Başbakan Üstel: “Devletimiz ve Cumhuriyetimiz her gün daha da gelişiyor, güçleniyor ve kökleniyor. Kıbrıs Türkleri, 2020 yılından bugüne Türkiye ile ortak geliştirdiği yeni çözüm vizyonunu ile bu ezberi bozmuştur.”
“Kıbrıs Türk halkı artık ezberleri bozmuştur, tabuları yıkmıştır. Kıbrıs Türk halkı, diğer tüm devletler gibi uluslararası camiada hak ettiği yeri almak ve dünya ile kucaklaşmak için başlattığı yürüyüşüne başlamıştır ve buna devam etmektedir.”
“2025 yılı içerisinde, cumhuriyet tarihimizin en büyük reformlarını ve projelerini gerçekleştirerek, devletimizi ve halkımızı hak ettiği en yüksek yaşam seviyelerine en kısa sürede mutlaka ulaştıracağız.”
TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Kıbrıs Türk halkıyla sevincimiz ve neşemiz birdir. Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi elzemdir. Bunun asgari tezahürü de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle doğrudan uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temasların önünün açılmasıdır.”
“Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi elzemdir”
“Ada’daki gerçeklerden kopuk, her iki tarafın rızasını yansıtmayan federal çözüm önerilerinin bizi bir sonuca ulaştırmayacağını on yıllardır sonuçsuz kalan müzakerelerde gördük. Federal çözüm artık tüketilmiştir, uluslararası toplum da artık bunu görmelidir.”
“Anavatan ve Garantör Türkiye, her daim KKTC’nin yanında duracak, Kıbrıs Türk halkının hürriyetinin ve refahının muhafazası yönünde ahdi ve tarihi sorumluluklarının hassasiyetle yerine getirmeye devam edecektir.”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesinin elzem olduğunu belirtti.
“Ada’daki gerçeklerden kopuk, her iki tarafın rızasını yansıtmayan federal çözüm önerilerinin bizi bir sonuca ulaştırmayacağını on yıllardır sonuçsuz kalan müzakerelerde gördük.” diyen Yılmaz, federal çözümün artık tüketildiğini ifade etti.
Başbakan Ünal Üstel de, Kıbrıs Türk halkının artık ezberleri bozduğunu ve tabuları yıktığını belirterek, “Kıbrıs Türk halkı, diğer tüm devletler gibi uluslararası camiada hak ettiği yeri almak ve dünya ile kucaklaşmak için başlattığı yürüyüşüne başlamıştır ve buna devam etmektedir.” dedi.
Başbakan Ünal Üstel ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Concorde Hotel’de basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanvekili Celal Adan, TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Mehmet Önder Aksakal, MHP Milletvekili Ahmet Erbaş, bazı bakanlar, milletvekilleri ve yetkililer katıldı.
- Üstel: “Devletimiz ve Cumhuriyetimiz her gün daha da gelişiyor, güçleniyor ve kökleniyor”
Başbakan Ünal Üstel, sözlerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve heyetini aralarında görmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek başladı.
“Kıbrıs Türk halkının verdiği varoluş mücadelesinin, egemenliğimizin, özürlüğümüzün ve varlığımızın simgesi olan Cumhuriyetimiz, bugün 41 yaşında. Bu kutlu günü sizlerle birlikte idrak etmekten Kıbrıs Türk halkı olarak büyük bir mutluluk duyuyoruz. Varlığınız bizlere her zaman güç vermiştir, güven vermiştir.” diyen Üstel, özgürlük meşalesini yakarak milli mücadeleyi başlatan Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük'ü ve Cumhuriyetin Kurucusu Rauf Raif Denktaş'ı rahmetle ve şükranla andı.
Üstel, “Bu süreçte, canlarını ortaya koyarak, bizi kurtuluşa ulaştıran, kendi bayrağımız altında, güven içinde, özgür biçimde, başı dik ve onurlu şekilde yaşamamızı sağlayan aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Bu topraklara bize can olmak için gelen ve bizim için canını veren Mehmetçiklerimizin ve mücahitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”ifadelerine yer verdi.
