye, yarın bir başka siyasi partiye, bir sonraki gün bir başka kuruma, bir başka seçime...
Bunca yıldır bu topraklarda verdiğimiz var olma mücadelesi bunun için değildi, bilakis.
