Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Fransa ve İsrail’in, “Kapalı Maraş’ın açılmasında ikinci aşamaya geçilmesini eleştirmelerini” kınadı.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, “Gerçekler ortadayken Rum yanlısı tutumları ile Kıbrıs konusunun halledilememesinin başlıca sorumlusu olanların, hala yanlışta ısrar etmeleri artık bizi hiç etkilemez. Biz doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz” dedi.
Saner, kapalı Maraş’ın Taşınmaz Mal Komisyonu marifeti ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve devletin yasaları dikkate alınarak açılmasına devam edileceğini, bunun hem Maraş’ın eski sakinleri, hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, hem de insanlık adına doğru bir hareket olduğunu vurguladı.
Başbakan Ersan Saner, yaptığı yazılı açıklamada, 1974 öncesi Maraş’ta yaşayan Rumların, diğer ülke vatandaşları ile kurumlarına, Rum lider Nikos Anastasiadis’e kulak vermek yerine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haktan, hukuktan yana çağrıları ile adımlarına uymaları çağrısında bulundu.
Başbakan Ersan Saner, Maraş’ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir parçası olduğunu ve önemli bir kısmının zaten açık olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Kapalı olan kısmı ise çok uzun yıllar Kıbrıs konusuna kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm bulunması çabalarına destek olması için ileri sürülen ‘Güven Yaratıcı Önlemler Paketleri’nin’ bir unsuru oldu.
Ne var ki, Kıbrıs konusunun çözümüne maksimalist talepler ileri sürerek hep taş koyan Rum tarafı Güven Yaratıcı Önlemler Paketleri sunularak Kıbrıs konusunda ilerleme sağlanması girişimlerinin tümünü de yine olmayacak istemlerde bulunarak başarısızlığa uğrattı.
Bizler, 2017 yılında Crans Montana’da görüşme sürecinin Rum tarafının egemen eşitliğimizi reddetmesi, Türk garantisinin sıfırlanmasını bir anlaşma için şart olarak ileri sürmesiyle çökmesinden sonra artık Rumlarla bir federal çözüme varılmasının mümkün olmadığını gördük ve kapalı Maraş’ın açılması, 2 devletli çözüm talebimizin dünyaya ilan edilmesi politikasını benimsedik.
2019 yılında kurulan Ulusal Birlik Partisi- Halkın Partisi koalisyon hükümetinin programına bunlar konuldu ve o hükümet Cumhuriyet Meclisi’nden güven oyu aldı.
UBP-HP hükümeti 2020 yılı ekim ayında kapalı Maraş’ın açılması kararını aldı.
2020 yılı ekim ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olarak katılan o hükümetin Başbakanı Sayın Ersin Tatar da bu politikayı halkımıza anlatarak destek buldu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 5’nci Cumhurbaşkanı seçildi.
2020 yılının aralık ayında benim kurduğum UBP-DP-YDP meclisimizden güvenoyu alan programında da kapalı Maraş’ın açılmaya devam edeceği, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın egemen eşitliğe dayalı 2 devletli çözüm önerisine tam destek verileceği vurgulanmaktadır.
İşte bu noktadan hareketle hükümetimiz kapalı Maraş’ın açılmasında ikinci aşamaya geçilmesini, % 3 buçukluk bir kesimin askeri bölge olmaktan çıkarılmasını kararlaştırdı.
Bu kesimin askeri bölge olmaktan çıkarılması sonucu o bölgenin 1974 öncesi sakinlerinin Taşınmaz Mal Komisyonu’na yaptıkları başvurular artık değerlendirmeye alınabilecektir.”
Başbakan Ersan Saner, hükümetin, kapalı Maraş’ın Taşınmaz Mal Komisyonu marifeti ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve devletin yasaları doğrultusunda açılması için benzer kararlar almaya devam edeceğini ifade etti.
Saner, bu adımların hem Maraş’ın eski sakinleri, hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, hem de insanlık adına doğru bir hareket olduğunu bildiklerini belirterek, “Dolayısı ile Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Fransa ve İsrail’in kapalı Maraş’ın açılmasında ikinci aşamaya geçilmesini eleştirmelerini kınıyoruz. Vurgulamak isterim ki, gerçekler ortadayken Rum yanlısı tutumları ile Kıbrıs konusunun halledilememesinin başlıca sorumlusu olanların hala yanlışta ısrar etmeleri artık bizi hiç etkilemeyecek, doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. 1974 öncesi Maraş’ta yaşayan Rumlar, diğer ülke vatandaşları ile kurumlarına ise Anastasiadis’e kulak vermek yerine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haktan, hukuktan yana çağrıları ile adımlarına uymaları çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı.