Ülkede 5 Aralık 2022 tarihinde saat 03.50 sıralarında büyük yankı uyandıracak olan bir olay meydana geldi.
Polis Basın Subaylığı’nın ikamet ettiği adreste kendi hayatına son verdiğini açıkladığı 71 yaşındaki Müslüm Toprak’ın ölümünün ardından birtakım iddialar ortaya atıldı.
Gazetecilik etik ilkelerine dayandırılarak 'intihar' kelimesinin kullanılmaması ve polisin hatalı bir şekilde hayatını kaybeden kişinin 'evinde ölü' bulunduğuna yönelik açıklama yapması konuyu farklı bir noktaya taşıdı.
MÜSLÜM TOPRAK’IN HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİĞİ ÖĞRENİLDİ...
Müslüm Toprak’ın Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Onkoloji Merkezi’nde gırtlak kanseri tedavisi gördüğü ve kendi hayatına hastanede son verdiği öğrenildi.
Polis Basın Subaylığı tarafından Müslüm Toprak’ın ölüm yerinin ikamet ettiği adres olarak gösterilmesinin ve asıl ölüm yerinin kamuoyundan gizlenilmesinin sebebi bilinmezken, Toprak’ın yakınları konunun açıklığa kavuşmasını talep ediyor.
AİLE YAKINLARI HASTANE YETKİLİLERİNİ UYARMIŞTI
Müslüm Toprak’ın daha önce de kendi canına son vermeye kalkıştığı, tedavisi sırasında aile yakınlarının hastane yetkililerini bu konuda uyardığı ortaya çıktı.
Olay sonrasında aile yakınları polise şikayette bulunurken, soruşturmasının tamamlanmasının ardından gerekli yargı sürecinin de başlayacağı öğrenildi.
NALBANTOĞLU’NDA İÇ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Öte yandan Kıbrıs Postası, Müslüm Toprak’ın ölümüyle ilgili Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin iç soruşturma başlattığı bilgisine de ulaştı.
KARACA: İHMALKARLIKTAN DOĞAN BOŞLUKTA MÜSLÜM TOPRAK KENDİ HAYATINA SON VERDİ
Müslüm Toprak’ın ailesinin avukatı Derya Karaca, bilinmezliklerle dolu hikaye hakkında Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.
Hastanenin ihmalkarlığından doğan boşlukta Müslüm Toprak’ın kendi hayatına son verdiğini ileri süren Karaca, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Müslüm Toprak’ın ölümü sonrası aile yakınlarına hastanede çok ilginç cevaplarla karşılaştı. Hastane yetkilileri bakıcının uyuduğu sırada bu olayın yaşandığını söylüyor. Hiçbir hemşire, Müslüm Toprak’ın üzerindeki cihazı söküp yatağından kalkıp gittiğini fark etmedi mi? Bu nasıl bir ihmalkarlıktır. Kapılar kapalı da değildi. Kapıların kapalı olmaması ve adamın hastanenin teras katına çıkana kadar kimse tarafından fark edilmemesi ayrı bir sıkıntıdır. Eğer kapılar kapalı olsaydı veya hastanenin içindeki yetkililer adamın yatağından kalktığını daha erken fark etseydi bütün bunlar yaşanmayacaktı.”
“OLAYIN NASIL YAŞANDIĞINA DAİR GÖRÜNTÜ KAYITLARI YOK”
Karaca, hastanede kamera kayıtlarının da mevcut olmadığını savunurken, “Olayın nasıl yaşandığına dair görüntü kayıtları yok. Bu da gerçekten çok ilginç...” dedi.
Hastanenin teras katında her türlü ihtimal düşünülerek uzun boyutlarda korkuluk olması gerektiğini dile getiren Karaca, “Onkoloji Merkezi’nde tedavi gören hastalar psikolojik olarak iyi durumda değiller. Kendi canına son verme ihtimali olan insanlar. Bu durum hesaba katılmalıydı” diye konuştu.
MÜSLÜM TOPRAK’IN OTOPSİ RAPORU
Müslüm Toprak’ın otopsi raporunda ölüm gerekçesiyle ilgili şu ifadelere yer verilmişti:
“Yüksekten düşme sonucu kafa kemikleri kırıkları, beyin yaralanması, çoklu kaburga kemikleri kırıkları, iç organ ve büyük damar yaralanması, iç kanamalar.”