Üstel, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin gasp edildiği, tüm hakların ortadan kaldırıldığı günden bugüne, Kıbrıs Türklerine yaşam hakkı tanımayan, varoluş mücadelesi vermiş halkın kendi kendini yönetme iradesini yok sayanların uyguladığı tüm ambargolara rağmen, kurdukları devletin ve cumhuriyetin her gün daha da geliştiğini, güçlendiğini ve köklendiğini ifade etti.
“Halkımızın 50 yılı aşkın süredir ortaya koyduğu samimi çözüm iradesine olumlu yanıt vermeyen, adanın gerçeklerini yok sayan, eşitliğimizi kabul etmeyen, 50 yıl öncenin parametreleri ile bugünün sorununa sözde çözüm arayanlar, hala maksimalist taleplerini masada tutmaya ve bizi de o masalara esir etme gayretlerine devam etmektedirler.” şeklinde konuşan Üstel, ancak o süreçlerin artık bittiğini belirtti.
Üstel, Kıbrıs Türklerinin 2020’den bugüne Türkiye ile ortak geliştirdiği yeni çözüm vizyonunuyla bu ezberi bozduğunu kaydetti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de yayınladığı ortak bir deklarasyonla, iki devletli çözüm vizyonuna tam destek verdiğini ifade eden Üstel, şöyle devam etti:
“Bu yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler genel kurullarında yaptığı son üç konuşmada tüm dünyaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıyın çağrısı yapmıştır. Kendilerine buradan açıkça halkım adına sonsuz teşekkür etmek istiyorum. Bu dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye'nin girişimleri sayesinde, Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olmuştur. Beklentimiz tam üyeliktir. İnanıyorum ki çok yakın bir gelecekte bu da gerçekleşecektir. Yine bu dönemde, Türk Dünyası ile yıllardır kurulamayan siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik ilişkiler Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmıştır.”
Kıbrıs Türk halkının artık ezberleri bozduğunu ve tabuları yıktığını ifade eden Üstel, Kıbrıs Türk halkının diğer tüm devletler gibi uluslararası camiada hak ettiği yeri almak ve dünya ile kucaklaşmak için başlattığı yürüyüşüne başladığını ve buna devam ettiğini belirtti.
- “Yıllardır, gerçekleştirilemeyen reformlar hayata geçirilmeye başlanmıştır”
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, dünya ile kucaklaşma yolculuğumuz devam ederken, diğer yandan ülkemizin alt yapı eksikliklerinin giderilmesi, ekonomik ve yapısal sorunlarımızın çözülmesi için de bir seferberlik başlatmış durumdayız.” diyen Üstel, yıllardır gerçekleştirilemeyen reformların hayata geçirilmeye başlandığını kaydetti.
Üstel, yıllardır yarım kalan ulaştırma, enerji, sağlık, eğitim ve tarıma yönelik projeleri tek tek tamamladıklarını dile getirdi.
Su temini konusunda yaşanan gelişmeler, asrın en önemli ikinci projesi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye'den kablo ile elektrik temini projelerini sürdürdüklerini belirten Üstel, “İmzaladığımız iktisadi ve mali işbirliği antlaşmaları ile reel sektörün güçlendirilmesi konularında da gerekli adımları atıyoruz. E-Devlet'in altyapısının güçlendirilmesi, yaygınlaşması ve ülke genelinde aktifleşmesi için gerekli hazırlıkları sürdürüyoruz. Tüm bunlar Türkiye ile uyum içerisinde yürüttüğümüz çalışmalar ve hükümetimizin doğru, kararlı ve cesur adımları sayesinde gerçekleşmektedir.” şeklinde konuştu.
Halkın var olan tüm sorunlarını bildiklerini ve ihtiyaçlarının farkında olduklarını belirtyen Üstel, halkın alım gücünü yukarılara çıkarmak ve refah seviyesini artırmak için de canla başla çalıştıklarını söyledi.
