İçişleri Bakanlığının geniş bir sorumluluk alanine sahip olduğuna işaret eden Öztürkler, bir yandan kurumsal eksikliklerin tamamlanması, bir yandan da yasa çalışmalarının yürütüldüğünü ifade etti.
Bakan Öztürkler, göreve geleli yaklaşık iki ay olduğunu, yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını, son dönemlerde yaşanan küresel ekonomik krizin de olumsuz etkilerine karşı mücadele verildiği bir dönemde vatandaşa en iyi şekilde hizmet etmek için çalıştıklarını belirtti.
İçişleri Bakanlığının geniş bir sorumluluk alanine sahip olduğuna işaret eden Öztürkler, bir yandan kurumsal eksikliklerin tamamlanması, bir yandan da yasa çalışmalarının yürütüldüğünü ifade etti.
Öztürkler, son dönemlerde gündemde olan yabancıların ülkedeki durumları ile ilgili muhaceret dairesinin yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Ülkede Kayıtlılığın artması, halkımızın huzurunun, güvenliğinin sağlanması için her türlü çalışmayı yaptıklarını ifade eden Bakan Öztürkler, “Göreve gelir gelmez hem polis muhaceret hem de bizim muhaceretteki arkadaşlarla toplantılar yaptık. Bu konuda polis denetimleri dışında da kendi muhaceret kayıtlarımızdan çalışma yaparak, ülkede izinsiz olan kişileri belirleyerek polisimizle koordineli şekilde çalışıyoruz. Burada suça karışmış, ülke huzurunu bozan kişilerin ihraç kararlarını bizzat baş muhaceret memurluğu görevi ile ben bu sorumluluğu üzerime aldım. 2 Ayda suça karışan, ülkede yasal olarak bulunmayan yaklaşık 376 hatta şu an 400’e yakın kişi ihraç edildi. Halkımız, müsterih olsun, toplum huzurunu bozan, halkımızın güvenliğini tehdit eden kişilere karşı gerekli yasal işlem yapılacaktır”dedi.
“Polisimizle çok hassas ve uyum içinde çalışıyoruz”
Ülkede kayıtlılığın artması ve güvenlik açısından yürütülen çalışmaların başarılı olması için ilgili tüm paydaşların koordineli ve entegre sistemlerle çalışmasının önemine dikkat çeken Öztürkler, “Muhaceret konuları ile ilgili eski dönemlerde alınan çeşitli kararların günün koşullarına göre düzenlenmesi gerekiyor. Sağlıklı bir denetim mekanizması kurulmadıkça sonuç almak çok kolay değildir. Ülkeye girişlerde örneğin öğrenci olarak gelen yabancılarda sorumlu Eğitim Bakanlığı; YÖKAS sistemi ve YÖDAK’tır. Asayişle ilgili kısımda Polis, öte yandan işin bir de Çalışma Bakanlığı ayağı vardır. Bu çalışmaları çok yönlü, tüm paydaşlarla birlikte yürütmeliyiz. Polisimizle çok hassas ve uyum içinde çalışıyoruz. Bizlerin ortaya koyduğu kural ve kriterler çerçevesinde polisimiz uygulamalarını, denetimlerini yapmaktadır” dedi.
“E-Vize uygulamasına geçilecek”
E-Vize Çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Öztürkler, “İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Polis Muhaceret ile birlikte şu an teknik çalışması devam eden E-Vize uygulamasına geçmek için çalışıyoruz. Burada esas olan mevcut yapımızdaki şekliyle sınır kapılarımızda vize uygulaması yerine ülkeye daha gelmeden, yabancıların gerekli tüm belgelerinin, ön bir denetimden geçirilmesidir. Ağustos-Eylül ayı gibi bu sistemi kuracağız. Bu konuda ortaya irade koyuyoruz” dedi.
