Üniversiteleri lekeleme operasyonu
Ünlü Avukat Mustafa Asena, sahte diploma kumpası ile ilgili açıklamalar yaptı, ‘’Ortada sahte bir belge, sahte bir diploma yoktur. Bu diploma işi bilinçli başlatılan ve buradaki üniversiteleri lekelemek için yapılan bir girişimdir’’ dedi. Kıbrıs Kanal T’de yayınlanan bir proğrama konuk olan Asena şöyle devam etti;
TALİMAT BÜYÜK YERDEN GELİR: Hayvanlar Çiftliği diye bir kitap var. Orada domuzlar hayvanlar vardır. Burada bütün hayvanlar eşittir denir. Ama bir sene sonra bütün hayvanlar eşittir ama domuzlar biraz daha eşittir denir. Bizdeki eşitlik budur. Polis bir talimat alır veya şikayet alır soruşturma yapar. Amirlerinin veya amirlerinin üstünün talimatlarıyla. Çoğu kez talimat büyük yerden gelir.
DİPLOMALAR SAHTE DEĞİLDİR: Bu diploma işi bilinçli başlatılan ve buradaki üniversiteleri lekelemek için yapılan bir girişimdir. Alınan diplomalar sahte değildir. Diyelim ki Eğer sahte ise diploma; Sahteliği yapan kimdir? İmzayı atan kimdir, o da sahtelik yaptı, onaylayan kimdir o da sahtelik yaptı, Rektörü de imzalamış o da sahtelik yaptı, onaylayan Milli Eğitim Bakanlığı, o zaman onlar da sahtelik yaptı. Ortada bir sahtekarlık söz konusu ise neden diplomayı alan ve bir kişi mahkemede öbürleri nerede? Geçersizse de bu diploma gideceksin YÖDAK’a, yetki YÖDAK’ta. Ortada sahte belge yok.
YARGIÇLAR TOPLUMSAL DAVRANMALI: Şimdi burada önemli bir durum var. Bir yargıcın önüne geldiği zaman dosyalar yargıcın daha hassas olması lazım. Olaya toplumsal bakması lazım. Yargıyı eleştireceksek veya yargıçlarımızı benim eleştirim olaylara toplumsal bakmadıkları içindir.
YARGIÇLAR POLİSLER NE DERSE İNANMAMALI: Bu toplumun bir ferdisin sende. Polis önüne ne getirirse onaylamayacaksın. Polis benim yüzüme söylediler, bu yargıçlar biz ne söylersek madem ki inanırlar ne istersek söyleriz mahkemede dediler. Ben bunların yalanlarını mahkemede yakalarım. Ama bunu yargıçlar daha hassas davranırsa yapamazlar.
TOPLUM DİYE BİR ŞEY KALMADI: Toplum diye bir şey kalmadı. Biz toplumsal yaşamın içerisinde büyüdük. Komşumuzun yemeği olmazsa paylaşırdık. Toplum dayanışmasını gördük. Yeni hakimlerimiz bunu yaşamadı. Komşusu ya Afrikalı ya Türkiyeli. O da toplumsal yapının dışındadır. Onlar da kendilerini zorlaması lazım. Nereye gidiyoruz diye.
