Yenidoğan ünitesinde yaşanan olay, öyle hiçbir şey yokmuşçasına Sağlık Bakanı’nın, hastane yönetiminin, başhekimin ve sorumlu doktorun görevine ve hayatına devam edebileceği basit bir skandal değildir.
bebeğin doktor hatası nedeniyle öldüğünü savunuyor. Solunum cihazı bozuk olduğu için Mihrimah bebeğin ciğerlerinin patlatıldığı ya da solunum cihazı yanlış bağlandığı için bebeciğin ciğerlerinin patlatıldığını savunuyor. Doktor ve Başhekim ne zaman tutuklanacak?
Bu skandal olayın en başını hatırlayalım. Pazar gecesi tüm basın mensupları koşarak, Yeni Doğan Ünitesi’ne gitmişlerdi. Pazar günü öğle saatlerinde hastane ihbar ve şikâyet edildiği için ise, Başhekim ve Bakan oldukça şaşkın ve tedirgindi.
Buna rağmen basına sanki bu ihbarı kendileri bakanlık ve hastane olarak yapmış imasıyla konuşmuş ve basının soru sormasına dahi ilk geceden beri müsaade etmemişti.
Ben olay yerine gitmedim, tüm gelişmeleri, emek veren, alın teri döken, kafa patlatan gazeteci arkadaşlarımın haberlerinden ve yayınlarından takip ettim.
Özellikle, o gece yayınladığı canlı yayınlarında, hızlı düşünebilme, değerlendirebilme ve tepki gösterebilme kabiliyetine yani gazetecilik refleksine adeta hayran olduğum kardeşim Turgut Ergel’in, böylesi bir olayın nasıl gizlendiğine dair öfkesi, isyanı ve feveranı üzerine, olayın ardından olaylar olduğunu sezdim ve araştırmaya başladım.
Ülkedeki diğer hiçbir medyanın yazamadığı ve dillendiremediği bir gerçeği Gadara Medya ve şahsımın işbirliğinde ortaya çıkardık.
Ve açık açık dedik ki!
Yenidoğan Ünitesi’nde, bilinçli veya bilinçsiz bebeklerin canına kast edilmesi ve bir bebeğin öldürülmesini tüm sorumlular ve yetkililer örtbas ettiler, polise bildirmediler ve gizlediler!
Bunu ortaya çıkaran, ilk yazan ve gündeme getiren biz olduk. Zira her babayiğidin harcı değildir, “dokunulmazlığı olduğu için Bakan sorgulanmalı ve istifa etmeli; Başhekim ve diğer sorumlular da tutuklanmalı” demek herkesin harcı değildir.
Suçu örtenlerin suç ortağı olduğunu, Polis Genel Müdürlüğü’nün bu duruma seyirci kalmaması gerektiğini tekrardan yinelemek isterim.
Ve gelelim esas konuya… 20 günlük bebeklere etil alkol yedirmenin ötesinde daha ne olabilirdi diyorduk. Evet, ne yazık ki oldu. Solunum cihazı bozuk olduğu için bebeğin ciğerlerinin patlatıldığı ya da solunum cihazı yanlış bağlandığı için bebeciğin ciğerlerinin patlatıldığı bugün mahkemede verilen iddia edildiğini basından okuyoruz. , Mihrimah bebeğin doktor hastası nedeniyle öldüğünü savunuyor.
bu iddia, bu bilgilerin esas kaynağına, bu olayların nereden çıktığı konusuna, birilerinin selameti için, fazla girmeyeceğiz. Her duyarlı gazeteciden de kokuyu sezmiş olsalar dahi, duyarlı ve insani yaklaşmaları, enine boyuna düşünerek, sonucunu tartarak konuşup yazmalarını bekliyorum. Anlayan anlar.
Gelelim esas meseleye, 20 günlük bebeğe etil alkol yedirilmesi ve solunum cihazıyla ciğerlerinin patlatılması olayını polisten gizleyen yetkilileri, Polis Genel Müdürlüğü, suç ortaklığından, cinayeti gizlemek, 6 bebeğin canına kastedilmesini saklamak suçundan ne zaman tutuklamayı düşünüyor?