“Temmuz ayı içerisinde kademeli olarak yeni Cezaevi’ne geçeceğiz”
Yeni Cezaevine geçiş süreci hakkında da bilgi veren Bakan Öztürkler, “Geçen hafta Meclis Genel Kurulundan oy birliği ile geçen Merkezi Cezaevi (Kuruluş, Görev Ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile Yeni Cezaevi’nin çağdaş güvenlik sistemleri, Sosyal aktivite alanları, atölyeleri ile mahkumların topluma kazandırılması çalışmalarında önemli imkanlara sahip olan bir yapıya geçilmesinin önünün açıldığını, yeni yasada geçmiş dönemde görev yapan birçok bakanın katkısı olduğunu, kendilerine de yasayı tamamlayarak meclisten geçirmenin nasip olduğunu belirterek, emeği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Öztürkler, Ayrı ayrı bölümlerden; kadın, erkek, çocuk ve engelli olmak üzere çağdaş bir yapıya sahip olan Yeni Cezaevine geçilmesi için ufak tefek çalışmaların kaldığını buınlarında kısa sürede tamamlanacağını belirterek, “Son eksikliklerin de tamamlanmasıyla temmuz ayı içerisinde kademeli olarak yeni cezaevine geçeceğiz” dedi.
“Yerel yönetimler reformu ortak akılla mümkün”
Belediyeler reformunda gelinen aşama hakkında da bilgi veren Öztürkler, bu konuda üç stratejik adım attıklarını ve ülkede belirsizlik yaşanmaması için çalıştıklarını ifade etti. Öztürkler, “göreve geldiğimiz zaman ilk olarak belediyelerin bütçeleri geçmemişti. Burada ortaya çıkacak sıkıntıları aşmak için hızlıca bütçelerin geçmesini sağladık. İkinci adım olarak Haziran sonu belediye başkanı, meclis üyeleri ve muhtarların yetki ve sorumluluklarının sona erecek olmasından doğan karmaşanın önüne geçmek için seçim ve halk oylaması yasasında değişikliğe giderek bu süreyi kasım ayına uzattık. Üçüncü olarak yine Yerel Yöentimler için seçim tarihinin meclis tarafından belirlenmesi gerektiği ibaresini de değiştirerek, Genel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri gibi yetkinin Yüksek Seçim Kurulumuza verilmesi sağlandı” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Meclis’inde yerel yönetimler reformu için kurulan Ad-Hoc Komitede ana muhalefetten ve hükümetten arkadaşların çalıştığını kendisinin bilerek, baskı olmaması, ortak akılla bir sonuca varılması için buraya katılmadığını büyük oranda bir ilerleme kaydedildiğini ifade eden Öztürkler, her zaman ifade ettim gibi sadece sayı üzerinden tartışmaları çok sağlıklı bulmuyorum. Ortak akılla hareket edilmesinden yanayım. Bence, en az belediyelerin birleştirilmesi kadar önemli bir konu da 51/95 Sayılı Belediyeler Değişiklik yasasıdır. Burada düşünün ki 1995 yılından beri bir değişiklik yapılmamıştır. Belediyelerin öz kaynaklarını oluşturuan harç ve vergilerde en son 2001 yılında değişiklik olmuştur. Önceliğimiz belediyelerimizin öz kaynaklarını artıracak düzenlemeleri yapmak ve belediylerimizin ayakta durmasını sağlamaktır”dedi.
Esas hedefin belediyelerin önünü açarak, halka çağdaş ve daha iyi hizmet vermelerini sağlamak olduğunun altını çizen Bakan Öztürkler, mevcut yasada vergi ve harçlar için komik rakamlar yazıldığını, günün koşullarına ve ihtiyaçlara cevap vermediğini, bu nedenle de yeni yasada tüm vergi ve harçların asgari ücrete endekslendiğini belirtti. Öztürkler, Ad-Hoc komitede çalışılan Yerel Yönetimler reformunun Ortak Akılla mümkün olduğunu ifade etti.