• Gadara reklam
  • Eziç
  • Gönyeli
  • Sosyal güvenlik
  • oral güvenlik
  • oral güvenlik
  • Girne belediyesi
  • Zorlu dijital
  • Visit nort cyprus
  • 3hd
GÜNCELHaber Girişi : 10 Mart 2022 16:49

LAÜ Akademisyeni Eğitmen, “Yenidoğan İşitme Taramasının Önemi”ni ele aldı

LAÜ Akademisyeni Eğitmen, “Yenidoğan İşitme Taramasının Önemi”ni ele aldı

LAÜ Akademisyeni Eğitmen, “Yenidoğan İşitme Taramasının Önemi”ni ele aldı

scala

  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Odyometri Bölümü Öğretim Görevlisi Uzman Odyolog Hatice Eğitmen “Yenidoğan İşitme Taramasının Önemi” üzerine bilgiler aktardı.

   “Bebeklerin konuşma ve lisan gelişimi, yaşamın ilk yıllarında özellikle ilk aylarda oldukça hızlı gelişir” diyen Eğitmen açıklamasına şöyle devam etti; Altı aylık bebek, konuşma sesine çevresindeki diğer seslere göre daha fazla ilgi gösterir. Bebek 18 aylık olduğunda ise artık basit cümleler oluşturabilir. Erken bebeklik döneminde bebeğin normal işitmeye sahip olması, konuşma ve lisan gelişiminin yanı sıra sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimi açısından da son derece önem taşır. Bu nedenle konjenital (doğuştan) anomaliler arasında sık görülen işitme kaybının erken dönemde fark edilememesi, işitme engelli çocuğun konuşma ve lisan becerisinde gerilik, akademik performansında zayıflık, kişisel ve sosyal uyumsuzluk, duygusal sıkıntılar gibi insanı yaşam boyu etkileyen engellilik durumuna yol açar. İşitme cihazı ile amplifikasyon uygulanmayan 35-40 dB’lik orta derecede bir işitme kaybına sahip olmak bile çocuğun günlük konuşmaların %50’sini kaçırmasına neden olur. İleri ve çok ileri dereceli işitme kaybına sahip olmak ise iletişim becerisini daha ciddi boyutlarda engeller. İşitme kaybı; bireyin sahip olduğu işitme duyarlılığının onun gelişim, uyum ve özellikle de iletişim becerilerini kazanmasına engel olma durumu olarak tanımlanabilir. Çok hafif dereceden çok ileri dereceye kadar farklı düzeylerde olabilen işitme kaybı duyusal yoksunluk ile birlikte, öğrenme problemine dönüşen iletişim becerisinin bozulmasına da neden olur. 

Özel işitsel eğitim verilen bebekler tüm gelişim alanlarında ve akademik başarıda yaşıtlarına yakın performans gösterirler

  Bebeklik döneminde objektif test yöntemleri ile işitme kaybının erken tespit edilmesini sağlayacak teknolojilerin gelişmesi, konjenital işitme kayıplarını yaşamın ilk günlerinde/ aylarında belirlenmesi olanağını doğurduğunu ifade eden, Eğitmen, erken dönemde tanısı konup işitme cihazı ile amplifikasyon uygulanan ve özel işitsel eğitim verilen bebeklerin tüm gelişim alanlarında ve akademik başarıda yaşıtlarına yakın performans gösterebileceklerini dile getirdi.  

Haber arası reklam zorlu

   Eğitmen sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi; İşitme cihazı kullanması gereken bebeklere altı aylıkken cihaz uygulandığında lisan ve konuşma gelişimleri, daha geç yaşta cihaz kullanmaya başlayan bebeklere göre daha iyi gelişir. Erken tanı ve erken işitme cihazının kullanılması ile işitme engelli çocukların lisan gelişimlerinin ve buna bağlı olarak akademik başarılarının artması konusundaki görüşler, evrensel boyutta işitme taraması yöntemlerinin oluşturulmasını sağlamıştır. Evrensel yenidoğan işitme taramalarında hastanelerde doğan her bebeğe taburcu olmadan önce işitme testi uygulanması, testi geçemeyen bebeklerin ise üç ay içinde odyolojik değerlendirmelerinin tamamlanması, işitme kaybı saptanan bebeklere altı aylık olmadan önce cihaz ve eğitim için gerekli girişimlerde bulunulması, işitme testinden geçen ama işitme kaybı riski taşıyan bebeklerin izlemlerinin sürdürülmesi benimsenmektedir. Genel anlamda tarama, hedeflenmiş bir popülasyonda belli bir bozukluğun semptom vermeden önce tespit edilmesi amacıyla yapılır. Taramada amaç, hasta olanı olmayandan ayırmak ve erken tedavisini sağlamaktır. Tarama testleri, hastalıkların belirti ve bulgu vermeden belirlenmesini sağlar. Bu sebeple tarama programlarının yenidoğan döneminde uygulanması oldukça önem taşır.