Çocuklarımızın dört gözle beklediği yeni eğitim-öğretim yılı, onları güvenli olmayan bir ortamda karşılamaya hazırlanıyor.
Koruyucu şeritlerin olmadığı, inşaat demirlerinin ortalıkta dolaştığı bu alanlarda, çocuklarımızın güvenliği ne kadar göz önünde bulunduruluyor?
Okullarda gördüğümüz tadilat çalışmaları, çalışmanın son dakikaya bırakıldığını gözler önüne seriyor.
Bu kadar kısa sürede tüm bu çalışmaların bitirilip güvenli bir okul ortamının sağlanması gerçekten mümkün mü?
Peki ya mümkün olmazsa?
Çocuklarımız yeni eğitim - öğretim yılına nasıl başlayacak?
Okulların açılmasına sayılı günler kala inşaat çalışmaları devam ediyor…
Peki bu ortamda çocuklarımız nasıl sınıflarda ders yapacak?
Okulların da nasıl sosyalleşecek?
Okul, sadece yeni bilgilerin öğrenileceği bir alan değil, aynı zamanda çocukların oyun oynayıp arkadaşlarıyla vakit geçirebileceği güvenli bir alan da olmalı.
Ancak şu an okulların durumu bu ihtiyaçları karşılamaktan uzak.
Daha da önemlisi, bu inşaat alanları ileride ciddi güvenlik sorunlarına yol açabilir.
Düşünün, bir çocuğun dikkatsizce ortada duran bir inşaat malzemesine takıldığını, bir kazanın meydana geldiğini...
Kim sorumlu olacak?
Bu sorumluluğun kimin üzerinde olacağı kadar, neden böyle bir riski baştan almamamız gerektiği de tartışılmalı.
Bu durumda en çok düşündüren konu ise şu:
Çocuklarımızın güvenliği neden göz ardı ediliyor?
Eğitim, çocuklarımızın geleceği için ne kadar önemliyse, onların güvenliği de o kadar önemlidir.
Her sabah onları güvenle okula gönderirken içimizin rahat olması gerekiyor.
Ancak bu koşullarda, Kıbrıs ağzıyla söyleyeyim ‘ gaylemiz’ giderek büyüyor.
Yetkililer bu soruna acilen çözüm bulmalı.
İnşaat çalışmalarının derhal ya bitirilmeli ya da bitirilene kadar, ciddi güvenlik önlemi alınarak okullar açılmalı…
Çocuklarımızın hayatı, hiçbir ihmale kurban edilemeyecek kadar değerli.
Unutulmasın!
Çocuklarımızı tehlikeye atmamak, hepimizin en büyük sorumluluğudur.
Başta da A’dan Z’ye eğitimden sorumlu tüm yetkililerin…
Turgut ERGEL
GADARA MEDYA GENEL YAYIN YÖNETMENİ