Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, “KKTC’nin milli varlığı asla sulandırılamaz” diyerek, bağımsızlıktan, egemenlikten, istiklal anlayışından taviz vermeyeceklerini vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş da, “Burada bir KKTC devleti var. Ambargo konulsa da bazı çevreler tanımamak için gayret sarf etse de sonuçta hayatın pratiği budur. Kıbrıs adasının gerçeği budur. Siyasetin gerçeği budur. Kıbrıs Türk halkı da kıyamete kadar egemen, bağımsız varlığını korumaya kararlıdır” dedi.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Meclis’te bir araya geldi.
Töre ve Kurtulmuş, ilk olarak baş başa görüştü. Ardından Kurtulmuş ve Töre başkanlığındaki heyetler arası görüşmeye geçildi. Kurtulmuş ve heyeti daha sonra genel kurul salonu ve meclisi gezdi.
Heyetler arası görüşmede, Meclis Başkanı Yardımcısı Fazilet Özdenefe, KKTC-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, Meclis İdari Amiri Yasemi Öztürk, Divan Katibi Fırtına Karanfil, Divan Katibi Hasan Küçük, Divan Katibi Şifa Çolakoğlu, Meclis Genel Sekreteri Seral Fırat ve Özel Kalem Müdürü İrem Uygun yer aldı.
TBMM heyetinde ise, TBMM Başkanvekili, CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM İdari Amiri, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, TBMM İdari Amiri, MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, TBMM Katip Üye, İyi Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Kurucular Kurulu Başkanı Şamil Ayrım, AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek ve MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş yer aldı.
Görüşmede ayrıca, TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da hazır bulundu.
Töre
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre konuşmasında, TBMM Başkanı ve heyetinin ilk yurt dışı ziyaretini KKTC’ye yapmasının kendilerini mutlu ettiğini belirtti. Kıbrıs’ın aslında Anadolu’nun bir parçası olduğunu dile getiren Töre, “Osmanlı devleti adadan çekildikten sonra biz buralarda öksüz kaldık, yetim kaldık, aç kaldık, çaresiz kaldık” diye konuştu.
Türk ordusunun bir gün yeniden adaya gelmesini beklediklerini ifade eden Töre, Kıbrıs’ın Türk milletinin bir vatanı, Kıbrıs Türklerinin de Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.
“Ayrı bir devletimiz vardır ama biz Türk milletinin mensuplarıyız ve bundan da şeref duymaktayız” diyen Töre, KKTC’nin devamının Anavatan Türkiye’nin güçlü desteğiyle olabileceğini söyledi. KKTC’nin dünya tarafından tanınmadığını dile getiren Töre, ambargo ve izolasyonlara rağmen Anavatan Türkiye’nin desteğinin devam ettiğini ve alt yapı sorunlarının Türkiye’nin desteğiyle çözüme kavuştuğunu belirtti.
Büyük zaferlerin, ekonomik zaferlerle de taçlandırılması gerektiğini kaydeden Töre, sosyo ekonomik yapının da iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Töre, “Bunları milli kültürle de beslemek lazımdır. Milli varlığımızı korumanın başka yolu yoktur” şeklinde konuştu.
Milli ve manevi değerlerini kaybeden bir halkın zaman içerisinde yok olup gittiğini ifade eden Töre, “Bizim özümüz, öznemiz Türk’üz ve Türk milletiyiz… Tek başımıza bir özne değiliz. Öznemiz milli davamızdır. Türk milletinin yüksek menfaatleridir, çıkarlarıdır” diye konuştu.
“Türk milleti ile ayrı gayrı olmayacağız”
Kıbrıs Türk halkının yüksek çıkarlarının, Türk milletinin yüksek çıkarlarıyla birlikte ele alınması gerektiğini belirten Zorlu Töre, “Türk milleti ile ayrı gayrı olmayacağız” vurgusu yaptı.
