• Gadara reklam
  • Eziç
  • Gönyeli
  • Sosyal güvenlik
  • oral güvenlik
  • oral güvenlik
  • Girne belediyesi
  • Zorlu dijital
  • Visit nort cyprus
  • 3hd
GÜNCEL Haber Girişi : 12 Mayıs 2021 13:45

“PARALEL BİR MASA KURULMALI, ÇÖZÜM ÖNCESİNDE BİZE NEFES ALDIRACAK KONULAR GÖRÜŞÜLMELİ”

“PARALEL BİR MASA KURULMALI, ÇÖZÜM ÖNCESİNDE BİZE NEFES ALDIRACAK KONULAR GÖRÜŞÜLMELİ”

“PARALEL BİR MASA KURULMALI, ÇÖZÜM ÖNCESİNDE BİZE NEFES
ALDIRACAK KONULAR GÖRÜŞÜLMELİ”

scala

İskifoğlu telekom Lefkoşa - Nicosia, Cyprus | Facebook
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Kıbrıs konusunun çözümünde, zemin
konusunda uzlaşılamayabileceğini ama bu süreçte paralel bir masa kurularak Kıbrıs Türkü’ne
nefes aldıracak konuların gündeme getirilebileceğini söyledi. Katıldığı televizyon
programında Özersay, “Ticaret yapılabilmesiyle ilgili, kapıların açılmasıyla ilgili, doğrudan
uçuşlar ve doğal gazdaki hakkımızı almamızla ilgili konuları görüşmeye başlamalıyız.

Hakkımızda – Kütüphane | Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi
Kapsamlı çözüm için uğraşalım ama bu süre zarfında yapılabilecek en iyi şey çözümden önce
de iş birliği yapmaktır. Bu adım Kıbrıs Türkü’ne nefes aldırırken iki toplum arasında güven
sağlayacaktır. Birlikte bir şey yapıldığında her iki tarafın da lehine olur düşüncesini
güçlendirecektir. Bu haklarımızın peşinden gitmeliyiz” diye konuştu.
Cenevre’de Kıbrıs Rum tarafının Maraş’ın BM kontrolünde iade edilmesi, Mağusa
Limanı’nın AB kontrolünde açılması, Ercan Havalimanı’nı BM kontrolünde açılması gibi
konuları gündeme getirdiğini söyleyen Özersay, Rum tarafının basın toplantısında, Türk
tarafının açılacak bir hesaptan doğal gazdaki haklarını kullanabileceklerini söylediğini belirtti.
Özersay şöyle devam etti: “Anastadiades, o hesaptan Kıbrıslı Türkler’in de hakkını
kullanması için açılım yaptıklarını iddia ediyor. Biz Rumların bu önerilerinin kabul edilmesini
söylemiyoruz. Bu öneriler kabul edilebilir değil. Bizim kontrolümüzde olan Mağusa
Limanı’nı niye verelim ki? Karşı öneri yaparak menfaatimize olanı almamız lazım. Mağusa
Limanı veya Ercan Havalimanı’yla ilgili bir açılım elde etmek istiyorsanız teknik anlamda
AB’den veya Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nden birilerinin bulunmasını kabul edip,
Mağusa Limanı ile Ercan Havalimanı’nın uluslararası ticarete ve uçuşa açılması karşılığında
Rum ticaret gemilerine Türkiye’nin limanlarının açılmasını, Rum sivil uçuşlarına Türkiye
hava sahasının açılmasını sağlayabilirsiniz. Böylece Kıbrıs Rum tarafına da ticari anlamda
ciddi bir menfaat elde etmesini sağlayan açılım olanağı sunmuş olursunuz. Kıbrıs Türkü’nün
elindeki egemenliği vermesi yerine, 1987’ye kadar Rumlara zaten açık olan Türkiye limanları
ve hava sahası yeniden açabilirsiniz.”
“SAYIN CUMHURBAŞKANI HALEN GEÇ DEĞİLDİR, ÇIKIN VE ÇAĞRI YAPIN”
Özersay, Meclis’te Halkın Partisi olarak şu önerileri yaptıklarını belirtti: “Sayın
Cumhurbaşkanı halen daha geç değildir. Çıkın ve çağrı yapın Kıbrıs Rum liderine gelin
çözümden önce belli bazı konularda güven yaratıcı önlem olarak iş birliği yapmayı görüşelim.
Sen demedin mi zaten görüşelim diye bu konuları. Gel görüşelim ama benim de önerilerim
olacak. Sen önerileri yaptın diye ben aynen kabul edeceğim diye bir şey yok. Dolayısıyla
Mağusa Limanına ve Ercan Havaalanına ilişkin açılım yapılması karşılığında ben sana
Maraş’la ilgili belki bir hamle yapamam ama bunun karşılığında Türkiye hava sahasını ve
Türk limanlarının açılması ile ilgili olarak konuşabiliriz. Bu Rum tarafında karşılık
bulabilecek olan Rum ticari kesimlerinin de olumlu yaklaşabileceği ve ciddi anlamda onlara
da gelir sağlayabilecek bir hamledir.”
“BİZİM GAİLEMİZ MEMLEKETİMİZ”
Halkın Partisi Lideri Özersay, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın mecliste yaptığı toplantının
aslında Cenevre öncesinde yapılmasının gerektiğini ancak Kıbrıs meselesinin toplumsal bir
mesele olması nedeniyle önerilerin zaman konusuna takılmadan ortaya koyulmasının önemli
olduğunu belirtti. “Parti olarak bizim gailemiz memleket olduğu için zamanlaması ne olursa
olsun katkı koymaya çalışırız” diyen Özersay, hem mecliste Cumhurbaşkanı’nın yaptığı
toplantıyı hem de Cenevre’deki 5+1 görüşmeyi şu sözlerle değerlendirdi:

