Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla devam ediyor.
Hem yasama hem de denetim göreviyle toplanan Meclis Genel Kurulu'nda “Atatürk Öğretmen Akademisi Kuruluş (Değişiklik No:2) Yasa Tasarısı” ve Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın ele alınmasının ardından güncel konuşmalara geçildi.
-Erhürman
Yasa Tasarılarının görüşülmesine geçilmeden CTP Başkanı Tufan Erhürman, 62’nci madde kapsamında “Yabancılara mülk satışı” konusunda söz aldı.
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un bu konuda verdiği cevapların ardından yeniden söz alan Tufan Erhürman, yabancıların mülk edinmesi ile ilgili yasa tasarısının ilk halinin belli dengeler üzerine oturtulduğunu ve belli yerlerde gettolaşmanın önlenmesi amacını taşıdığını kaydetti.
Yüzde 10 kotası olmadığı sürece, yapılmak istenen değişiklikle bu dengelerin bozulacağını vurgulayan Erhürman, yapılmak istenen değişiklikle kotanın anlamsız halde getirildiğini de savundu.
Erhürman, yapılmak istenen değişiklikle dengelerin yerinden kaydığını, bu şekilde nüfusun yönetilebilir kılınamayacağını belirterek, inşaat sektörünün sürdürülebilir kılınmasının temel hedef olması gerektiğini yineledi.
Genel Kurul’da daha sonra “Atatürk Öğretmen Akademisi Kuruluş (Değişiklik No:2) Yasa Tasarısı” ele alındı.
Komite Başkan Yardımcısı, CTP Milletvekili Filiz Besim yasa tasarısına ilişkin raporu okudu.
-Besim
Besim raporu okuduktan sonra tasarı hakkında söz alarak, Yasa Tasarısına oylarının olumlu olduğunu ifade etti, ancak sadece profesör sayısının arttırılmasının, akademinin daha nitelikli, daha kaliteli ve daha kapasiteli eğitim veren bir kurum olabilmesi için yeterli olmadığını kaydetti.
Öğretmen Akademisi ile ilgili daha ciddi çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çeken Besim, akademinin fiziki yapısının geliştirilmesi, branş ve rehber öğretmenliği konularında daha detaylı master programları oluşturulması yönünde girişimleri olması gerektiğini söyledi.
Besim, çok daha detaylı bir yasasının kısa zamanda önlerine gelmesi temennisini dile getirdi.
-Çavuşoğlu
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, yasa konusunda milletvekillerinin verdiği desteğe teşekkür ederek, Akademiyi artık daha esnek bir yapıya kavuşturmak niyetinde olduklarını söyledi.
Akademide bundan sonra ihtiyaçları karşılamayı planladıklarını, çekirdek bir kadroyla yola devam edip, ihtiyaç olan alanlarda da sözleşmeli alımlar yapmayı düşündüklerini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, Akademinin şu anda en geniş öğretmen ve öğrenci kadrosuna sahip okul olduğunu, Akademiyi eğitimin merkezi haline getirmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.
Genel Kurul’da daha sonra yasa tasarısının madde madde görüşülmesine geçildi. Tasarının ivediliği olmadığından bütünün oylanması, tasarının 3. görüşmesinde yapılacak.
-Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi Yasası'nda değişikliğe oybirliği...
Genel Kurul’da daha sonra, “Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı" oylandı. Tasarı oy birliğiyle kabul edildi.
-Hasipoğlu
Genel Kurul’da daha sonra Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi Genel Kurulu ve toplantılarına katılan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, milletvekillerini, toplantıyla ilgili bilgilendirdi.
Ülkeyi temsilen Armağan Candan ile Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi toplantılarına katıldıklarını ifade eden Hasipoğlu, toplantıda Kosova’nın üyeliğinin ele alındığını, buradaki tartışmaların toplantıların dikkat çekici noktalarından biri olduğunu söyledi.
Kosova’nın KKTC ile benzerliğine dikkat çeken Hasipoğlu, Kosova hakkında bilgiler verdi.
Hasipoğlu, 2/3 oy oranıyla Kosova’nın üyeliğinin Avrupa Konseyi tarafından kabul edildiğini ifade ederek, BM’nin tanımadığı bir ülkenin Avrupa Konseyi’nin kendi kuralları çerçevesinde kabul edilmesinin önemine işaret etti.
Konunun Kıbrıs için emsal teşkil etmeyeceği tespitinin geçmişte yapıldığını anımsatan Hasipoğlu, Kıbrıs meselesiyle ilgili, BM’nin bir tespit yapması ve bu konuda sonuç alıcı bir karar çıkması gerektiği görüşünü aktardı.
Hasipoğlu, BM’nin Kıbrıs konusunda cesur ve kararlı olması gerektiği düşüncesini de dile getirdi.
Toplantılarda ayrıca CTP Milletvekili Armağan Candan ile Kapalı Maraş’la ilgili, Maraş ve Kıbrıs Raportörü İtalyan Milletvekili Piero Fassino ile görüştüklerini kaydetti.
Fassino’nun 15 Mayıs’ta adaya geleceğini söyleyen Hasipoğlu, adanın gerçeğini ve Maraş gerçeğini bu ziyarette kendisine izah etmeye çalışacaklarını belirtti.
-Canadan
CTP Milletvekili Armağan Candan da Hasipoğlu’ndan sonra söz alarak, bugüne kadar Genel Kurul’da bir şahsın kendine ait raporunun okunmadığını ifade ederek, yapılması gerekenin heyet raporunun hazırlanıp okunması olduğunu kaydetti.
Bu toplantılara meclis heyeti olarak katılındığını, bu raporların Meclis’e hiçbir zaman kişisel olarak sunulmadığını belirten Candan, Hasipoğlu’nu eleştirdi.
Candan, Hasipoğlu’nun konuşmasında kendi görüşlerini aktarmasının kendisini çok şaşırttığını ifade ederek, böyle bir usulün doğru olmadığını vurguladı.
“Bu çok şık olmadı, bugüne kadar böyle bir usul de olmadı” diyen Candan, bunun çalışma etiğine de uymadığını savundu.
Candan’ın konuşması ardından yeniden söz alan Oğuzhan Hasipoğlu, bu tepkiye şaşırdığını ifade ederek, konuşması konusunda grup başkan vekillerini bilgilendirdiğini kaydetti.
Hasipoğlu, raporla ilgili görüşlerinin de kendisinin olduğunu konuşmasında zaten belirttiğini kaydetti.
-Şahali
CTP Milletvekili Erkut Şahali de söz alarak, Hasipoğlu’nun kendisini bilgilendirerek bu raporu okuduğunun doğru olduğunu ancak, kendisinin heyet raporu olduğu düşüncesiyle, Hasipoğlu’nun kendi fikirlerine yer verileceğini bilmediğinden, raporun sunulmasına onay verdiğini kaydetti.
“Bir kurum, kurum kültürüyle kurum olur, teammüller de bu kurum kültürünün çok önemli bir parçasıdır” diyen Şahali, gündem maddeleri arasında yer verilmediği halde, rapor okunacağı için gündeme alınan bir konuda görüş bildirilmek isteniyorsaydı, bunun güncel konuşmalar sırasında yapılması gerektiğini kaydetti.
Bu konuda Meclis’te sözlü tartışmalar yaşandı.
-Güncel konuşmalar...
Genel Kurul’da daha sonra güncel konuşmalara geçildi
-Baybars
Trafik ve Yol Güvenliği konusunda güncel konuşma yapan bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars, trafik ve yol güvenliği konusunun "ülkenin en önemli sorunu" olduğuna işaret etti.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın yaklaşık iki buçuk yıldır görevde olduğunu, ama bu iki buçuk yılını kurultay kavgalarıyla geçirdiğini ileri süren Baybars, Bakan Arıklı’nın yaşanan kazalar hakkında, suçu sürücülere atma konusunda bir savunma mekanizması geliştirdiğini kaydetti.
Baybars, trafik ve yol güvenliği konusunda ciddi önlemler alınması gerektiğini ifade ederek, Trafik Dairesi ve Karayolları Dairesi’nin uhdesinde 11 tane yasa bulunduğunu anımsattı.
Baybars, “Sizin sürücülerin kusuruna indirgediğiniz noktada dünya yol güvenliğini arttırmak ve yol mühendisliği ile sorunları inceleyerek çözmeye çalışıyor.” dedi.
Hız arttıkça her aracın durma mesafesinin farklı olduğunu, tüm yollarda ülke gerçekleri ışığında bir çalışma yapılması ve hız limitlerinin yeniden belirlenmesi gerektiğini ifade eden Baybars, yeni teknoloji içinde araçlara takometre ve kamera takılması gibi ön kontrol yöntemlerinin uygulanması gerektiğini, hız limitinin sürücünün keyfine bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Cezaları arttırmanın dışında, dünya standartlarının uygulanması ve yol hesaplamaları konusundaki çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Baybars, trafikte can kayıplarını sıfırlamanın sadece sürücülerin kurallara uymasıyla mümkün olamadığını belirtti.
Yapı mühendisliğinin önemine işaret eden Baybars, bölünmüş yollarda yayaların güvenliği için üst geçit ve alt geçit elemanlarının yapılması gerektiğini vurguladı.