Türk Devletleri Teşkilatı’na KKTC’nin gözlemci üye olmasının yeni bir gelişme olduğunu dile getiren Töre, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Kıbrıs Türklere uygulanan ambargoların, izolasyonların kaldırılması çağrısının tarihi bir çağrı olduğunu kaydetti. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Dünya 5’ten büyüktür” ifadesinin bir gerçek olduğunu belirten Töre, Kıbrıs Türk halkının Avrupa tarafından ambargolara maruz kaldığını, BM’nin verdiği sözleri tutmadığını söyledi.
“Bizim tek güvencemiz Türk ordusunun adadaki varlığıdır”
ABD, İsrail ve Fransa’nın Güney Kıbrıs’la askeri tatbikatlar yaptığını ifade eden Töre, “Bu tatbikatlar kime karşı yapılıyor? Gayet açık ve net.. Dolayısıyla bizim tek güvencemiz Türk ordusunun adadaki varlığıdır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devam etmesidir. Bu asla sulandırılamaz. KKTC’nin milli varlığı da asla sulandırılamaz” dedi.
Milli devlete sahip çıkmanın şehitlere ve sonraki nesillere borç olduğunun altını çizen Meclis Başkanı Töre, “Bağımsızlıktan, egemenlikten, istiklal anlayışımızdan taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Anavatan Türkiye’nin güçlü varlığının KKTC’ye de güç verdiğini belirten Töre, Türkiye’nin yeni yüzyılının, Türk milletinin yeni yüzyılı olacağına inanç belirtti. Türkiye güçlü olduğunda, Türk dünyasının ve Türk milletinin daha güçlü olduğunu kaydeden Zorlu Töre, “Türkiye’siz Kıbrıs olmaz, damarımız kesilmiş olur. Damarımızdaki kan bitmiş, tükenmiş olur” dedi.
“Türkiye ve Türk ordusu bizim bedenimizdeki can, damarımızdaki kan gibidir” vurgusu yapan Töre, KKTC’nin yoluna devam edeceğini kaydetti.
Kurtulmuş
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da, ev sahipliği ve güzel sözleri nedeniyle Meclis Başkanı Töre’ye teşekkür ederek, şükranlarını ifade etti. Türkiye’de 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerden sonra milletin Cumhurbaşkanı’nı yani yürütme organının başını ve eş zamanlı bir şekilde milletvekillerini yani yasama organını seçtiğini hatırlatan Kurtulmuş, TC Cumhurbaşkanının göreve başlamasının ardından kendisinin milletvekilleri tarafından TBMM’nin 30’uncu başkanı olarak seçildiğini kaydetti.
İlk ziyaretin KKTC’ye yapılmasının artık bir devlet geleneği haline geldiğini ifade eden Kurtulmuş, “Yıllardır Kıbrıs Türk halkını tabiri caizse boğma amacı taşıyan ambargolar, kısıtlamalar, baskıların kaldırılabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak ortaya koyduğumuz en somut dostluk ve kardeşlik göstergelerinden birisi ilk resmi ziyaretlerin KKTC’ye yapılmış olmasıdır” diye konuştu.
Milli ödevi gerçekleştirmenin bahtiyarlığı içerisinde olduklarını dile getiren Kurtulmuş, KKTC’nin her seferinde daha ileriye gittiğini gördüklerini söyledi. Kıbrıs Türklerinin kurum ve kuruluşlarını daha da geliştirdiğini ve devletin egemenlik ve bağımsızlık temelindeki yükselişini sağladığını vurgulayan Numan Kurtulmuş, bu anlamda Kıbrıs’ın da tarihi bir süreç yaşadığını söyledi. Bu sene KKTC’nin bağımsızlığına yol açan kurtuluş mücadelesinin başlangıcı olan Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49’uncu, KKTC Meclisi’nin kuruluşunun ise 40’ıncı yıl dönümü olduğuna işaret eden Kurtulmuş, Cumhuriyet Meclisi’nin bu yıl içerisinde yeni binasına kavuşacağına inanç belirtti.
50 dönüm üzerinde inşa edilen binanın açılışını en görkemli şekilde yapmayı dileyen Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı binasının da aynı yerde inşasının devam ettiğine dikkat çekerek, yaklaşık 400 dönümlük bir arazide de millet bahçesi yapılarak, Meclis binası ve Cumhurbaşkanlığı binasının Kıbrıs Türk halkının da kullanımına açık hale getirileceğini kaydetti.
Türkiye olarak KKTC’nin gelişmesi, kalkınması, büyümesi, yücelmesi konusundaki her projede KKTC’ye destek olmaya devam ettiklerini ifade eden Kurtulmuş, ilerleyen dönemde KKTC’nin günlük yaşayışını birinci derecede etkileyecek projelerden bir tanesi olan Türkiye ile KKTC arasındaki enterkonnekte elektrik sisteminin kurulabilmesini de en kısa sürede bitirmeyi temenni etti.
Mücadelenin sürdüğünü ve yeni olmayan bu mücadelenin Osmanlının ayrılışıyla başladığını dile getiren Kurtulmuş, Kıbrıs Türk tarafının hep mağdur edilen, zulme uğrayan hatta soykırıma tabi tutulan bir halk olarak tarihe geçtiğini kaydetti.
“Kıbrıs Türk halkına uzlaşın ve masada olun” diye telkinde bulunanların, Kıbrıs Türk halkına yapılan soykırımlara karşı sessiz kaldığını belirten Kurtulmuş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakkı olmasaydı, Barış Harekatı gerçekleştirilmemiş olsaydı zaten KKTC diye bir devletten bahsetmemiz mümkün olmayacaktı… Kıbrıs’ta bir Türk halkının fiziki varlığından dahi bahsetmek mümkün olmayacaktı. Bu ayan beyan ortadır” dedi.
“Kıbrıs Türk halkı da kıyamete kadar egemen, bağımsız varlığını korumaya kararlıdır”
Çözümün çok ve açık net ortada olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, iki egemen toplumun var olduğu bir Kıbrıs adasını kabul etmenin dünya siyaset çevrelerinin en akılcı kabul edişlerinden birisi olacağını kaydetti. Kurtulmuş, “Türkiye bu tezi hep söylüyor. Burada bir KKTC devleti var. Ambargo konulsa da bazı çevreler tanımamak için gayret sarf etse de sonuçta hayatın pratiği budur. Kıbrıs adasının gerçeği budur, siyasetin gerçeği budur. Kıbrıs Türk halkı da kıyamete kadar egemen, bağımsız varlığını korumaya kararlıdır” şeklinde konuştu.
Güney Kıbrıs'taki Rumların da varlığıyla iki eşit toplumun insani bir şekilde diyalog içerisinde olması, ortak projeler geliştirmesi ve ortak adayı paylaşmanın verdiği sorumlulukla birlikte hareket etmesinin her iki tarafın yararına olacağını düşündüklerini belirten Numan Kurtuluş, “Bu asla bir tarafın diğerini yok ederek ayakta kalması şeklinde anlaşılmamalıdır” vurgusu yaptı.
“Devlet mekanizması büyüyerek, gelişerek, Kıbrıs Türk halkının da çıkarını önceleyerek, devam edecek”
KKTC’nin kurum ve kuruluşlarıyla tam bir devlet olduğunu ifade eden Kurtulmuş, devlet mekanizmasının büyüyerek, gelişerek, Kıbrıs Türk halkının da çıkarını önceleyerek, devam edeceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ile KKTC devletinin, çok yakın ilişkisi ve etle tırnak gibi yürüyüşünün kıyamete kadar devam edeceğini dile getiren Kurtulmuş, bu coğrafyada her iki devletin hedeflerini güçlü bir şekilde gerçekleştirmesinin, milletin ortak menfaati gereği olduğunu vurguladı.
Doğu Akdeniz, Ege ve Mavi Vatan’daki egemenlik haklarından bahsediliyorsa Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının da bunun bir parçası olduğunu belirten Kurtulmuş, bu yok sayılırsa Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgeler başta olmak üzere birçok alanda hareket etmesi, çıkarını, menfaatini koruyacak adımları atmasının mümkün olmayacağını ifade etti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, her alanda ilişkilerini en yüksek seviyeye çıkartarak, dünyaya örnek bir ülke olarak KKTC’nin varlığını sürdürmesini, geliştirmesini temin edeceklerini kaydetti.