Açıklama yok.

“Toplantıda Kıbrıs Rum tarafının tam olarak ne önerdiğini değil, Tatar’ın birkaç cümleyle
özetlemesini dinledik. Ömrüm o süreçlerin içinde geçtiği için Rum tarafının tavrını ve
önerilerini tahmin edebiliyorum. Halkın Partisi olarak farklı yönlerini sorguladık.
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin tutumuna ilişkin bilgi verdi. Bu görüşmenin satır aralarını
okuyabilmek için tutanakları görmek lazım. Örneğin dün mecliste yaptığım konuşmada,
Cenevre’deki görüşmenin tutanaklarının olabildiğince erken iletilmesi durumunda okuyup
değerlendirmek istediğimizi, oraya dair de bazı önerilerimiz olabileceğini söyledim. Sayın
Eroğlu’nun zamanında müzakereci olduğum dönemde cumhurbaşkanlığında tutanakları farklı
siyasi parti temsilcilerine açmıştık. Toplumsal bir mesele olduğu için, Halkın Partisi olarak
sürecin başında bir görüş ortaya koyduk. Sayın Tatar sadece ‘iki ayrı devlet’ deyip
bırakıyordu, Anastadiades de ‘Federasyon’ deyip bırakıyordu. Son altı aydır Sayın
Cumhurbaşkanı’nın iki ayrı devlet söylemi yerine, iki ayrı devlet olacaksa bu iki devletin
nasıl bir ilişki kurması gerektiğini, nasıl bir ortaklık olacağını altı doldurulmuş şekilde
anlatması gerektiğini söyledik. Belki şu anda federasyon şartları yok ama üçüncü bir yolun
mümkün olabileceğini anlatmaya çalıştık. Üçüncü yol önerimizin tuttuğunu görüyoruz çünkü
Cenevre’de masaya koyulan öneriler esasen iki devletin iş birliği anlaşması yapmasına
dayalıdır. Aynı zamanda iki devletin 4 ana başlıkta yani toprak, mülkiyet, güvenlik ve Avrupa
Birliği konularında iş birliği konularında önce bir pazarlık yapılacağı, uzlaşma sağlanırsa da
iki devletin iş birliğine dayalı bir ortaklık kurulacak. Bu bizim uzun bir zamandır tarif
ettiğimiz modeldir. Cumhurbaşkanı, Halkın Partisi’nin söylediği noktaya gelmiş olsa da bir
önemli eleştirimiz var. Farklı çözüm modelini sunuş şeklinin ön şarta bağlanmış olması
müzakere edilmesinin önünü kapatmıştır. Herkes Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliğinin kabul
edilmesini ister ama Güvenlik Konseyi’nin bu konuda karar almasını beklemek gerçeklikten
uzaktır. BM Güvenlik Konseyi adaletten uzaktır; İsrail’in Filistin’in hakkını gasp etmesinde
de Irak’ta da Pakistan-Hindistan arasındaki uyuşmazlıkta da hep gayrı adil olmuştur.

KTAMS - Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası
Olmayacağını bildiğimiz bir şartı neden masaya getirdik. Çünkü Cenevre’de başka bir modeli
konuşabilmek için tarihi bir fırsat vardı.”