- "Hep birlikte çalışacağız ve mutlaka başaracağız”
Halkın öncelikli ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik ortaya koydukları çalışmalara devam ettiklerini belirten Üstel, “Kimsenin kuşkusu olmasın. Bizim için başarısızlık diye bir seçenek yoktur. Hep birlikte çalışacağız ve mutlaka başaracağız. 2025 yılı içerisinde, Cumhuriyet tarihimizin en büyük reformlarını ve projelerini gerçekleştirerek, devletimizi ve halkımızı hak ettiği en yüksek yaşam seviyelerine en kısa sürede mutlaka ulaştıracağız.” diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin ülkedeki ekonomiyi çökertmek için her türlü baskıyı ve engellemeyi yaptığını söyleyen Üstel, “Güney Kıbrıs özellikle işadamlarımızı tutuklayıp yurt dışına seyahetlerini kısıtlamak için her türlü engellemeyi yapıyor. Ekonomimizi çökertmek için yaptıkları ikinci hamle ise, üçüncü dünya ülkelerinden gelen turistler Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye geliyorlardı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, güneyden turist getiren tüm operatörleri tehdit ediyor.” dedi.
Güney Kıbrıs’ın bir barut fıçısı haline döndüğünü belirten Üstel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İngiltere'nin, Amerika’nın savaş gemileri, askerleri pervasız bir şekilde kol geziyor. İsrail-Filistin savaşı bir buçuk seneyi geçti ve bütün şiddetiyle devam ediyor. Dünya ne yapıyor? Oturuyor ve seyrediyor. Soykırıma uğrayan ve her ihtiyacını karşılamak için çırpınan bir tek ülke, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ne Avrupa Birliği ne Güvenlik Konseyi ne de Birleşmiş Milletler kılını kıpırdatıyor. Güney Rum Kesimi de buna çanak tutuyor.
Üstel, “Hepinize bu özel günde sağlık ve mutluluklar diliyorum. İyi ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var. Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.” diyerek halkın Cumhuriyet Bayramını kutladı.
- Yılmaz: “Kıbrıs Türk halkıyla sevincimiz ve neşemiz birdir”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen burada bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere tüm Kıbrıs Türk halkının Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Yılmaz, bayramların kendilerini birleştiren, ortak kaderi ve sevinci pekiştiren özel günler olduğunu kaydetti.
“Kıbrıs Türk halkıyla sevincimiz ve neşemiz birdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bayramı bizim bayramımızdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu bizler için de bir sevinç ve gurur kaynağıdır.
41 senedir Anavatan’daki kardeşleriniz sizlerle beraber bugünü kutluyor.” diye konuşan Yılmaz, geçmişe bakıp Kıbrıs Türk halkının yaşadığı zorlukları düşündüklerinde, KKTC’nin bugün gelmiş olduğu noktanın herkes için bir gurur vesilesi olduğunu kaydetti.
Yılmaz, KKTC’nin gelişerek güçlenmesi için, Kıbrıs Türkünün istikbali ve refahı için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Her yıl imzaladıkları İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmaları’nın KKTC’nin istikbali ve refahı için gösterdikleri gayretin bir yansıması olduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Başbakan Sayın Üstel ve hükümet üyeleriyle yaptığımız görüşmelerde güncel anlaşma çerçevesindeki projelerin bir an önce hayata geçirilmesi için atılacak adımları ele aldık. Ulaşım altyapısında büyük adımlar atıyoruz. Karayolu Master Planı çerçevesinde başlattığımız projeler, KKTC’nin karayolu ağını modernize etmeye yönelik en kapsamlı çalışmalar arasında yer alıyor. Cumhuriyet Meclisi ve Cumhuriyet Parkı Ulaşım Yolları tamamlanmış durumda. Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu’nun ikinci etabını ise 2025 yılına kadar tamamlayarak, trafiği rahatlatacak ve ulaşımı hızlandıracağız. Köy yollarının iyileştirilmesi çalışmalarımız da hızla devam ediyor; bu kapsamda ıslah edilmesi planlanan 322 kilometrelik yol ağının 152 kilometresi hâlihazırda trafiğe açıldı.”
Asrın projesi olan su temin projesiyle, Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a uzanan yaşam kaynağını her eve, her haneye ulaştırmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Yılmaz, 2025’te tüm yerleşim yerlerine iletilen suyun belediye sistemleriyle entegre edilerek etkin bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak depo bağlantı hatlarını tamamlayacaklarını kaydetti.