Baybars, bazı kazalardan örnekler vererek, yapılan çalışmalar konusunda Bakan Arıklı’dan bilgi istedi.
En önemli konulardan birinin yayaların yol güvenliği olduğuna işaret eden Baybars, dünyada bu konuda yapılan çalışmalara değindi.
-Arıklı
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da Ayşegül Baybars’a cevaben yaptığı konuşmada, trafikte yılların problemini, ekonomik sıkıntılardan kaynaklanan problemlerin kendisine mal edilmesinin doğru olmadığını ifade ederek, yıllardır süregelen sorunları bir çırpıda kendisinin çözmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Tarikte eğitimin çok önemli olduğunu ve bu konuda bir takım çalışmaları olduğunu ifade den Bakan Arıklı, trafik parkı konusunda Maliye Bakanlığından blokeyi aldıklarını ve dört eğitmenin alımı konusunda girişimlerin başlatıldığını, ehliyet alımlarında, şimdiye kadar yapılan sınavların yanında yazılı sınavın eklenmesi konusunda girişim başlattıklarını anlattı.
Cezaların arttırılması konusunda da çalışma yaptıklarını ve savcılık görüşü beklediklerine işaret eden Bakan Arıklı, sıkı denetim sağlamak amacıyla Meclise getirecekleri yasa konusunda milletvekillerinden destek istedi.
Trafik kazalarını önlemek ve en aza indirmek için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını, radar sayılarını arttırmak için Türkiye ile bu konuda girişimlerin başlatıldığını, Aselsan’a hız tespit kameraları konusunda yazılım yaptırdıklarını anlattı.
“Can kaybı hepimizin can kaybı, bu meseleyi mümkün olduğunca kişiselleştirmeden ve siyasileştirmeden bir devlet politikası haline getirmek gerek” diyen Bakan Arıklı, sahadaki polis sayısının arttırılması için milletvekillerinden destek istedi.
Akıllı kavşaklar projesinin ileriki günlerde hayata geçileceğini belirten Bakan Arıklı, tabelalar konusunda kendi imkanları çerçevesinde yenileme çalışmaları yapıldığını, yolların temizlenmesi çalışmalarını da kendi imkanlarıyla yapmaya çalıştıklarını anlattı.
Milletvekillerinin yerinden sorduğu soruları da cevaplayan Bakan Arıklı, birikmiş kamera cezalarının tahsiline ileriki günlerde başlayacağını, bununla ilgili şartnamenin yarın MİK’e gönderileceğini kaydetti.
Uyuşturucu test kitleri konusunda çok ciddi talepleri olduğunu, bunu polis ve Sağlık Bakanlığı’nın yapması gerektiğini ifade eden Bakan Arıklı, yeni Karayolları Dairesi müdürünün, Karayolları Dairesi içinden atandığı, kavşaklar konusunda gerekli çalışmaların en iyi şekilde yapacağından emin olduğunu belirtti.
-Şahali
CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Ekonomi yönetimi ne durumda" konulu konuşmasında, İstatistik Kurumu’nun açıkladığını enflasyon oranlarına dikkat çekerek, yüzde 5.92’lik hayat pahalılığı çerçevesinde hayatın yüzde 6 oranında daha da zorlaştığını söyledi.
Son bir yılda yaşamın iki kat pahalı hale geldiğini ifade eden Şahali, son dört ayın ise kamu çalışanlarının ve asgari ücretlinin maaşlarının düzenlenmesi açısından ayrıca bir önemi olduğunu ve halkın son dört ayda yüzde 22.98 oranında fakirleştiğini söyledi.
Alım gücünün korunası için sadece akaryakıta bakmanın doğru olmadığına işaret eden Şahali, bugün çıkan sonuçlara göre gıda enflasyonunun yüzde 2.12 oranında gerilediğinin görüldüğüne dikkat çekti.
Bunun, hesaplamalara dahil edilen et fiyatlarından ortaya çıktığına dikkat çeken Şahali, ama bunun genel olarak gıdaya addedilmesinin doğru olmadığını kaydetti.
Bu rakamın "sapmış, gerçeği yansıtmayan" bir rakam olduğuna işaret eden Şahali, “Biz pazarda 550 TL’ye et bulamadık. Yani ucuzlama hane halkında hayat bulamadı.” dedi.
Bu ülkede üretimin rekabetçi bir ortamda devam edebilmesi için Ekonomi Bakanlığı'nın ne gibi avantajlar sunduğunu öğrenmek istediklerini ifade eden Şahali, eğitimin ciddi şekilde hane halkını zorladığını ve eğitimin yüzde 150'lik bir artış gösterdiğini kaydetti.