“EGEMENLİK ÖN ŞARTI, AMBARGOLARIN KALDIRILMASINA İLİŞKİN BİR
ÖN ŞARTA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR”
Halkın Partisi’nin meclis toplantısında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Rum liderine “Gelin
çözümden önce belli bazı konularda güven artırıcı önlem olarak iş birliği yapmayı görüşelim”
çağrısı yapmasını söylediklerini anlatan HP Genel Başkanı, Rum tarafında karşılık
bulabilecek hamleler yapılması gerektiğini vurguladı. Doğal gazla ilgili hesap açılması ve
Kıbrıs Türkü’nün hakkının birikmesi önerisinin aldatmaca olduğunu aktaran Özersay, daha
önce Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin Güney’de kalan taşınmaz mallarının kiraya verildiğini
ve bu kiraları çözümden sonra vermek üzere bir hesaba yatırdıklarını söylediğini ama bunun
da doğru olmadığını öğrendiklerini hatırlattı: “Egemenlik ön şartı bir manevra yapılarak
ambargoların kaldırılmasıyla ilgili olarak bir ön şart dönüştürülebilir. Çözümden önce bizim
ekonomik olarak rahatlayıp nefes alacağımız konularda Rum tarafını masaya çekip, dünyanın
gözü önünde uzlaşmaya zorlamamız lazım. Bu kapsamlı çözümden çok daha kolaydır.

Lefke Avrupa Üniversitesi Mezunları - LAÜ Mezun | Facebook
Uluslararası aktörler Doğu Akdeniz’de bir istikrar istiyor, çatışma istemiyor. Bunun en iyi
yolu iki taraf arasında ekonomik bağımlılık yaratmaktır.”
“CUMHURBAŞKANI SÜREKLİ HAREKET HALİNDE OLMALIDIR, PCR VE ÇİFT
AŞI ŞARTIYLA KAPILARDAN GÜNÜBİRLİK GEÇİŞLER SAĞLANMALIDIR”

Halkın Partisi olarak kapıların önceki gibi açılması konusunda ısrarcı olduklarını ve iki tarafın
pandemi şartları düzeldiğinde Covid öncesi döneme dönüleceği konusunda ilke olarak
anlaştığını belirten Kudret Özersay, bu konuyu sürekli Rumlara hatırlatmak gerektiğini ifade
etti ve ekledi: “Salgından önce kapıları fiilen kapatmaya dönük adımlar atarak 3. ülkelerden
ve Larnaka üzerinden gelen turistlere kısıtlama getirmişti. Bu kısıtlamaları da kaldırması için
Cumhurbaşkanı’nın sürekli hareket halinde olması gerekir. Diğer yandan riski azaltmak için
24 saat içinde PCR yapmış olanların veya çift aşılı olanların günü birlik diğer tarafa
geçebilmesi sağlanmalıdır. Marketler, benzin istasyonları, Arasta, Mağusa Kaleiçi veya
Girne’de yapılacak alışverişler, döviz girdisi sayesinde ekonomik anlamda esnafa büyük katkı
sağlayacaktır.”

JOYA Italiano & Steak House Restorant - Home | Facebook

“AKILCI TEDBİRLER ALARAK SEKTÖRLER RAHATLATILABİLİR”
Akılcı tedbir almanın önemine vurgu yapan Kudret Özersay, genel tedbirler alınırsa bütün
halkın zarar göreceğini belirtti. BM Güvenlik Konseyi’nin ve Avrupa Komisyonu’nun uzun
yıllardır uyguladığı gibi akılcı tedbiri, bugün sağlıkla ilgili uygulanması gerektiğinin altını
çizen Özersay, “Virüsün bulaştığı yerler incelendiğinde eğer listede restoranlar yoksa ve netse
sokağa çıkma yasağına kadar restoranların açık olmasına müsaade etmek gerekir. Verilere
bakarak hareket etmek gerekir. Emlak ve inşaat sektöründe sıkıntı yaşanıyor. Çift aşı
zorunluluğuyla veya özel paket sunarak gayrimenkul alacakların gelmesini sağlayabilirsiniz.
Ulaşım imkanı sağlanıp, kalacağı yer belirlenip devletin kontrolünde satış yapılması şu an
büyük sıkıntı yaşayan Maliye’ye de katkı olacaktır. Akılcı tedbir geliştirip emlak sektörünün
satış yapmasını sağlayacak hamleler yapmak gerekmektedir” ifadesini kullandı.
“HÜKÜMETİN YAPACAĞI EN İYİ ŞEY SÖYLEDİKLERİMİZE, ÖNERİLERİMİZE
KULAK VERMESİDİR”
Her eleştirilerine bir de çözüm önerisi sundukları anlatan HP Lideri Özersay, hükümetin
milletvekillerinin meclise dahi gelmediklerini, yasama faaliyetlerini yürütemediklerini,
sorulan sorulara muhatap bakanların oturumlara katılmadıklarını belirtti; “Toplama bir
görüntü veren hükümetin çok fazla gailesi yok gibi” dedi. Hükümetin yorulma lüksünün
olmadığının altını çizen Özersay, niyet olduğu sürece her soruna çözüm üretilebileceğine
işaret etti. Ekonomik tedbir almanın doğal olduğunu anlatan Özersay, halka güven vermenin
önemli olduğunu ifade etti. Özersay, hükümetin yapabileceği en iyi şeyin söylenenlere kulak
vermesi olduğunu belirtti.