“Bu proje, Kıbrıs Türk halkının su ihtiyacını güvence altına alacaktır.” ifadesini kullanan Yılmaz, tarımsal sulama alanında ise Orta Mesarya Ovası Sulama İletim Hattı projesinin ikinci kısmını 2025’te tamamlamayı öngördüklerini söyledi.
Yılmaz, “Eğitim alanında çocuklarımızın daha iyi koşullarda öğrenim görmesi için, 23 okulun donanım ve bakım ihtiyaçlarını karşılayarak KKTC’deki eğitim altyapısını güçlendiriyoruz. Yükseköğrenim alanında ise yeni yurt projeleri ile öğrencilerimizin barınma sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Bu kapsamda okulların yapım ve bakım/tamiratı için 227 milyon lira kaynağı bu hafta tahsis ettik.” diye konuştu.
- “24 Aralık 1963 Girne Askeri Hastanesi, modern sağlık hizmetlerinin sunulacağı önemli bir merkez olacak”
Sağlık alanındaki yatırımlarla Kıbrıs Türk halkının sağlık ihtiyaçlarına yanıt verdiklerini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Dün açılışını gerçekleştirdiğimiz 24 Aralık 1963 Girne Askeri Hastanesi, modern sağlık hizmetlerinin sunulacağı önemli bir merkez olacak. Bünyesinde 3 ameliyathane, 8 yoğun bakım ünitesi bulunduran 100 yatak kapasiteli bu tesis, bölgedeki sağlık altyapısına büyük katkı sağlayacak. Yine eylül ayında Sayın Başbakanla imzaladığımız protokolle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan Türk vatandaşları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının ayakta tedavi hizmetlerini bu hastanemizde başlatmış olduk. Adanın enerji arz güvenliği meselesi de birinci önceliklerimiz arasında bu çerçevede elektrik arzında sıkıntı yaşanmaması için gerekli tedbirleri alıyoruz, Türkiye’den gönderilen mobil santrallerin işletilmesi ile bakım ve onarımlarına ilişkin çalışmalara devam ediyoruz. Adanın enerji arz güvenliği ile alakalı olmak üzere Kablo ile elektrik projesini ve diğer alternatifleri de birlikte değerlendiriyoruz. Bu konuda 2025 yılı içerisinde somut adımların atılmaya başlanacağının müjdesini buradan size vermek istiyorum.”
Yılmaz, Rum tarafının Türk tarafıyla anlaşma sağlayabilmesi durumunda kendileri için de ekonomik olarak çok daha kazançlı bir şekilde hem su hem enerji hem de başka konularda sonuçlar almasının mümkün olduğunu kaydetti.
“Bu inatlaşmaktan vazgeçip adanın ortak menfaatleri konusunda, Ada’nın Avrupa Birliği’nin enterkonnekte sisteminin Türkiye kanalıyla bağlanması en rasyonel, akılcı ve düşük maliyetli çözümdür. Siyasi ideolojik sebeplerle bu çözümleri bırakıp hem teknik olarak olmayacak hem de olsa bile çok büyük maliyetler getirecek projeler peşinde koşmaları kendileri açısından da büyük bir yanlıştır. Bizim teklifimiz açık. Gelin bu Ada’nın tamamını Avrupa Birliği’ne Türkiye üzerinden en akılcı şekilde enterkonnekte sisteme bağlayalım.” ifadelerini kullanan Yılmaz, Ada’nın enterkonnekte sisteme geçmesi durumunda yenilenebilir enerji konusunda da büyük bir potansiyel oluşacağını ifade etti.
- “Belediyelere ve köylere altyapı yatırımları için 300 milyon lira kaynak ayırdık”
Yerel yönetimleri desteklemek amacıyla belediyelere ve köylere altyapı yatırımları için 300 milyon lira kaynak ayrıldığını belirten Yılmaz, bu sayede, yerel projelerin hız kazanmasını ve halkın yaşam kalitesinin artmasını hedeflediklerini aktardı.
Yılmaz, “Benzer şekilde; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde reel sektörün gelişmesi ve güçlenmesi amacıyla oluşturduğumuz sanayiciye destek, girişimcilik, turizm ve tarımsal hibe programlarına bu yıl 110 milyon lira kaynak ayırdık. Bütün hazırlıklar tamamlanmış olup bu ay içerisinde elektronik başvuru kabul sürecini başlatıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bir ülkenin sadece kamu yatırımlarıyla kalkınamayacağını belirten Yılmaz, özel sektörün ve girişimciliğin mutlaka desteklenmesinin önemine dikkat çekti.
- “Türkiye’nin e-ticaret tecrübesiyle, KKTC’de e-ticaretin yaygınlaşması için tüm adımları atıyoruz”
Türkiye’nin e-ticaret tecrübesiyle, KKTC’de e-ticaretin yaygınlaşması için tüm adımları attıklarını kaydeden Yılmaz, Türkiye’nin ticaret tecrübesiyle Kıbrıs Türk üreticilerin ürünlerini dünya pazarına sunması, üretim ve ticareti desteklemek yönünde; gümrük otomasyonu, ihracat destekleri ve fuar teşvikleriyle ticaret hacmini artırırken, Kıbrıs Türk üreticilerinin doğrudan uluslararası pazarlara erişimini sağlamakta kararlı olduklarını ifade etti.
Atık yönetiminin genel planlanması konusunda da KKTC’ye destek verdiklerini dile getiren Yılmaz, “Bu çerçevede, katı atık düzenli depolama sisteminin oluşturulması ve atık su yönetimi için başlatılan çalışmaları en kısa süre içinde hayata geçireceğiz. Ayrıca, tapu hizmetlerindeki işlemlerinin sadeleştirilmesi, dijitalleştirilmesi, bürokrasinin azaltılması ve değerleme işlemlerinin uluslararası standartlara kavuşturulması için toplamda 20,5 milyon lira ödenek tahsis ettik.” diye konuştu.
Dijital dönüşümün bir parçası olarak e-Devlet projelerine de büyük önem verdiklerini kaydeden Yılmaz, kamu hizmetlerinin dijitalleşmesinin vatandaşların hayatını kolaylaştıracağı ve KKTC’nin modernleşme sürecine katkı sağlayacağını söyledi.
Yılmaz, kamu hizmetlerinin dijitalleştirilmesinin vatandaşların hayatını kolaylaştıracağı gibi kamunun maliyetlerini de düşüreceğini ve verimliliğini arttıracağını kaydetti.
- “KKTC hükümeti ile işbirliği halinde çalışmaya devam edeceğiz”
KKTC’nin ekonomik istikrarını sürdürmesi için KKTC hükümeti ile işbirliği halinde çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptığımız görüşmede KKTC ile ikili ilişkilerimizin yanı sıra Kıbrıs meselesi bağlamındaki son gelişmeleri de ele aldık. En başından itibaren Kıbrıs Türk tarafıyla birlikte Kıbrıs meselesinde çözüm eksenli bir siyaset yürütüyor, bu çerçevede Kıbrıs Türk halkını hak ettiği mertebeye ulaştırma gayreti içerisinde çabalarımızı sürdürüyoruz. Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak Ada’nın gerçeklerini esas alan bir yaklaşımla mümkün olduğunu, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğunu vurguluyoruz. Ada’daki gerçeklerden kopuk, her iki tarafın rızasını yansıtmayan federal çözüm önerilerinin bizi bir sonuca ulaştırmayacağını on yıllardır sonuçsuz kalan müzakerelerde gördük. Federal çözüm artık tüketilmiştir, uluslararası toplum da artık bunu görmelidir.”
Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesinin elzem olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bunun asgari tezahürü de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle doğrudan uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temasların önünün açılmasıdır.
Anavatan ve Garantör Türkiye, her daim KKTC’nin yanında duracak, Kıbrıs Türk halkının hürriyetinin ve refahının muhafazası yönünde ahdi ve tarihi sorumluluklarının hassasiyetle yerine getirmeye devam edecektir.” diye konuştu.
KKTC’nin kuruluşunun 41. yıldönümünü bir kez daha kutlayan Yılmaz, Türkiye ve KKTC arasındaki sarsılmaz gönül birliğinin daha nice yıllar boyunca güçlenerek devam etmesini temenni etti.